Partilerin 1 Kasım Seçim Bildirgeleri

KAMİL ERYAZAR Uzun bir bayram tatilinin ardından bu hafta partilerin beyannamelerini açıklamaları ile birlikte bir ay sürecek yoğun bir seçim hazırlığı dönemi başlıyor. CHP ve HDP'nin ardından MHP de bugün seçim bildirgesini açıkl...

Partilerin 1 Kasım Seçim Bildirgeleri (30 Eylül 2015)

KAMİL ERYAZAR

Uzun bir bayram tatilinin ardından bu hafta partilerin beyannamelerini açıklamaları ile birlikte bir ay sürecek yoğun bir seçim hazırlığı dönemi başlıyor.

CHP ve HDP'nin ardından MHP de bugün seçim bildirgesini açıkladı. Son olarak AKP’de yarın seçim beyannamesini açıklayacak.

Meclis aç – kapa yaptı!

1 Kasım'da yapılacak genel seçimlerle milletvekilleri büyük oranda yenilenecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yeni yasama yılı dün başladı. Meclis Genel Kurulu, 1 Kasım'da yapılacak genel seçim nedeniyle başka bir konuyu ele almadan yeniden tatile girdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Genel Kurul'da açış konuşmasını yaptı ancak TBMM’nin geleneksel resepsiyonu bu yıl terörist saldırılarda şehit olanların anısı nedeniyle düzenlenmedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin seçim beyannamesini açıkladıktan sonra, 1 Ekim günü Fransa’nın Lyon kentindeki gurbetçilere seslenmek üzere günü birlik ziyaret gerçekleştirdiğinden Genel Kurul’un yeni yasama yılı açılış oturumuna katılamadı.

HDP'den daha çok kadın milletvekillerini oturuma katılrken, Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşurken salonu terk ettiler.

Erdoğan'ın konuşması sırasında zaman zaman salondaki milletvekilleriyle karşılıklı diyaloglar yaşandı.

Partilerin seçim beyannamelerinde 7 Haziran’dan farklı olarak neler var?

CHP ve HDP'nin ardından MHP de bugün seçim bildirgesini açıkladı. Son olarak AKP’de yarın seçim beyannamesini açıklayacak.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklayacağı AKP beyannamesinde ekonomik vaatlerin ön plana çıkması bekleniyor. Başkanlık sistemi beyannameden çıkarılırken, çözüm süreci yine önemli konulardan birisi olacak.

7 Haziran seçimleri öncesi ekonomik vaatlerle öne çıkan CHP, 1 Kasım seçimlerine de aynı stratejiyle girecek. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun önceki gün açıkladığı beyannamenin sloganı 'Önce Türkiye' oldu.

HDP ise 1 Kasım seçim kampanyasında kullanılacak yeni sloganları, “Büyük İnsanlık, Büyük Barış” ve "İnadına Barış, inadına Özgürlük" olarak  belirledi.

MHP ise seçim beyannamesinde yine "Ülkenin geleceğine oy ver" sloganını kullanacak. MHP'nin bu seçimde ayrıca "Sen, bilirsin Türkiye!" diye başka bir  ilginç sloganı daha var.

İşte Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin yeni seçim beyannamelerinin önemli bölümleri:

GENÇLERLE BİRLİKTE ‘ÖNCE TÜRKİYE’ DİYEN CHP, EKONOMİK VAATLERİNİ GENİŞLETTİ

CHP’nin ‘gençlere adadığı’ yeni seçim bildirgesi, ATO Congresium'da düzenlenen tanıtım toplantısında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından kamuoyuna açıklandı.

Ekonomi ve bürokraside 'devrim' vaat eden Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında 'Gezi' vurgusu da dikkatlerden kaçmadı.  CHP lideri konuşmasına, "Bu bildirgeyi Ali İsmail'lere, Özgecan'lara adıyoruz… TOMA'lara biber gazlarına karşın polis barikatlarının önünde elinde karanfille bekleyen kitap okuyan yarattığı mizahla bir diktatöre diz çöktüren gençlere, Soma'da yaşamını yitiren genç maden işçilere adıyoruz" diye başladı.

