Dünyanın ve Londra Kitap Fuarı’nın Gündeminde Fazıl Say Var

Dünyaca ünlü Piyanist ve Besteci Fazıl Say’ın, Ömer Hayyam’a ait olduğunu söylediği bazı dizeleri Twitter’da paylaştığı için “dini değerleri aşağılama” suçlamasından yargılandığı davada 10 ay hapis cezasına çarptırılması dünyanın ve bugün açılan Londra Ki...

Dünyanın ve Londra Kitap Fuarı’nın Gündeminde Fazıl Say Var (15 Nisan 2013)

Dünyaca ünlü Piyanist ve Besteci Fazıl Say’ın, Ömer Hayyam’a ait olduğunu söylediği bazı dizeleri Twitter’da paylaştığı için “dini değerleri aşağılama” suçlamasından yargılandığı davada 10 ay hapis cezasına çarptırılması dünyanın ve bugün açılan Londra Kitap Fuarı’nın gündemine oturdu.

Dünyanın önemli gazeteleri ve yayın kuruluşları Say’ın hapis cezası haberine sayfalarında geniş yer ayırdı. İngiliz yayın kuruluşu BBC, ’Türk piyanist İslam’ı aşağıladığı için mahkum edildi’ başlığını kullandığı haberinde, Say’a İslami değerlere hakaret ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezası verildiğini yazdı. Say’ın mahkemeye katılmadığını, ancak suçlamaları reddettiğini aktaran BBC, sanatçının bunların siyasi temelleri olduğu savunmasını yaptığını ekledi.

KARAR NEDENİYLE AB, TÜRKİYE’Yİ ELEŞTİRDİ

İngiliz Telegraph Gazetesi de Say’ın Twitter’da İslami değerlere hakaret ettiği gerekçesiyle hapis cezasına çarptırıldığını aktarırken Say’dan ‘dünyaca ünlü piyanist’ olarak söz etti. Say’ın davanın arkasında olması nedeniyle Adalet ve Kalkınma Partisi’ni suçladığını yazan gazete, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi kararı nedeniyle eleştirdiğine dikkat çekti.

TÜRKİYE İÇİN ÜZÜCÜ KARAR

İngiltere’nin en saygın gazetelerinden Guardian da Fazıl Say’ın 10 ay hapis cezasına çarptırılması kararını ‘Türkiye için üzücü’ bulduğu yorumunu aktardı. Gazete Türkiye’de sanatçıların ve entellektüellerin fikirleri yüzünden hedef alındığını ve Fazıl Say’ın hükümetin ifade özgürlüğü alanındaki tutumundaki endişeleri yenilediğini savundu. Haberi, ‘Türk piyaniste hapis cezası’ başlığıyla duyuran Financial Times gazetesi de, Say’ın davasının uluslararası alanda gözleri Türkiye’ye çektiğini yazdı. Financial Times, Fazıl Say’ın ’Ülkem adına çok üzgünüm. Bu karar hiçbir hatam olmamasına karşın kendimden çok Türkiye’deki düşünce özgürlüğü ve inancı konusunda endişe verici’ sözlerini aktardı.

LONDRA KİTAP FUARI’NIN ‘ODAK ÜLKESİ’ TÜRKİYE, SORU VE ELEŞTİRİ YAĞMURUNA TUTULDU

İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen, dünyanın en büyük ve en önemli kitap fuarlarından birisi olan Londra Kitap Fuarı’ da bugün kapılarını ziyaretçilerine açtı. Bu yıl ki fuar, Türkiye açısından ayrı bir önem taşıyor. Çünkü Türkiye Fuar’da “odak ülke” özelliğiyle yer alıyor.

Dolayısıyla fuara Kültür ve Turizm Bakan Ömer Çelik ile çok sayıda Türk yazar – şair ve edebiyat eleştirmeni konuk olarak katılıyor. Türkiye’den fuara katılan yazarlar arasında Adalet Ağaoğlu, Ayşe Kulin, Doğan Hızlan, Ahmet Ümit, Elif Şafak, İnci Aral gibi isimler var.

