Her birinin farklı hikayeleri, bambaşka umutları ve hayalleri vardı…

KAMİL ERYAZAR gidiyor bu çocuklar  kalkın ayağa, kalkın  gidiyor bu çocuklar  bu pazar, kanlı pazar  dert yazar, derman yazar  kalkın ayağa, kalkın  gidiyor bu çocuklar  bu meydan kanlı meydan  ok fırladı çıktı yaydan&n...

Her birinin farklı hikayeleri, bambaşka umutları ve hayalleri vardı… (11 Ekim 2015)

KAMİL ERYAZAR

gidiyor bu çocuklar 
kalkın ayağa, kalkın 
gidiyor bu çocuklar 

bu pazar, kanlı pazar 
dert yazar, derman yazar 
kalkın ayağa, kalkın 
gidiyor bu çocuklar 

bu meydan kanlı meydan 
ok fırladı çıktı yaydan 
kalkın ayağa, kalkın 
biz şehirden, siz köyden

RUHİ SU

Son olarak, büyük ozanın ölümünün 30. yıldönümü nedeniyle Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma gecesinde, belgesel arşiv görüntüleri eşliğinde Dostlar Korosu’ndan dinlemiştim bu türküyü, yine tüylerim diken diken olarak…

Üç hafta sonra böylesine üzücü bir olayda daha karşıma çıkacağı hiç aklıma gelmezdi, gelemezdi.

Dün Ankara’daki Barış Mitingi’ne katılanların tam da bu türkü eşliğinde halay çektikleri sırada o korkunç patlamanın meydana geldiği videoyu izlerken gözlerime inanamadım, dehşete kapıldım.

“Olamaz” dedim “olamaz”. Gözyaşlarına boğuldum. Uzun süre kendime gelemedim.

Hasan Hüseyin’in dizeleriyle, insan karıştırıyor bazen ölmek mi yaşamak yoksa yaşamak mı ölmek…

16 Şubat 1969 tarihinde Amerikan 6. Filo’sunu protesto eden ilerici yurtsever gençlere düzenlenen ve yine kitlesel bir katliama dönüştürülmek istenilen olaylar sırasında Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan adlı gençlerin bıçaklanarak öldürüldüğü, tarihe de “Kanlı Pazar” diye geçecek olan gerici saldırının üzerinden tam 46 yıl geçtikten sonra bu kez başkent Ankara’da çok daha kanlı bir katliama tanık olmak inanılır gibi değildi.

Eminim Ruhi Su’nun da yazıp bestelerken yıllar sonra böylesine benzer bir korkunç katliamın yinelenebileceği aklının ucundan dahi geçmemiştir. Yaşasaydı da zaten bu acıya yüreği dayanmazdı.

“Elbet bir bildiği var bu çocukların, kolay değil öyle genç ölmek”

Halkını, yurdunu, insanları, çocukları çok seven, barış isteyen ve onca olumsuzluğa, yoksulluğa karşın hayata bağlılıklarını, yaşama sevinçlerini hiç yitirmeyen, pırıl pırıl aydınlık yüzlü gencecik insanlardı.

Ülkemizin geleceği, geleceğimizin güvencesiydiler.

Gelecek güneşli güzel günler için yılmadan mücadele ediyorlardı. O yüzden Ankara’ya akın etmişlerdi, biliyorlar dı ki güneşin zaptı yakındı.

Türkiye’nin dört bir yanından türkülerle halaylarla, güle oynaya yola çıkmışlardı. O kadar neşeliydiler ki, yoldaki gülümseyen selfie fotoğraflarını son günlerde sosyal medyada moda olan “vurur yüze ifadesi geliyor Ankara’ya bitanesi” esprisiyle paylaşmışlardı.

