Çocuklarına Yaşanabilir Bir Türkiye Bırakabilmek İçin Mücadele Eden Babalar

KAMİL ERYAZAR Bir bebek doğdu mu, bir baba da doğar. Babalık duygusu bambaşkadır, yaşama sevinci kaynağıdır, sorumluluğu ağırdır. Var olma nedenidir, hayata sımsıkı bağlanmayı, vazgeçmemeyi, direnmeyi gerektirir. Babalar, kendilerinden daha çok çocukları i&cc...

Çocuklarına Yaşanabilir Bir Türkiye Bırakabilmek İçin Mücadele Eden Babalar (21 Haziran 2015)

KAMİL ERYAZAR

Bir bebek doğdu mu, bir baba da doğar. Babalık duygusu bambaşkadır, yaşama sevinci kaynağıdır, sorumluluğu ağırdır. Var olma nedenidir, hayata sımsıkı bağlanmayı, vazgeçmemeyi, direnmeyi gerektirir.

Babalar, kendilerinden daha çok çocukları için yaşar ve onların geleceği için mücadele ederler…

Kendilerinin yaşayamadıklarını en azından çocukları yaşayabilsin, kendilerinin çektiği sıkıntıları çocukları çekmesin isterler.

Çocuklarına, özlenen çağdaş demokratik, yaşanabilir bir Türkiye bırakabilmek için mücadele eden tüm babaların Babalar Günü kutlu olsun.

“Hapisten çıktım. Yıl 950. Belki bir çocuğum gelecek dünyaya. Babalık zanaatının ne kadar zor bir zanaat haline geldiğini ilk defa anlıyorum.

Yavrum,

kız olursa tepeden tırnağa anasına benzesin istiyorum,

oğlan olursa, boyu posu bana.

Kız olursa elâ elâ baksın,

oğlan olursa maviş maviş.

Yavrum,

Kız olsun oğlan olsun,

kaç yaşında olursa olsun,

yavrum düşmesin istiyorum hapislere

güzelden, haklıdan, barıştan yana diye.

Fakat malûm,

kızım yahut oğlum,

gecikirse suların ışıması

dövüşeceksin

ve hattâ…

Yani haylice müşkül bir zanaatmış bizde bugün

babalık zanaatı da.”

NAZIM HİKMET

BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM

Hayatta ben en çok babamı sevdim

Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk

Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-

Nasıl koşarsa ardından bir devin

O çapkın babamı ben öyle sevdim

 

Bilmezdi ki oturduğumuz semti

Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi!

Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi

Atlastan bakardım nereye gitti

Öyle öyle ezberledim gurbeti

 

Sevinçten uçardım hasta oldum mu

40'ı geçerse ateş, çağrırlar İstanbul'a

Bir helalleşmek ister elbet, diğ'mi, oğluyla!

Tifoyken başardım bu aşk oyununu

Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu

 

En son teftişine çıkana değin

Koştururken ardından o uçmaktaki devin

Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için

Açıldı nefesim, fikrim, canevim

Hayatta ben en çok babamı sevdim… 

CAN YÜCEL

Fotoğraflar: Kamil Eryazar