Neden gençler?

Kemal Kılıçdaroğlu seçim bildirgesini neden gençlere adadıklarını ise şöyle açıkladı:

“Büyüklerin kabahatlerinin faturasını ödedikleri için. Bugün ülkemizin nüfusunun yarısı gençlerden oluşuyor. Gençlerin en büyük sorunu işsizlik. 13 yıldır iktidarda olanlar gençliğin hangi sorununu çözdüler. Gence sen sus, konuşma dediler. Oysa o, babalarından daha iyi yetişmişti. Hayatı daha iyi sorguluyordu. O yüzden biz gençleri baş tacı yapacağız, siyasette de ekonomide de hayatın ortağı yapacağız.

Gençlerden beklediğim bir şey var. Görünmeye gençler var, çöplerden kağıt toplayanlar, taşeron işçiler bu gençler var. Bir de gördüğümüz gençler var. Üniversite gençleri. Biz bu gençlerden ne bekliyoruz? Sizlerden istediğim sadece bir şey var. Siyaseti dinozorlardan temizleyin. Emeğin hakkını sizler verirdiniz, çünkü siz meydanlarda bunları söylüyorsunuz. Siyasete girin aktif bir güç olarak öne çıkın. Mücadele ruhunuzu kaybetmeyin, kesinlikle başaracaksınız. Peki biz size ne vaat ediyoruz? Sizden sadece siyasete girmenizi istiyorum.”

“CHP iktidarında bütün meydanlar gençlerin olacak"

“Ve sevgili gençler, bir ülkede diktatöre diz çöktüren sevgili gençler sizinle gurur duyuyoruz. CHP iktidarında bütün meydanlar sizin olacak. Meydanlarda özgürce gezeceksiniz. Biber gazı CHP iktidarında olmayacak. Çünkü biz düşünceden korkmuyoruz. Yasaklar, yasaklar da kalkacak. Gençler özgür bir ülkede olmanın havasını teneffüs edecekler.”

7 Haziran seçimleri için ekonomik vaatlerini ön plana çıkaran CHP, 1 Kasım seçimlerinde de aynı stratejiyi daha da genişleterek sürdürecek.

Öğrenci kredisine faiz affı, işsizlik sigortasında prim şartının kaldırılması, tüm öğrenci ve öğretmenlere öğle yemeği verilmesi, erlere maaş ve sigorta ile lise son sınıf öğrencilerine 100 TL limitli “lise kart” desteği verilmesi gibi yenilikler var. Ayrıca YÖK, Passolig, yüzde 10 seçim barajı ve zorunlu din derslerinin kaldırılması, asgari ücretin net 1500 lira olması, emeklilere iki maaş ikramiye, çiftçiye 1 lira 80 kuruşa mazot, üniversite öğrencilerine yurt garantisi, üniversiteden yeni mezun işsiz gençlere 540 lira işsizlik desteği, taşeron işçilere kadro verilmesi de vaatler arasında.

Ülkenin beş temel sorunu:

1. Türkiye’de demokrasinin hukukun üstünlüğü

2. Ekonomi

3. Dış politika.

4. Eğitim

5. Toplumsal barışımız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ülkenin bu temel beş sorununu çözeceklerini de yineledi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından diğer bazı bölümler:

Gençlere iş sözü

“İş garantili eğitim yapacağız. Bütün organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek liseleri olacak. Üçüncü sınıftan itibaren fabrikalarda stajınızı yapacaksınız, mezun olduğunuz gün işiniz hazır olacak.  Mezun olduğunuz gün fabrikada çalışarak bunu gerçekleştireceksiniz. Bizim getireceğimiz düzen de oğlunuz, kızınız asla işsiz olmayacak, işi hazır, aynı zaman da arzu ederse üniversiteye de devam edecek.

