Basın Özgürlüğü Günü’nde Tutuklu Gazeteciler Uçurtma Olup Uçtular!

Bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü. TGS üyesi medya çalışanları, üzerlerinde 62 tutuklu gazetecinin fotoğrafları bulunan uçurtmaları uçurdu. Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde uçurtma uçurarak tutuklu gazetecilere destek eylemi y...

Basın Özgürlüğü Günü’nde Tutuklu Gazeteciler Uçurtma Olup Uçtular! (4 Mayıs 2013)

Bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü. TGS üyesi medya çalışanları, üzerlerinde 62 tutuklu gazetecinin fotoğrafları bulunan uçurtmaları uçurdu.

Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde uçurtma uçurarak tutuklu gazetecilere destek eylemi yaptı. Eylemciler üzerlerinde Ergenekon ve KCK gibi davalardan tutuklu gazetecilerin fotoğrafları bulunan uçurtmaları uçurdu. Eyleme bazı CHP milletvekilleri de katıldı.

TGS Genel Eğitim Sekreteri Şehriban Kıraç, Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklu gazetecilere dikkat çekmek amacıyla eylemi yaptıklarını söyledi.

Kıraç, “Şu anda 62 tane gazeteci arkadaşımız içeride. Onların serbest bırakılması için bu eylemi yapıyoruz. Türkiye’de gazetecilerin özgür olmadığını, baskı altında olduğunu hepimiz biliyoruz. Umarız bu eylemimiz cezaevlerindeki arkadaşlarımızın çıkmasına vesile olur. Buna dikkat çekmek istiyoruz.” dedi.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü

Birleşmiş Milletler, 3 Mayıs gününü basın özgürlüğünün önemine dikkat çekmek için Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul etti.

2000 yılına ait fotoğrafta Dünya Basın Özgürlüğü dolayısıyla ABD’de “The Freedom Forum” kuruluşunun gazeteciler anıtına, uğradığı suikast sonucu yaşamını yitiren Ahmet Taner Kışlalı’nın ismi yazıldı.

Japonya’dan Mika Yamamato, Fransa’dan Gilles Jacquier ve Amerikalı Meria Colvin, geçtiğimiz yıl Suriye’de yaşamını yitiren 39 gazeteciden sadece üçü.

Uluslararası Basın Enstitüsü ise bu yıl 20.si kutlanan günde Yamamoto’yu ve Colvin’i “Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı” seçti.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon ise yaptığı açıklamada, “Hukukun üstünlüğü sayesinde daha yüksek koruma dahil yapabileceğimiz çok şey var. Basına daha iyi bir çalışma ortamı yaratılması için ilgilileri söylemlerini hayata geçirmesi konusunda uyarıyorum.” dedi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü ise yayınladığı raporda geçtiğimiz yıl 38 gazetecinin kaçırıldığını belirtirken, yılbaşından bu yana hayatını kaybeden gazeteci sayısının 19’u bulduğunu kaydetti.

Öte yandan örgüt, 39 Basın Özgürlüğü Düşmanı’nı açıklarken, 2011’de silah bıraktığını açıklayan ETA Örgütü’nü, Myanmar’ın Cumhurbaşkanı Thein Sein’i, Somali eski Haberleşmeden Sorumlu Bakanı Abdulkadir Hussein Muhammed’i ve HAMAS ile Filistin Yönetimi’nin güvenlik güçlerini listeden çıkardı.

CHP Gazetecilere Kelepçe Dağıttı!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Yakup Akkaya, Dünya Basın özgürlüğü Gününde CHP muhabirleriyle kahvaltıda biraraya geldi. Akşam’dan Rezzak Oral’ın haberine göre; Türkiye’deki basın emekçilerinin çalışma koşullarına işaret eden Tekin, hapisteki gazetecileri anımsatmak ve basın özgürlüğü önündeki engelleri vurgulamak için muhabirlere kelepçe armağan etti.

Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü 100’den fazla gazeteciye vurgu yapmak amacıyla dağıtılan kelepçeler ilgi çekti.