Tıpkı iki buçuk ay önce Kobani’deki savaş mağduru çocuklara yardım götürmek isterken Suruç’ta alçakça katledilen arkadaşları gibi…

Tıpkı Gezi Direnişi’nde katledilen Berkin, Ali İsmail, Abdullah, Ethem, Mehmet, Medeni gibi…

Hayatlarının baharında yaşam doluydular…

Toplumsal dilek ve beklentileri ortaktı ama her birinin ayrı ayrı hikayeleri, bambaşka umutları ve hayalleri vardı…

İnsanlık ve demokrasi takvimine kapkara bir gün olarak geçecek, Cumhuriyet tarihinin en büyük, en kanlı terör saldırısının kurbanı oldular.

Güneşe gömüldüler…

Geçen yıl evlenmişlerdi

Öğretmen Gülhan Karlı Elmascan Eğitim-Sen eşi makinist Yılmaz Elmascan ise Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası üyesiydi. Mersin’den geldiler, el ele can verdiler. Bu mutluluk fotoğrafı da  buruk bir anı olarak kaldı.

“Ankara’ya ‘BARIŞ’ getirmeye geliyoruz!”

İstanbul’da yaşayan üniversite öğrencisi Dijle Deli ve arkadaşları önceki gün şarkı türkülerle Başkent’e doğru yola çıktı. Otobüste çektiği fotoğrafı “Ankara’ya barış getirmeye gidiyoruz” mesajıyla Twitter’da paylaşan Dijle de bombalı katliamda yaşamını yitirdi. Geriye bu barış selfiesi kaldı.

20 yaşındaki Aydınlı Elif’i de aramızdan aldılar

''Güzel günler gelmez, biz güzel günlere yürümedikçe…” diye hazırlamıştı pankartını Elif.

Emek Partisi (EMEP) Aydın İl Yönetim Kurulu üyesi Ümit Kanlıoğlu'nun kızı üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Elif Kanlıoğlu da yaşamını yitirdi. Didim'de özel bir sürücü kursunun sahibi olan Ümit Kanlıoğlu'nun kızı Elif Kanlıoğlu'nun Mersin Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu 2'inci sınıf öğrencisi olduğu ve mitinge katılmak için Mersin kafilesi ile birlikte Ankara'ya gittiği öğrenildi.

Berna Koç dişiyle tırnağıyla yaşamını kazanıyordu

Annesi-babası ve hatta hayatta hiç kimsesi olmayan İzmirli Berna Koç temizlik işçisi olarak çalışıyor, yaşam mücadelesi veriyordu. Gecesini gündüzüne katıp çalıştı veee bu yıl hayalindeki üniversiteyi kazanmayı başardı.. Üniversiteye gidebileceği, yüksek öğrenim görebileceği için çok mutluydu. Halkevi üyesiydi.

Dilan'ın hayalleri yarım kaldı

Önceki gece Ankara'ya doğru otobüste ve dün… Sözün bittiği yer…

Nesligül ve Ali İzzet Sarıkaya çiftinin ikinci çocuğu Dilan Sarıkaya, Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi. Yakınlarının sevgi dolu olarak tanımladığı Sarıkaya'nın ölüm haberini ailesi televizyondan öğrendi.

Sarıkaya ailesinin üst katında oturan teyze Yıldız Erdoğan, yeğeni Dilan'ın yırtık ayakkabıları ve fotoğrafına sarılarak gözyaşı döktü. Acılı teyze, Dilan Sarıkaya'nın hayat dolu bir kız olduğunu anlattı. Onun okula giderken giydiği ve yırtık olan ayakkabısını gösteren Yıldız Erdoğan, Dilan'ı şöyle anlattı:

"Kalbinde asla kötülük taşımıyordu. O çocuk oraya silahla gitmedi, yüreğinde sevgi ile gitti. Dilan'la hayallerimiz vardı. Hayallerimizi mahvettiler, bitirdiler. Kalbinde sadece sevgi, barış, umut vardı, hayalleri vardı o çocuğumun. Hayallerimizi bizden aldılar. Bir çocuğu öldürdüler 100 kişiyi yaktılar, yaktılar bizi."

