Suriye ve Irak’taki İç Savaşlardan En Çok Etkilenenler Çocuklar ile Kadınlar

KAMİL ERYAZAR Türkiye’nin Acil Göçmen Bakanlığı’na İhtiyacı Var Devam eden iç savaşlarda sivil halktan binlerce insan hayatını kaybediyor, yaralanıyor, sakat kalıyor. Hayatta kalabilenler ise savaştan kaçmak zorunda kalıyor. Suriye’de 3 milyon, Irak’ta ise 1,8 milyon kişi ...

Suriye ve Irak’taki İç Savaşlardan En Çok Etkilenenler Çocuklar ile Kadınlar (11 Eylül 2014)

KAMİL ERYAZAR

Türkiye’nin Acil Göçmen Bakanlığı’na İhtiyacı Var

Devam eden iç savaşlarda sivil halktan binlerce insan hayatını kaybediyor, yaralanıyor, sakat kalıyor. Hayatta kalabilenler ise savaştan kaçmak zorunda kalıyor. Suriye’de 3 milyon, Irak’ta ise 1,8 milyon kişi evlerini terk edip başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Bunların yarısından çoğunu da çocuk ve kadınlar oluşturuyor. Şengal’deki katliamdan kaçıp Türkiye’ye sığınan 20 bin Ezidi’nin de 12 bini çocuk.

Savaş nedeniyle ülkelerinden kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyeliler’in sayısı 1 milyon 500 bin’e yaklaştı. Bunların yarısından çoğu da çocuk ve kadınlar. Çeşitli il ve ilçelerde kurulan 22 kampta 220 bin Suriyeli sığınmacı bulunuyor. Diğerleri ise 72 ile yayılmış durumdalar. Suriyeliler ’in en fazla yaşadığı kent ise 350 bine yaklaşan rakamla İstanbul.

 

Yoksullukla savaşıyorlar

İç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan Suriyeliler’ in çoğu olumsuz koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. En çok etkilenenler de çocuklar. Yetersiz beslenme ve sağlıksız barınma nedeniyle hastalıklara yakalanıyorlar. Okul çağındakiler ise eğitim-öğretim göremiyorlar.

Çocuk yaştaki Suriyeli kadınlar cinsel istismarlara da maruz kalıyorlar. İkinci, üçüncü eş olarak ‘kuma’ diye satılıyorlar.

İnsanlık dramı yaşanıyor

Yüz binlerce Suriyeli, büyük kentlerde dilenciliğe, evsizliğe, ağır çalışma koşullarına mahkum olmuş durumda. Birçokları otobüs duraklarında, parklarda ve metruk binalarda yaşamaya çalışıyor. İş bulabilecek kadar şanslı olanlar ise çok düşük ücretlere inşaat, tekstil, makine gibi sektörlerde güvencesiz olarak ve yarı yevmiyeye çalıştırılıyor.

Çocuklar aç, anneler halsiz, erkekler çaresiz…

Geçen yıl T24’te uzunca bir haber-röportaj yayınlayan Tuğçe Tatari, yaşanılan bu insanlık dramını şöyle tanımlıyor: “Kalacak yeri olmayan, yiyecek yemek bulamayan, ailesini kaybetmenin yasını bile tutamayan, itilip kakılan, hatta satılan, fuhuşa, dilenciliğe, köleliğe zorlanan savaş mağdurları. Üstelik yanı başımızda. Üstelik binlerce. Üstelik çoğu çocuk.”

EZİDİLERİN YÜREK BURKAN DRAMI

Hedefte Türkmenler de var, Asuriler de, Keldaniler de var, Aleviler, Şiiler, Kürtler, Hristiyanlar ya da Araplar da… ve tabi “Ya müslüman olursunuz ya da ölürsünüz” dayatmasıyla karşı karşıya kalan Ezidiler de. Irak Şam İslam Devleti, yani IŞİD terörünün hedefi kadın, çocuk, genç yaşlı herkes…

Irak’ta IŞİD’in katliam ve baskıları nedeniyle Musul, Salahaddin, Diyala, Kerkük ve Şengal illerinden Türkmen, Hristiyan, Ezidiler’den oluşan en az 200 bin aile göç etmek zorunda kaldı.

IŞİD militanları Kürtlerin kontrolündeki ve Ezidiler’in atalarından kalan memleketi Şengal’in kontrolünü ele geçirince, çok sayıda Ezidi’yi öldürdü ve 40 bin civarında Ezidi de susuz ve yiyeceksiz olarak dağlarda mahsur kaldı. Mülteci çocukların çoğunun öldüğü bildirildi ve dağlarda mahsur kalan Ezidiler ise ciddi su ve yiyecek sıkıntısı çekiyor.

Binlerce yoksul Ezidi’nin, 40 dereceyi geçen sıcakta Şengal dağı civarındaki çok zor koşullarda aç-susuz hayatta kalabilme mücadelesi göçlerle birlikte sürüyor.

İŞİD’in Şengal’i ele geçirmesiyle katliamdan kaçan binlerce Ezidi, Şengal Dağı ve Suriye’ye sığındılar, daha sonra da ve Zaho’ya göç etmek zorunda kaldılar. Pasaportları olmadığı için Habur sınır kapısından Türkiye ’ye giriş yapamayan Ezidiler’in Uludere üzerinden Türkiye’ye göçleri ise devam ediyor.

TÜRKİYE’NİN ACİL GÖÇMEN BAKANLIĞI’NA İHTİYACI VAR

Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan ve sayıları 1,5 milyona yaklaşan Suriyeli’ye, Irak’taki IŞİD teröründen kaçanlar da ekleniyor.

Yurdun dört bir yanında yaşam savaşı veren Suriyeli mültecilerle ilgili ciddi toplumsal sorunlar ve saldırılar da başladı.

Göçmen sorunu AFAD ile falan çözülemeyecek kadar büyük bir sorundur. Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı’nda kurulan 62. Hükümet’te Göçmen Bakanlığı’nın oluşturulmaması ise çok büyük eksikliktir.