“Taşeron işçilerin tamamı kadro alacak”

800 bin taşeron işçisi var. Bunların yüzde 80’i genç. Taşeron işçilerin tamamı kadro alacak. Tamamı sendikal hakka kavuşacak.

“Asgari ücret CHP iktidarında net 1500 lira olacak”

İşçilerin yüzde 80’i asgari ücretle çalışıyor. Şu anda mevcut asgari ücretle çalışan yüzde 80’i genç. Bin lira 54 kuruş. Gençler, size sözüm söz, asgari ücret CHP iktidarında net 1500 lira olacak. Aylığınızdaki artış yüzde 50 olacak.

“Herkes rahat yaşayacak”

Gençlere yönelik olarak söylediklerim bitmiyor, devamı var.

Üniversitede okurken öğrenim için kredi alıyor. CHP iktidarında iş buluncaya kadar bu borçların tahsili engellenecek. İş bulduktan sonra parayı sizden isteyeceğiz, faizler de silinecek.

Bir ülkede diktatöre diz çöktüren gençler sizlerle övünüyoruz.

“Herkesin yurtta yeri olacak”

Bir yıl içinde hiçbir üniversite öğrencisi benim yurdum yoktur demeyecektir. Herkesin yurtta yeri olacak.

“Passolig’i kaldıracağız”

Gençler maça gitmek istiyor. Passolig nedeniyle gidemiyor. Kaldıracağım bu belayı. Passolig’i kaldıracağız.

“YÖK belasını kaldıracağız”

Üniversitede iken sizi yönetimin dışında tutuyorlar. YÖK belasını kaldıracağız. Öğrencilere üniversite yönetiminde söz ve karar imkanı sağlayacağız.

Mevsimlik tarım işçileri tamamının sosyal güvenliğini sağlayacağız.

Lisekart

Ve yeni bir uygulama getireceğiz. Lisekart.  Aile sigortası kapsamında lise öğrencileri son sınıf öğrencilerine okul harcamalarını karşılamaları için lise kart uygulaması getireceğiz. Hiçbir harcama yapmayacak, tamamını sosyal devlet karşılayacak.

Atama bekleyen öğretmenler, sizi çocuklarınızla yan yana getireceğiz.

İkinci öğrenimde harçlar var, o harçları da kaldıracağız."

Kürt sorunu…

İki baldırı çıplak hikayesiyle başladı. Bu sorun da bir siyasi partinin çözebileceği sorun olmaktan çıkmıştır. Daha ciddi ele alınması gereken sorundur.

Soru bir, Kürt sorunu güvenlik politikalarıyla çözülür mü? Hepimiz biliyor ki çözülmez, 30 yıllık tecrübe bunu gösterdi.

Soru iki, siyasal partilerin ilk duruşları ne olmalıdır? İlk duruşları, bütün siyasi partilerin teröre karşı ortak tavır takınmalarıdır. Ama fakat lakin olmayacak. Biz teröre, terör örgütüne de karşıyız diyecekler, korkmayacaklar.

Üç, Kürt sorununu nasıl çözeceğiz? Toplumsal uzlaşmayla çözeceğiz. Birlikte çözeceğiz.

Dört, toplumsal uzlaşmanın merkezi neresi olacak? Onun merkezi TBMM’dir.

Soru beş, bu temel sorunu çözmek için siyasi partiler hangi ilkelerden hareketle yola çıkmalı? Onu da söyledim, samimi ve dürüst olacaksınız. Gizli kişisel bir ajandanız olmayacak. Üç, halka hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz, muhalefete ve topluma bilgi vereceksiniz. Birilerinin gizli ajandası vardı, birilerinin halka hesabı veremeyeceği yükümlülüklerin altına girdiklerini biliyoruz. Tutanakları açıklayamıyorlar. Bu sorunu çözmeye talibiz, CHP dışında kimse çözemez, açık ve net söylüyorum.

