Türkiye’deki Kitlesel Terör Katliamlarının Tarihi

Ankara’da anayasal demokratik gösteri ve yürüyüş haklarını kullanmak üzere bir araya gelen kitleye karşı düzenlenen insanlık ve demokrasi katliamının benzerleri daha önceki yıllarda da yaşanmıştı DİSK, KESK, TMMOB, TTB'nin düzenlediği,...

Türkiye’deki Kitlesel Terör Katliamlarının Tarihi (11 Ekim 2015)

Ankara’da anayasal demokratik gösteri ve yürüyüş haklarını kullanmak üzere bir araya gelen kitleye karşı düzenlenen insanlık ve demokrasi katliamının benzerleri daha önceki yıllarda da yaşanmıştı

DİSK, KESK, TMMOB, TTB'nin düzenlediği, Birleşik Haziran Hareketi'nin ve siyasi partilerin de destek verdiği Ankara'daki Barış mitingi öncesinde HDP kortejinin olduğu ve yaklaşık 15 bin kişinin bulunduğu Ankara tren garı kavşağında meydana gelen iki büyük patlamada resmi açıklamaya göre 95, TTB’nin açıklamasına göre ise 105 kişi yaşamını yitirdi. 500’ün üzerinde de yaralı var.

Ankara’daki katliam, Cumhuriyet tarihinin en büyük, en kanlı terör saldırısı oldu.

Daha önceki yıllarda da düzenlenen benzeri kitlesel katliamlar, demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçmişti. İşte onlardan bazıları:

1 MAYIS 1977 KATLİAMI

1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramı`nı kutlamak üzere çeşitli illerden İstanbul`a gelen yaklaşık 500 bin kişi DİSK`in organizasyonu önderliğinde Taksim Meydanı`nı doldurdu. Katılımın yüksek olması sebebiyle kortejlerin alana girmesi uzun sürmüş, miting de uzamıştır. Saat 19.00 sularında dönemin DİSK başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonuna geldiğinde etraftan silah sesleri duyulmaya başlandı. Sular İdaresi binasının üstünden ve meydandaki otelin çeşitli katlarından açılan bu ateş sonucu insanlar panik halde kaçmaya başladı, kısa bir süre içinde Intercontinental Oteli`nin (Bugün The Marmara Oteli) de üst katlarından da ateş açıldı.

İnsanlar panik halde kaçmaya çalışırken panzerler de kalabalığın arasına doğru girmeye ve kitleleri sıkıştırarak Kazancı Yokuşu`na itmeye başladı. Kalabalığa ateş açılıyordu fakat polis ateş açanlara değil, kalabalığın üstüne saldırıyordu. Bir kamyonun tıkadığı Kazancı Yokuşu`ndan aşağıya kaçmaya çalışan kalabalığı daha da korkutmak için bir daha ateş açıldı. İnsanlar panzerler altında kalarak ve birbirlerini ezerek kaçmaya devam etti.

28 kişi ezilme ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi vurulma nedeniyle, 1 kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirdi, yaklaşık 130 kişi de yaralandı. Ölenlerin çoğu Kazancı Yokuşu'nun başında, park edilmiş kamyon yüzünden sıkışarak ölmüşlerdi. 470 kişi gözaltına alındı fakat hiçbirinin olayla ilgisi kurulamadı. Ateşi kimin açtığı tam olarak belirlenememiş, olay halen aydınlatılamamıştır. Sular idaresinin çatısından ve otel odalarından ateş açanlar bulunamamıştır.

MARAŞ KATLİAMI

19 Aralık ile 26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta çoğunluğu Alevi yurttaşlar karşı düzenlenen ve bir hafta süren sistematik saldırılarda resmi rakamlara göre 105 kişi öldürülmüştür. Alevilere ait 200'ün üzerinde ev yakıldı, 100'e yakın işyeri tahrip edildi. Yirmi üç yıl süren davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1–24 yıl arasında ceza almıştır. Katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamadı. 12 Eylül Darbesi'ne neden olan olaylardan biri olarak kabul edilmektedir. Kimi kaynaklara göre, olayların başlamasında Kürt yurttaşlara karşı başlatılan etnik saldırılar da etkili olmuştur.

