KORONA GÜNLERİNDE GAZETECİLİK4 sene ÖNCE
KORONA GÜNLERİNDE GAZETECİLİK‘İnternet Gazeteciliği ve Dijital Medya’ yazı dizimizin 6. Bölümü’nde, internet gazetecilerinin yasal durumları ve özlük haklarını inceliyoruz.
Türkiye’de internet gazeteciliği başlayalı tam 17 yıl olmasına karşın, henüz bu konuda yasal bir düzenleme yoktur.
Geleneksel basılı medya ile ilgili düzenlemeler 5187 sayılı Basın Yasası ile yapılmıştır. Buna bağlı olarak gazetecilerin çalışma koşulları da 212 sayılı Basın İş Kanunu ile düzenlenmiştir.
Radyo ve televizyonlar ise Basın Yasası kapsamına alınmamış, bunlarla ilgili özel yasal düzenleme de 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun ile yapılmıştır. Dolayısıyla radyo ve televizyon muhabirleri Basın İş Kanunu’ndan da yararlanamamaktadırlar.
Basın Kartları Yönetmeliği’ne göre, sadece basılı medya çalışanları “gazeteci” sayılmaktadır! Radyo ve televizyonların sadece yönetim kurulu başkanlarına sarı basın kartı verilmektedir.
Televizyon habercilerinin bile henüz ‘gazeteci’ sayılmadığı bir ülkede, dijital gazetecilerin ‘resmi’ olarak tanınmasını beklemek, sanırım biraz iyimserlik olsa gerek! Böyle olunca da, internet gazetecilerinin hiçbir “hakkı ve hukuku” bulunmamakta; ‘fiilen’ gazetecilik yapmalarına karşın, ‘hukuken’ gazeteci sayılmamaktadırlar.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, geçen yıl internet gazetecilerinin yasal hakları ve sarı basın kartı alabilmeleri konusunda Meclis’te çalışma yapıldığını açıklamasına karşın, aradan bir yıl geçmiş ve henüz bu konuda yasal bir düzenleme yapılmamıştır.
Ancak diğer bir yandan, sosyal medyada etkin olarak yer alan blog yazarları da, artık basın toplantısı, vb. etkinliklere davet edilmekte, basın bültenleri ile bilgilendirilmektedirler.
“İnternet Gazeteciliği” değil ama ‘internet’ konusundaki tek yasal düzenleme, 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe giren “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”dur. Adından da anlaşılabileceği gibi bu yasa, internet gazeteciliğini düzenlemek için değil, internete sınırlamalar getirmek için çıkartılmış bir yasadır.
Mart 2010’da Çankaya Köşkü’ne çıkan Basın Kartı Komisyonu üyeleri, etkin bir sosyal medya kullanıcısı olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, adına düzenledikleri sarı basın kartını takdim etmişlerdir. Darısı diğer yüzlerce internet gazetecisinin başına!
Devam Edecek…