Sosyal Medya Efsaneleri Yaratarak Twitter ve Facebook’u Sallayan TROLL’lerin Derdi Ne?

Hemen her gün sosyal medya, “troll” olarak tanımlanan kişilerce uydurulan ‘ilginç’ tartışmalara sahne oluyor. Aslı astarı olmayan söylemler biranda binlerce kişiyi peşine takıp, sürükleyebiliyor. Çoğu günlerde TT (Trending Topic) listesini ele geçiriyorlar. İşte bu provok...

Sosyal Medya Efsaneleri Yaratarak Twitter ve Facebook’u Sallayan TROLL’lerin Derdi Ne? (10 Aralık 2012)

Hemen her gün sosyal medya, “troll” olarak tanımlanan kişilerce uydurulan ‘ilginç’ tartışmalara sahne oluyor. Aslı astarı olmayan söylemler biranda binlerce kişiyi peşine takıp, sürükleyebiliyor. Çoğu günlerde TT (Trending Topic) listesini ele geçiriyorlar.

İşte bu provokatif eylemlerinin nedeni internet troll’leriyle konuştuk.

İnternette sıklıkla kullanılan Troll Face (Troll Yüz) imgesi, 2008 de bir Deviantart kullanıcısı tarafından yaratıldı.

Şehrin ışıklarının sönmesini, herkesin uyumasını bekliyorlar önce, ardından geçiyorlar bilgisayarların başına. İlk tweet’i en günahsız olanı atıyor. Sadece bir saat sonra, pazar sabahı uyanıp Twitter hesaplarını açanları karşılayacak sürpriz hazır hale geliyor. Radikal, Twitter gündemini altüst eden troll’lerden Cafer Koçbaşı, Doğuş Aydın , Killa Karl Barut ve Adana Ulan’a ulaştı. “Biz sanal karakterleriz, ulvi amaçlarımız yok” diyen troll’ler, gerçekleştirdikleri faaliyetlerin nedenlerini anlatırken sosyolojik tespitlerde bulunmaktan da kaçınmıyor.

Neydi o sanal alemi sarsan kampanyalar? 

Gündemi Twitter ’dan takip edenler hatırlar. Daha önce, “Nükleere evet”, “Eşcinsellik yasaklansın”, “Asmalımescit ibadete açılsın” gibi etiketler Twitter ’ın en çok konuşulan konuları arasına girmiş ve günlerce tartışılmıştı. Haber bültenleri bu konuları gündemine almış, sokak röportajları yapılmıştı. Twitter ahalisinin bu günlerde gündemini meşgul eden konularsa şunlar: “Oruç tutmayan sınır dışı edilsin”, “Kadınlara ehliyet verilmesin” ve “Doğum kontrol hapı yasaklansın.” Başlıkların altında bu kanıları destekleyen tweet bulmak zor, herkes oruç tutmayanların sınır dışı edilmesi ya da doğum kontrol hapının yasaklanmasına karşı. İyi de, hal böyleyken nasıl oluyor da bu konular günlerce Twitter ’ın gündeminde kalıyor?

Sazan.avi 

Aslında birkaç dakikalık araştırmayla bu başlıkların troll faaliyetler sonucu ‘trend topics’ olduğunu anlamak mümkün. Trollemek, sosyal ortamlarda kullanıcıları tartışmaya çekmek, onları kışkırtmak ve muhabbete dahil etmeye çalışmak anlamına geliyor. Troller, attıkları tweetlerle bir tartışma konusu oluştururken, tahrik edici cümlelerle insanları tufaya düşürmeyi amaçlıyor. Amaç buyken, troll faaliyetlerde toplumun yumuşak karnı hedef alınıyor. Tufaya düşen Twitter kullanıcıları, açılan tartışma konularından hareketle ülkeye şeriatın gelmiş olabileceği kanaatine vararak, işi “#CumhuriyetineSahipCik” başlıklarıyla karşı kampanyalar başlatmaya kadar götürüyor.