ÇORUM KATLİAMI

27 Mayıs – 10 Temmuz 1980 tarihinde Çorum’da kendilerini ‘ülkücü’ olarak tanımlayan kişiler, Alevi mahallesi olarak bilinen Milönü Mahallesi'ne saldırılarak, resmi rakamlara göre 57 sol görüşlü yurttaş öldürüldü, yüzlerce kişi de yaralandı.

SİVAS MADIMAK OTELİ KATLİAMI

2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında Sivas’a gelen ve aralarında sanatçı yazar Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin’in de bulunduğu 35 kişi kent merkezindeki Madımak Oteli’nde yakılarak öldürüldü.

Saldırgan grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı. Madımak oteli tutuşturulan perdeler ve alt katta bulunan eşyalarla birlikte yakıldı.

Otele sığınan kişilerden 35’i yanarak ya da dumandan boğularak yaşamını yitirdi.

Aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. İtfaiye merdiveniyle kurtarılmaya çalışılan Aziz Nesin, merdivendeki görevli tarafından darp edilip, merdivenden itfaiye aracı etrafında toplanan karşıt görüşlü kalabalığa doğru itildi. Başından yaralanan Aziz Nesin’i linç girişiminden araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.

Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ve 2 gösterici yaşamını yitirdi. Akşam saatlerinde Valilik tarafından ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde ancak hakimiyet sağlayabildi.

35 kişinin yakılarak katledildiği Sivas olaylarıyla ilgili davada, 13 Mart 2012 günü zamanaşımı kararı verildi. Böylece 5 firari sanık ceza almaktan kurtuldu. Dava düştü.

REYHANLI KATLİAMI

11 Mayıs 2013'te Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde düzenlenen iki ayrı bombalı saldırı da 52 kişi öldü, 146 kişi de yaralandı. İlk patlama saat 13.37 de belediye önünde, ikincisi ise hemen 3 dakika sonra PTT yakınında gerçekleşti. Basında yer alan bir habere göre, ilçe genelindeki 73 mobese kamerasının tamamı saldırıdan birkaç gün önce arızalandı ve kayıt yapmadı.

Bombalı araçlarla düzenlenen bu saldırı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı ikinci terör eylemi olarak kayıtlara geçti.

HDP DİYARBAKIR MİTİNGİNDE DE KATLİAMIN EŞİĞİNE GELİNDİ

HDP'nin 7 Haziran Seçimlerinin hemen öncesinde 5 Haziran 2015’te Diyarbakır'da düzenlediği miting sırasında, Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kürsüye çıkmadan önce art arda iki patlama meydana geldi. Patlamaların piknik tüpünün içine yerleştirilmiş bombadan kaynaklandığı tespit edildi. Olayda 4 kişi öldü, 184 kişi yaralandı.

SURUÇ KATLİAMI

20 Temmuz 2015'te Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde düzenlenen bombalı intihar saldırısında çoğu genç üniversite öğrencisi 34 kişi öldü, 100'den fazla kişi yaralandı.

Saldırı saat 12.00 sıralarında Kobani’ye yardım götürmek üzere çeşitli illerden gelen ESP’nin gençlik kolu SGDF üyesi 300 kadar kişinin Amara Kültür Merkezi bahçesinde basın açıklaması yaptıkları sırada gerçekleşti. Canlı bombanın IŞİD ile ilişkisi olan Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu belirlendi.

SGDF, her yaz düzenlediği gençlik kampı yerine bu yıl "Kobanê'yi birlikte inşa edelim" adı ile başlattığı yardım kampanyasında topladığı daha çok çocuklara yönelik yardım malzemelerini Kobani’ye götürecekti. SGDF Eş Başkanı Oğuz Yüzgeç, kalacakları bir haftalık süre boyunca sağlık hizmetleri, hatıra ormanı ve çocuk parkı yapacaklarını söylemişti.