Sorunun çözümüyle ilgili 6 Haziran 2012 yol haritasını dönemin başkanına götürdüm, elden teslim ettim. Parlamentoda uzlaşma komisyonu, parlamento dışında akil adamlar, oturup çalışmalıyız. Kabul etmediler, kanun teklifi verdik. Onu da kabul etmediler. Sorunun çözümüyle ilgili bizim kadar çalışan, emek harcayan, yol yöntem öneren ikinci bir parti yoktur. Bu sorunu kim çözer? Açık net söylüyorum, CHP dışında hiçbir parti bu sorunu çözemez.

Neden biz çözeriz? Bizim gizli ajandamız yok. Bizim halka hesabını veremeyeceğimiz angajmanlara girme düşüncemiz yok. Biz bu ülkenin kurucu partisiyiz, bayrağımız ortak ve bu sorunu çözeceğiz.

Milletvekillerinin sağlık hakları neyse aynı hakları gazilere ve şehit yakınlarına da tanıyacağız.”

CHP lideri partisinin iktidara gelmesi halinde ilk 100 günde neler yapacağını da şöyle sıraladı:

1. Emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramlarında birer maaş ikramiye verilmesine dönük düzenleme yapacağız

2. TBMM'den Aile Sigortası Kanununu çıkaracağız.

3. Kamuda taşeron işçiliğe son verecek, mevcut taşeron işçileri kadroya alacağız.

4. Kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarında faizlerin en az % 80’inin silinmesine dönük düzenleme yapacağız.

5. Siyasi ahlak yasasını çıkaracağız.

6. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız.

7. Passolig uygulamasını kaldıracağız.

8.Üniversite mezunlarının okurken aldıkları kredilerin faizlerini silecek, ana para geri ödemesini iş buluncaya kadar erteleyeceğiz.

 

AKP, KISALTTIĞI BİLDİRGEDE BAŞKANLIK SİSTEMİNİ ASKIYA ALIRKEN, ‘CHP RÖTUŞUYLA’ EKONOMİK ve GENÇLİK VAATLERİNİ ÖNE ÇIKARDI

AK Parti, yeni yönetimi ve vekil aday listelerinde yaptığı revizyonların ardından 1 Kasım seçim beyannamesini de “2002” ruhuyla şekillendirdi. Seçim beyannamesinin en önemli bölümünü ise sosyal kesimlere yönelik vaatler oluşturacakken, her il için ayrı seçim beyannamesi kaleme alındı ve ayrı programlar planlandı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklayacağı AK Parti beyannamesinde ekonomik vaatlerin ön planda olması bekleniyor. Emeklilere 100 lira maaş artışı ve yılda bir kez ikramiye verilmesi, taşerona kadro, çalışan emeklilerden prim alınmaması, dolaylı vergilerin aşağıya çekilmesi gibi vaatlerin beyannamede yer alacağı belirtiliyor.

Bu yıl yapılan 100 liralık seyyanen zam tüm emeklilere yaygınlaştırılacak. Çalışan emeklilerin maaşlarından yapılan yüzde 10'luk Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisi tümüyle kaldırılacak. Emeklilikte gelir kaybının önüne geçilecek, maaşlarının düşmesi önlenecek. Ayrıca emeklilere faizsiz, uzun vadeli kredi imkanı sağlanacak. Kirada oturan emeklileri 250 lira taksitle ve 240 ay vadeyle ev sahibi yapmak için başlatılan faaliyetler hızlandırılacak. 65 yaş aylığı alanlar için seyyanen '100'er lira artış' verilmesi de önemli müjdeler arasında yer alacak. 65 yaş aylığı alanlara geçtiğimiz Temmuz ayında da 55 lira zam verilmişti.

Girişimciye hibe

İstihdam paketi gençlere ve kadınlara daha fazla iş fırsatı yaratacak şekilde güncellenecek. Her iki grupta yer alanlara iş kapısı açan işletmeler desteklenecek. Kendi işini kuracak gençlere hibe verilecek. Ayrıca çiftçilik yapan gençlere, uzun vadeli, düşük faizli kredi sağlanması öngörülüyor. İş bulamayan üniversitelilere, 'işsizlik maaşı' benzeri bir paranın verilmesi üzerinde duruluyor. Üniversite mezunlarına iş buluncaya kadar harçlık verilecek.