Cenazesi Adana’da on binlerce kişi tarafından karşılandı.

Dilan Sarıkaya’nın babası İzzet Sarıkaya, “Benim yoldaşımı ona öğrettiğim ilk sloganla göndermek istiyorum. Faşizme ölüm, halka hürriyet. Yoldaşım yoldaşlarımıza selam söyle” diye konuştu.

Şirin Kılıçalp

Konya'nın Kulu ilçesinde doğan Şirin Kılıçalp (34) İstanbul’da Hacı Ethem Üktem Ortaokulu’nda Türkçe öğretmenliği yapıyordu. Kılıçalp, Eğitim Sen İstanbul Kadınlar Sahnesi oyuncusuydu.

Gözde Aslan

Malatya CHP Gençlik Kolları’ndan (fotoğrafta solda)

Eren Akın

Malatya CHP Gençlik Kolları’ndan

Gülbahar Aydeniz

Malatya CHP Gençlik Kolları’ndan

Av. Abdullah Erol

HDP Giresun milletvekili adayıydı.  Evli ve iki çocuk babasıydı.

Fatma Karabulut

HDP İstanbul Üsküdar yönetimi üyesi

Ebru Mavi

20 yaşındaki Ebru Mavi Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü 2. Sınıf öğrencisiydi. Miting için Alanya'dan gelen dayısı HDP İlçe Eş Başkanı İsmail İşli'yi görmeye gitmişti.

Başak Sidar Çevik

Başak Sidar Çevik Atılım Üniversitesi İnşaat Fakültesi son sınıf öğrencisiydi. Annesi, babası ve halası da Urfa’dan mitinge gelmişti. Halası Nilgün Çevik ile Başak Sidar Çevik hayatını kaybetti.

Patlama sonrası anne ve babasının fotoğrafı katliamın fotoğrafı olarak manşetlerde yer aldı.

Cenazeleri Suruç’a gönderilirken Baba İzzettin Çevik, Hürriyet’e verdiği demeçte “Kızım Atılım Üniversitesi 4. sınıfta okuyordu. Buluşma noktasında beklerken kızım yanımıza geldi. Sonra alana girdik. Birilerine güveniyorduk. Barış diyorduk, başka bir şey demiyorduk. Sadece barış… Onlar da Ankara’nın göbeğinde bizlere bunları yaptılar. Acımız çok büyük. Tek istediğim şey şimdi canlarımızı toprağa vermek. Eşim şu an hastanede tedavi altında, başka bir şey söylemek istemiyorum” dedi.

Ayşe Deniz

HDP İzmir Karşıyaka ilçe yönetim kurulu üyesi ve mali müşavirdi. Kardeşi Asuman Deniz de patlamada yaralandı.

Av. Uygar Coşkun

Uygar Coşkun, 33 yaşında ve avukattı. Evli ve bir yaşında oğlu vardı. Ankara Adliyesi önünde meslektaşları Coşkun için bir basın açıklaması yaptı. Baba oğlun bu mutluluk tablosu da buruk anılarda kaldı.

Necla Duran

Antakya Halkevi’nden

Kübra Meltem Mollaoğlu

Kübra Meltem Mollaoğlu HDP İstanbul 1. Bölge 16. Sıra milletvekili adayıydı. Evli ve iki çocuk annesiydi.

Ali Deniz Uzatmaz–Şebnem Yurtman

 

19 yaşındaki Ali Deniz Uzatmaz, bu yıl Mersin Üniversitesi Elektrik Bölümü'ne başlamıştı. Gaziantep Emek Gençliği Yöneticisiydi.

23 yaşındaki Şebnem Yurtman ise Mersin Üniversitesi öğrencisi ve Emek Partisi Adana İl Yönetim Kurulu Üyesiydi.

İbrahim Atılgan – Veysel Atılgan

Batmanlı TCDD (demiryolları) emekçisi İbrahim Atılgan ve 9 yaşındaki oğlu Veysel Atılan.