Usta Gazetecilerden Dünya Basın Özgürlüğü Günü Değerlendirmeleri

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Bekir Coşkun: Asıl utanması gereken gazeteler ve medya kuruluşlarıdır. Hiçbir tepkileri yok. Arada bir seslerini çıkarmaya çalışıyorlar. Yollara düşüp ortalığı ayağa kaldırmaları lazım. Bu medya kendi mensubunu koruyamıyorsa ayıptır. Sami Menteş’in fotoğrafına baktığımda burnumun direği sızlıyor. Türkiye Gazeteciler  Cemiyeti ve Basın Konseyi’ne sesleniyorum. Kendime hiçbirisinin üyesi kabul etmiyorum. Büyük tepkim var. Medya tarihinin yüz karası kuruluşlar olarak tarihe geçecekler.

CHP Milletvekili ve Gazeteci Oktay Ekşi: Sadece gazetecilik görevini yaptığı halde meslektaşlarımız, ‘terör örgütü üyesi’ suçlamalarıyla hapse atıldı. Ne yazık ki bunlar arasında Yurt gazetesinin henüz yirmi yaşını dolduran muhabiri Sami de var. Kendisi şu anda tutuklu bulunan öteki pek çok meslektaşı gibi gerçekte ne için hapsedildiğini bile bilmiyor.

Gazeteci ve Yazar Soner Yalçın: Ayıptır, Türkiye bu ayıbı yapmaya devam ediyor. Başka söyleyebilecek bir şey bulamıyorum.

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) nin Mesajı

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, topluma ve haber alma hakkına yönelik bir suç olarak görülmesi gereken gazetecilere yönelik saldırıların büyük çoğunluğuyla cezasız kaldığına dikkat çekti.

2012 yılının, dünya bilançosunun yayımlanmaya başlandığı 1995 yılından bu yana “en ağır tablo”yu yaşadığını bildiren RSF, geçen yıl 88 gazeteci ve 47 yurttaş gazetecinin öldürüldüğünü hatırlattı. Örgüt, “Sorumluların cezasız bırakılması, onları hak ihlallerini ve haber alma hakkına yönelik suçları yeniden işleme konusunda cesaretlendiriyor” açıklaması yaptı.

Dünyadaki 39 “Basın Özgürlüğü Düşmanı”nı açıklayan RSF, birçok kez gazetecileri de hedef aldıktan sonra 2011’de silah bıraktığını açıklayan ETA Örgütü’nü, önemli bir açılım gerçekleştiren Miyanmar’ın Cumhurbaşkanı Thein Sein’i, Somali eski haberleşmeden sorumlu bakanı Abdulkadir Hussein Mohamed’i ve HAMAS ile Filistin Otoritesi’nin güvenlik güçlerini listeden çıkardı. Mısır’daki Müslüman Kardeşler örgütün listesine yeni giren beş isimden biri.

RSF: Bağımsız bir uzman grubu 1738’i gözetmeli

Paris merkezli dernek Dünya Basın Özgürlüğü dolayısıyla RSF Uluslararası Hukuk Çalışma Grubu adına Alexandre Balguy-Gallois, Jessica Lescs ve Prisca Orsonneau’nun hazırladığı “Bilgi Özgürlüğü Düşmanlarını Yargılayın” başlıklı raporunu da kamuoyuna duyurdu.

RSF, söz konusu raporda, Birleşmiş Milletlere (BM) üye devletlere, gazetecilerin çatışan veya savaşan taraf olarak görülemeyeceği ve çatışmalarda hedef alınamayacağını öngören BM’nin 1738 Sayılı Kararına saygıyı gözetecek bağımsız bir uzman grubunun oluşturulmasını tavsiye ediyor.

RSF, gazetecilere karşı saldırı ve suçların çoğunun belirgin bir savaş ve silahlı çatışma koşullarında gerçekleşmediğinden denetim faaliyetinin de iç karışıklıklar ve gerginlikler, kamusal tehlike ve barış gibi koşullar altında da işletilmesini önemsiyor.