100 lira seyyanen zam

Beyannameyi hazırlayan kurmaylar, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile son bir görüşme daha yaparak vaatleri somutlaştırdı. 7 Haziran sonrasına bırakılan bin liranın altındaki emekli maaşlarına verilen 100'er liralık "seyyanen" zam konusu tekrar gözden geçirildi. Bu zammın, oluşan kafa karışıklığını gidererek, kademelendirme yapılmaksızın tüm emekliler için uygulanmasına karar verildi.

Çalışan emekliye müjde

Çalışan emeklilerin maaşlarından yapılan yüzde 15'lik kesinti, 7 Haziran öncesinde Meclis'ten çıkartılan yasalarla yüzde 10'a indirilmişti. Ancak bu kesintinin de tümüyle kaldırılması yönünde bir karara varıldı.

Gurbetçiye de aynı hak

Yurtdışında çalışıp emekliliğine hak kazanmış olan, ancak Türkiye'de BAĞKUR'lu olarak esnaflık yapan gurbetçilerin de, aynı Türkiye'den emekli olmuş gibi kabul edilmesini sağlayacak düzenleme yapılacak.

65 yaş üstü aylıkları

Çalışmalardan birisini de, 65 yaş aylığı alanlar için seyyanen "100'er lira artış" verilmesi oluşturuyor.

Asgari ücretliye göreceli vergi kolaylığı

Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasına yönelik önemli bir adımın daha beyannamede yer alacak. Ekonomideki dengeler nedeniyle ilk etapta doğrudan asgari ücretin vergi dışı bırakılması değil ancak sadece asgari ücretli çalışana sağlanabilecek bir kolaylık sağlanacak.

Çiftçiye Bağkur kolaylığı

Çiftçilere dönük olarak da, BAĞKUR kesintilerine ilişkin kolaylıkların sağlanacak.

Diğer vaatler:

– Emeklilere bu yıl yapılan 100 liralık artış, bin 100 TL'nin üzerinde maaş alanlara da yansıtılacak.

– Emeklilere yılda bir kez ikramiye verilecek.

– Emeklilere faizsiz, geri ödemesi kolay kredi imkanı tanınacak.

– Sözleşmeli memurlara kadro imkanı sağlanacak, taşeron uygulaması daha sağlıklı yapıya kavuşturulacak.

– Esnek çalışma modelleriyle ilgili düzenleme çıkarılarak, istihdam teşvikleri yenilenecek.

– İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları esnetilecek. Yararlanma süresi uzayacak.

– Türkiye iş Kurumu, meslek başvurularında sigortalı çalışanı olmayan ailelere öncelik verecek. Böylece her evde en az bir çalışan olması ve herkesin sosyal güvenceye kavuşması sağlanacak.

– Kadınların çalışma hayatına katılımını artırmak amacıyla kreş sayısının artması için teşvik düzenlemesi hayata geçirilecek.

– Okul saatleri çalışma saatleriyle uyumlu hale getirilecek.

– Üniversite mezunlarına iş buluncaya kadar “harçlık”, kendi işini kuracak gençlere hibe kredi verilecek.

– Müracaat eden tüm öğrencilere yurt, isteyene kredi ve ihtiyaç sahiplerine burs sağlanacak.

 

MHP'DEN ÇOK KONUŞULACAK İLGİNÇ BİR SLOGAN:

"SEN, BİLİRSİN TÜRKİYE!"

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 1 Kasım seçimlerine yönelik seçim beyannamesini açıklarken, 1 Kasım seçimleri 7 Haziran gibi sonuçlanırsa bu kez HDP dışındaki partilerle koalisyon hükümeti kurmaya hazır olduklarını söyledi.