Veysel katliamın en küçük kurbanı oldu.

Metin Kürklü

53 yaşındaki Metin Kürklü işçi emeklisi ve EMEP Merzifon İlçe Başkanıydı. Amasya’da arkadaşları ile doğum gününde gerçekleşen mitinge katılmak için Ankara’ya gitmişti.

Gökhan Akman

21 yaşındaki Gökhan Akman Uşak Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü 4. sınıf öğrencisi ve EMEP Uşak gençlik örgütü üyesiydi.

Ahmed Alkhadiyi

Filistinli Ahmed Alkhadi (27) Hatay Halkevi ile birlikte mitinge katılmıştı. Yaşam Hakkı Meclisleri üyesiydi. Antakya’da yaşayan ve Halkevi üyelerine İngilizce ve Arapça dersler veriyor, Halkevleri Ahmet Atakan Kütüphanesi’nde de gönüllü öğretmenlik yaparak Arapça öğretiyordu.

Ahmet Khaldi'nin ailesinin ailesinin Gazze’deki evinin önünde taziye çadırı açıldı.

Abdulkadir Uyan

26 yaşındaki Bingöllü Abdulkadir Uyan, 2013 yılında İstanbul Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Ağabeyi ile Bingöl’de mühendislik bürosu açtı. Patlamadan bir gün önce İstanbul Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümüne yüksek lisans başvurusu yaptı.

Orhan Işıktaş

24 yaşındaki Orhan Işıktaş Selçuk Üniversitesi Lojistik Bölümü 3. sınıf öğrencisiydi.

Hakan Dursun Akalın

Amasya’da görev yapan öğretmen Hakan Dursun Akalın mitinge gitmeden önce sosyal medyada şu mesajı paylaşmıştı:

Canberk Bakış

Adnan Menderes Üniversitesi ve Emek Gençliği Üyesi Canberk Bakış da Ankara’da hayatını kaybetti.

Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi olan Bakış, 11 Ekim’de Malatya’da uğurlandı.

Tayfun Benol

1961 doğumlu Tayfun Benol, İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden 1988'de mezun oldu. Lise yıllarından itibaren sosyalist mücadele içinde oldu. Politika Gazetesi'nin sorumlu yazıişleri müdürüydü.

Sarıgül Tüylü

35 yaşındaki Sarıgül Tüylü, 10 ve 5 yaşlarında iki çocuk annesiydi.

Muhammet Demir

19 yaşındaki Hakkarili Muhammet Demir İstanbul’da kimya bölümünde üniversite öğrencisiydi.

Seyhan Yaylagül

Seyhan Yaylagül 46 yaşındaydı, evli ve iki çocuk annesiydi. Öğretmen eşiyle Maraş’ın Elbistan ilçesinden Ankara’ya gitmişti.

Günay Doğan

Günay Doğan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Mühendisliği 3. Sınıf öğrencisiydi. Saırgazi Taşdelen Cemevi’nde 12 Ekim’de uğurlandı.

Mehmet Zakir Karabulut

26 yaşındaki Mehmet Zakir Karabulut Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi'nde harita mühendisliği son sınıf öğrencisiydi.

Leyla Çiçek

23 yaşındaki Leyla Çiçek HDP Tarsus İlçe Yönetim Kurulu Üyesiydi. Cenazesi 12 Ekim'de Tarsus'ta defnedildi.

Gökhan Gökbörü

Gökhan Gökbörü (18) EMEP Adana Gençlik Örgütü’ndendi.

İdil Güneyi

52 yaşındaki İdil Güneyi TCDD’de başmühendis olarak görev yapıyordu. Hacettepe Üniversitesi mezunu fizik mühendisiydi. Trabzonlu olan ve ailesi Bursa’da yaşayan bir çocuk annesi Güneyi, Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) yöneticisiydi.

Mehmet Hayta

Mehmet Hayta,  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Gençlik Kolları üyesi ve aynı zamanda İnönü Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu 2. sınıf öğrencisiydi.