Sanal alem gündemini altüst eden Cafer Koçbaşı, Doğuş Aydın , Killa Karl Barut ve Adana Ulan, yarattıkları sanal karakterlerle binlerce takipçiye ulaşan internet troll’leri… Sicilleri de hayli kabarık. Tartışmalı başlıkların hemen hemen tamamında imzaları var. Bu arada belirtelim, Twitter ’da Türkiye ’den 21-35 yaş aralığında yaklaşık 100 troll var. Hepsinin de kendine özgü bir takipçi kitlesi mevcut. Birbirlerinin gerçek kimliklerini bilmiyorlar, sadece internetten tanışıyorlar. Aralarında öğrenci, mühendis, hatta doktor ve tabii ki işsizler de yer alıyor. “Biz sanal karakterleriz, ulvi amaçlarımız yok” diyen internet troll’leri, gerçekleştirdikleri faaliyetlerin nedenlerini anlatırken de psikolojik ve sosyolojik tespitlerde bulunmaktan da kaçınmıyor.

‘Bazen imam, bazen de Marksist oluyorum’ 

Cafer Koçbaşı (@CaferKocbasi) 

Muhafazakâr söylemlere muhalif kesim, sanıyorum interneti daha fazla kullanıyor ve çok heyecanlılar. Başlattığım ‘OruçTutmayanSınırdışıEdilsin’ etiketinde, bunun bir sazan avı olduğunu belirttiğim bir sürü tweet var. Ancak bu bilgiyi birkaç saniyede öğrenebilecek olmalarına rağmen kolay olanı, yani yorum yapmayı seçiyorlar. Bu benim için bir mizah. Yeri geliyor imam, yeri geliyor Marksist gibi yazıyorum. Bu eylem amacı o olmasa da acı bir gerçeğe işaret ediyor. Bırakın kalın kalın kitaplar okumayı, araştırmayı; günübirlik bir internet eğlencesinin bile arkaplanını görmeye çalışmıyoruz. Balıklama dalıyoruz.

‘Erkeğim ama beni lezbiyenlikle suçladılar’ 

Doğuş Aydın @alkoliknezaketi) 

Hepimizin online olduğu saatlerde başlıyor. Can sıkıntısından, yapacak bir şeyimiz pek olmadığından “bari biraz gülelim” diye başlatıyoruz. Eğleniyorsak sorun yok. En üzüldüğümüz nokta, insanların bu başlıklar altında kendisinden farklı olana nefret kusması. ‘Eşcinsellik yasaklansın’ başlığını sadece bir sazan avı olarak düşünmüştük. Fakat iş öyle bir noktaya geldi ki ben o gece aynı anda, hem gay, hem homofobik, hem radikal İslamcı, hem ırkçı, hem lezbiyen (erkeğim), hem katil olmakla suçlandım. Bazen de ciddi ciddi muhafazakarların başlattığı şeyleri de bizim başlattığımız sanıldı.

‘İnsanların hoşgörü maskesini düşürüyoruz’ 

Adana Ulan (@adanabizik) 

Gündeme getirdiğimiz konular karşısında insanların hoşgörü maskeleri düşüyor ve birden kendileri gibi davranmaya başlıyorlar. Bir gün muhafazakâr, bir gün laik, bir gün komünist olmakla suçlanıyorum. Hiçbirimizin gerçek kimliklerimizle gündeme gelmek, ünlü olmak, takipçi sayısını arttırmak gibi bir niyetimiz yok. İçimizden geleni ikinci kez düşünmeden yazıyoruz.

‘Birbirimizin gerçek kimliğini bilmiyoruz’ 

Killa Karl Barut (@BaratCarl) 

İnsanlar aslında çok ufak bir araştırmayla bu konuların troll faaliyetlerimiz sonucu gündeme geldiğini görebilirler. Bir ekip değiliz, birbirimizin gerçek kimliklerini bilmiyoruz. Sadece internet üzerinden tanışıyoruz. Yaptığımız işe bir amaç yüklemek istemiyorum. Sosyolojik bir araştırmanın parçası değiliz, sadece eğlence odaklı troll’lük yapıyoruz.

Troll (sazan avı) saldırısı nedir?

Troller, açtıkları hashtag’lerle takipçileri arasında tartışma başlatıyor. Daha önce de “Nükleere evet”, “Eşcinsellik yasaklansın”, “Asmalımescit ibadete açılsın” gibi başlıklar altında yapılan tartışmalar büyük yankı uyandırmıştı. Ana haber bültenleri de bu konulara yer vererek, birçok sokak röportajı da gerçekleştirilmişti.

Şükrü Oktay Kılıç / Radikal