Bahçeli konuşmasında, terörle mücadelede etkin rol oynayan askerlere yönelik vaatleri de açıkladı.  Buna göre askerlik sırasında erler sigortalanacak, primi devlet ödeyecek. Askerlik dönüşünde de gençlere iş kurmaları ya da borçlarını ödeyebilmeleri için kredi verilecek. Beyannamede 7 Haziran’daki ekonomik vaatler korunurken, asgari ücreti de 1.400 liraya çıkarma sözü verildi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

* Gelenekten geleceğe bir köprü kurmak bunu da emniyete almak durumundayız. Yolumuzda kararlı şekilde yürümeli, ülkenin geleceği için çalışmalıyız. Unutmayalım ki, geçmiş geleceği gözyaşıyla sular. Gün, ülkenin geleceğine sahip çıkmak günüdür.

* AKP, Türkiye’ye rest çekmiş, Erdoğan tuzak kurmuştur. Türkiye, 5 ay sonra ikinci kez seçime gidecektir.

* Beyannamemiz bir gelecek projesi, bir gelecek tasarımıdır. Mağdura, mazluma, mahzun bakışlara umut vardır. Sosyal ve siyasi krizlere çare vardır. Türkiye’nin geleceği güvenceye bağlanmıştır. Gelecek Türkiye’nindir. Gelecek MHP’nin omuzlarında parlayacaktır. Son 13 yıl, heba ve israf edilmiş görülebilir. Huzurlarınızda kararlı bir şekilde haykırıyorum. Türkiye’nin geleceğinde AKP çıkarı ve soygunu yoktur. Recep Tayyip Erdoğan gelecekte söz ve pay sahibi olamayacaktır. Erdoğan karanlık bir devrin günah yuvasıdır. Davutoğlu da aciz ve yardıma ihtiyacı olan bir şahsiyettir. Bu ikili kalkmış millilikten bahsediyor. Tıpkı iblisin sevaptan bahsetmesi gibi. Sanıyorlar ki, milli demekle milli olunur. Yok öyle yağma. Millilik araba kutularına, para kasalarına ahlakını rehin bırakmışların harcı değildir.

* Düne kadar her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alıyorum diyen bu potçu değil miydi? Bunların yatacağı yer, sığınacağı delik yoktur. Bunların milli vicdanlarda affı da mümkün değildir.

* Bugün millilik diyenler dün milliyetçilere en ağır küfürlerle hakaret ediyorlardı. MHP bunlara göre tehdit ve engeldi. Biz olmasaydık AKP, Türkiye’nin fişini çoktan çekmişti. Biz olmasaydık, Türkiye’nin kaydı tarihten düşülecekti. Hep aramıza nifak sokmaya çalıştılar. Dün başaramadılar, Allah’ın izniyle gelecekte de asla başaramayacaklardır.

* 20 Temmuz’dan beri olan terör saldırıları korkunç boyuttadır. AKP, PKK’yı diriltmiş adeta eline silah vermiştir.

* Terörün akrep gibi kaşıyanları da sokacağını söylemiştim. Meclis açılışında MHP sıralarına ‘Rahatsız mı oldun’ demiştir. Biz Erdoğan’ın sözlerinden rahatsızız, buna da devam edecektir. Akrebi ayağımızla ezeceğimiz gibi sahiplerinden mutlaka hesap soracağız.

“İktidardan kaçmadık”

Bizi koalisyon kurmadı diye suçladılar, her şeye 'hayır' dediğimizi söylediler. Uzlaşmaz olduğumuzu, intihar ettiğimizi söylediler. İktidardan korktuğumuz yalanına bel bağladılar. Hazırlıksız olduğumuzu iddia ettiler, havuz medyasına bakın bunları göreceksiniz. Biz iktidardan kaçmadık, kaçmayız. Biz dedik ki çözümde anlaşanlar samimiyse Dolmabahçe mutabakatıyla iktidar kursunlar. Biz dedik AKP ile HDP, AKP ile CHP, olmadı. AKP-CHP-HDP iktidar kursun dedik.