Türkiye standının resmi açılışını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik konuşmasında, ”İngiliz edebiyatseverler ve fuarı ziyaret edenler, kültürümüzün ve edebiyatımızın tüm renklerini, derinliğini ve boyutunu, kısaca çoğulcu yapısını daha iyi algılama fırsatını bulacaktır” dedi.

Bakan Çelik konuşmasında şunları söyledi: “Medeniyetin ilerlemesinde menfi unsurları müspet etkiye dönüştürmek için edebiyata daha çok ihtiyacımız var. Çünkü özellikle 11 Eylül’den sonra yaşananlarda kitapların yazarların yaşananlara dair sözü olacaktır olmalıdır. En büyük ihtiyacımız kültürlerarası diyalogdur.”

Bakan Çelik konuşmasının sonunda, Fazıl Say’a verilen hapis cezası ile ilgili soru yağmuruna tutuldu.

Türk edebiyatının yapı taşları başlıklı panelde, Doğan Hızlan Adalet Ağaoğlu’nu ‘yaşayan yapı taşı’ olarak takdim etti. Türkiye’nin odak ülke olduğu uluslararası kitap fuarıyla ilgili konuşan Adalet Ağaoğlu, fuara verdiği önem nedeniyle sağlık sorunlarına rağmen “koşa koşa” geldiğini söyledi.

Adalet Ağaoğlu konuşmasında “Türkiye’yi anlamak için yabancıların Türk edebiyatını bilmeleri lazım. Umarım bu fuar bu görüşümün daha geniş yerlere taşınması için fayda sağlayacak. Türk edebiyatını anlamak için Ahmet Hamdi Tanpınar, Fethi Naci, Berna Moran’ın Türk edebiyatı üzerine incelemelerini mutlaka okumak gerek.” dedi.

Bir ülkenin ve toplumun insanlarının ancak edebiyat ve kitap yoluyla anlatılabileceğine dikkati çeken Ağaoğlu, şöyle konuştu:

“Özellikle bizim ülkemiz için bu çok doğru. Çünkü biz Doğu ile Batı arasında sıkışıp kalmış bir ülkeyiz. İngiltere, emperyalizmin hikayeleri içinde Doğu’ya akmış, Batı’da da yaşayan bir ülke olarak sanki Türkiye’den bir şeyler öğrenmek istiyor gibi geldi bana.”

Fuardaki Türk standının açılışında konuşan Elif Şafak ise, konuşmasına “Benim için büyük bir onur. Benimle beraber Türkiye’den gelen onlarca yazar şair eleştirmen düşünür akademisyen var. Bu çoğulcuğun yansıtılmasını önemsiyorum. Bu çok sesli katılımı sevindirici buluyorum. Çok seslilik bizim için önemli ama sessizlikler de önemli.” diye başladı.

“Benim için yazıya kapı açan sessizlikler oldu.” diyen Şafak kendisini ‘ğ’ harfine benzettiğini anlattı: “Sessiz harflerden biri, ‘ğ’ ile kendime bir kapı açtım. O harfi kendime benzettim; hem oraydı hem değildi.”

Elif Şafak sözlerini “Biz yazarlar için empati kurabilmek kendini başka birinin yerine koyabilmek önemli. O nedenle sanat siyasetten daha önemli, sanatçılar siyasetçilerin ulaşamadığı yerlere ulaşabiliyor. Türkiye’de düşünce özgürlüğünü de konuşmamız lazım” diye bitirdi.

İngiltere’de Türk Edebiyatı başlıklı panelde ise Maureen Freely, Bejan Matur, Müge Sökmen ve Amy Spengler söz aldılar. Anglo Sakson dünyasında farklı edebiyatların yayımlanmasında karşılaşılan güçlükler anlatıldı. Toplantıda tanıtılan, Sınır Ötesi Yazarlar örgütünün hazırladığı rapora göre Türk edebiyatına ilgi bu ülkede düzenli olarak artıyor ve umut veriyor.

Milliyet / AA / Radikal