“İfade özgürlüğüne yönelik suç” tanımı istendi

Açıklamada, BM ifade özgürlüğünün korunmasından sorumlu raportörü, AGİT Medya özgürlüğü temsilcisi, ifade özgürlüğünden sorumlu Amerika Devletleri Örgütü (OEA) özel raportörü ve ifade özgürlüğünden sorumlu İnsan Hakları Afrika Komisyonu özel raportörün (CADHP) 25 Haziran 2012’de yayımladıkları ortak deklarasyonla, üye devletlere ceza yasalarına “ifade özgürlüğüne yönelik suç” gibi bir tanımı ya belli başlı bir suç veya bir ağırlaştırıcı faktör olarak yansıtmalarını tavsiye ettikleri de hatırlatıldı.

Türkiye, Basın Özgürlüğü Sıralamasında 196, Ülke Arasında 120. Sıraya Geriledi

Merkezi Washington’da bulunan insan hakları örgütü Özgürlük Evi’nin (Freedom House) bu yıl hazırladığı basın özgürlüğü raporunda Türkiye, basın özgürlüğü sıralamasında 196 ülke arasında 120’inci sırada gösterildi. Türkiye önceki yıllarda olduğu gibi “kısmen özgür” ülkeler kategorisinde tutulmaya devam etti.

120’inci sırayı Kongo, Fiji, Liberya, Makedonya ve Seyşeller’le paylaşan Türkiye, Özgürlük Evi’nin geçen yılki basın özgürlüğü raporunda 117’inci sıradaydı ve bu yıl üç basamak geriledi. 2011 raporunda ise Türkiye 112’nci sıradaydı.

Örgütün 2013 raporunda Türkiye, bir Batı Avrupa ülkesi olarak gösterilse de bölgesel olarak bir “dışadüşen”, yani bölgesel ortalamadan açık farklı değerlere sahip bir ülke olarak tanımlanıyor.  Buna neden olarak da hükümetin 2012 yılında gazeteciler üzerindeki kısıtlamalarını sürdürmesi gösteriliyor.

Örgütün küresel değerlendirme yaptığı genel raporunda Türkiye hakkında, basın ve ifade özgürlüğüne tanınan anayasal güvencelerin kısmen uygulandığı, ceza ve terörle mücadele yasalarındaki kısıtlayıcı hükümlerin bu özgürlüklere zarar verdiği vurgulanıyor.

Özgürlük Evi, geçen yıl Gazetecileri Koruma Komitesi’nin Türkiye için ortaya attığı “en çok gazeteci hapseden ülke” tanımlamasına da destek veriyor. Raporda, Ergenekon davaları ve PKK’yla mücadele yüzünden Türkiye’nin “dünyada en çok gazeteciyi hapseden ülkeler arasında kalmaya devam ettiği” belirtiliyor.

Özgürlük Evi 1980 yılından bu yana küresel basın özgürlüğü raporu hazırlıyor. Son raporsa özellikle Arap Baharı’nın vurduğu Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan siyasi karışıklıkların, basın özgürlüğü açısından istikrarsızlık sergilediğine dikkati çekiyor. Örneğin Tunus ve kanlı bir ayaklanmanın yaşandığı Libya’da basın özgürlüğünde 2011 yılından bu yana ilerleme kaydedilirken, yönetim değişikliği sürecinin Libya’ya oranla daha ılımlı yaşandığı Mısır, “özgür olmayan ülkeler” kategorisine düşüyor. Örgütün raporuna göre yalnızca bu bölgede basın özgürlüğü açısından gerileme yaşanmıyor. Tüm dünya genelinde özgür basın ortamından yararlanan insanların yüzdesi de on yılı aşkın bir süredir en düşük düzeyine gerilemiş durumda. Örgüt, son birkaç yıldır ekonomik kriz yaşayan Yunanistan da bile basın özgürlüğünün önemli ölçüde gerilediğine dikkati çekiyor.