Koalisyon açıklaması

* Açık açık söylüyorum; Davutoğlu bize herhangi bir koalisyon teklifiyle gelmedi, geçerken bize uğradı. 4 şartımızı kabul etmesi halinde değil elimizi yüreğimizi taşın altına koyarız dedik. Sanki ilk kez duyuyor gibi yüzümüze baktılar.

"Asgari ücreti bin 400 TL'ye çıkaracağız"

Toplumun genelinde israfı önleyecek tedbirler alacağız. Yatırım projelerine indirim vereceğiz. Her aileden bir kişiye iş vereceğiz. İş bulana kadar 700 lira vereceğiz. Muhtaç ailelere hilal kart vereceğiz. Emeklilerin banka promosyonu alabilmesinin önünü açacağız. Emekli aylığındaki eşitsizliği gideceğiz. Mazotu 1 lira 75 kuruştan vereceğiz. Asgari ücreti bin 400 TL’ye çıkaracağız.

40 bini şubat ayında olmak üzere 120 bin öğretmen açıklayacağız. Kadınların iş gücüne katılım oranını yükselteceğiz. Elektrikte kayıp kaçak bedelini vatandaşlarımızdan almayacağız.

Gazilere 3600 günde emeklilik hakkı getireceğiz. Şehit yetimlerinin tamamına iş hakkı vereceğiz. Geçici işçileri kadroya alacağız. Cemevleri’ne devlet yardımı yapacağız.

MHP'nin hedefi tek başına iktidardır. 1 Kasım Türkiye'nin geleceğini belirleyecektir.

 

HDP: “BÜYÜK İNSANLIK, BÜYÜK BARIŞ” DİYOR

 

1 Kasım bildirgesinde 'Sembolik Cumhurbaşkanlığı' vurgusu yapan HDP, "Diyanet kaldırılacak" vaadinde rötuş yaptı ve asgari ücret vaadini 2000 liraya çıkardı.

Seçim kampanyasını "barış, adalet ve demokrasi" olmak üzere 3 temel hat üzerinden kurgulayan HDP'nin, temel sloganları "İnadına Barış, İnadına Özgürlük" ve "Büyük İnsanlık, Büyük Barış" olacak.

HDP, seçim bildirgesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a eleştiriler yöneltildi. "HDP'nin iktidar olması durumunda Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin sınırlandırılacağı ve sembolik düzeye çekileceğinin" vurgulandığı bildirgede, Türkiye'de yaşanan son şiddet ortamından bizzat Erdoğan'ın sorumlu olduğu savunulurken, şöyle denildi;

"7 Haziran sonrası, demokratik değişim rüzgarının kendini de silip süpüreceğinden dehşete düşen Erdoğan, ikna edici ve inandırıcı hiçbir gerekçe olmaksızın ülkeyi savaş ve kaos ortamına sürükledi."

"Asgari ücret 2000 lira"

7 Haziran'da asgari ücret vaadini 1800 lira olarak açıklayan HDP, 1 Kasım için bu rakamı yükselterek 2000 lira olarak açıkladı.

Özyönetim vurgusu

HDP seçim bildirgesinde, "radikal demokrasi" vurgusu da yapılarak, "Gerçek demokrasiye ancak toplumun ve insanın, sermayenin ve siyasi iktidarın mutlak tahakkümü altında ezilmesine karşı etkili mücadele edenler erişebilir. Bütün bunlar ancak radikal demokrasiyle mümkündür" denildi. Bildiride, "dikta yönetimine değil, halkın özyönetimine ihtiyacımız var" denildi.

Diyanet rötuşu

HDP, 1 Kasım bildirgesinde yine Diyanet'in kaldırılacağı vaadini korudu. Ancak 7 Haziran'a göre bir rötuş yaptı. Kaldırılan Diyanet'in yerine "Din ve İnanç İşleri Kurulu" oluşturulacağı bildiride yer aldı. Bildiride, "Diyanet İşleri Başkanlığı, Din ve İnanç İşleri Kurulu olarak yeniden yapılandırılacak. Devletin din ve inanç alanından elini çekmesi sağlanacak, din ve inanç işleri topluma, inanç sahiplerine bırakılacak" denildi.

"Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini kısıtlayacağız…"

HDP seçim bildirgesinde, partinin "tekçi değil, demokratik cumhuriyet" için çalışacağı vurgulanarak, Cumhurbaşkanı'nın mevcut yetkilerinin kısıtlanacağı vaadi bulundu. Vaatler arasında, "demokratik özerklik" de yer aldı. Bildiride, "Demokratik özerklik, halkların yönetim ve karar süreçlerine katılımının sağlanması için hayata geçirilecek" denildi.

“MGK kaldırılacak, TCK, TMK, İç güvenlik yasası değişecek, özel mahkemeler kalkacak”

HDP bildirisinde, Milli Güvenlik Kurulu'nun kaldırılacağı, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) "evrensel demokratik ilkelerle uyumlu olmayan bölümlerin" değiştirileceği  vaatleri de yer aldı. Bildiride, "İç Güvenlik yasası ve çeşitli isimler altında işleyen özel yetkilerle donatılmış mahkemeler kaldırılacak" denildi.

“Anadilde eğitim hak olacak”

HDP bildirgesinde, anadilde eğitimin "hak" haline getirileceği ifade edilerek, "Anadilinde eğitimi bir kamu hizmeti olarak almak herkes için bir hak olarak kabul edilecek, eğitimin tüm aşamalarında resmi dil olarak Türkçe'nin öğretilmesinin yanında, anadilinde eğitimi bir kamu hizmeti olarak alma imkanı sağlanacak" ifadesi kullanıldı.

“Köy koruculuğu kaldırılacak”

Bildirgede köy koruculuğu sistemi "özel savaş aygıtı" olarak nitelendirilerek, HDP'nin iktidara gelmesi halinde koruculuk sisteminin kaldırılacağı yer aldı. Bildiride, "ayrıca diğer özel savaş aygıtları olan JİTEM, kontrgerilla ve benzeri tüm uygulamalara son verilecek" denildi.

“Ermenistan'a ambargo kalkacak, sınır açılacak”

HDP bildirisinde Ermenistan ile Türkiye arasındaki sınırın "koşulsuz" açılacağı, bu ülkeye yönelik "ekonomik ambargonun" sona erdirileceği vaadi de yer aldı. HDP, Karabağ sorunu konusunda ise "demokratik çözüm çabalarını destekleyeceğiz" dedi.

“Öncelik yeni anayasa; başkanlık sistemine geçit vermeyeceğiz…"

HDP bildirgesinde, önceliğin "eşit yurttaşlık" temelinde bir Anayasa yapılması olacağı ifade edilerek, Başkanlık sistemine izin verileceği ifade edildi. Bildirgede, "HDP, açık bir biçimde karşı olduğu başkanlık sisteminin Anayasa değişikliklerinin temel koşulu haline getirilmesin kabul etmeyecek, başkanlık sistemine geçit vermeyecek" denildi.

“Vicdani ret hakkı tanınacak”

HDP'nin vaatleri arasında öne çıkanlardan biri de, Türkiye'deki zorunlu askerlik hizmetine karşılık, "vicdani red" kavramının yasalara girmesi oldu.

“Hakikat komisyonu kurulacak”

HDP bildirgesinde, geçmişle yüzleşme çerçevesinde "hakikat komisyonu" kurulacağı vaat edildi.

Seçim hedefi: Yüzde 20 ile 110 milletvekili

"Büyük insanlık, büyük barış" ile seçimlere girecek olan HDP'nin seçim hedefi ise yüzde 20 bandına ulaşarak, 110'a yakın milletvekili ile Meclis'te çok daha güçlü girmek.