İnternet ve sosyal medya ile tüm dünya kontrol altında!

KAMİL ERYAZAR Özel yaşam gizliliğinin kalmadığı yeni dijital dünyada en değerli ticari meta kullanıcı verileri oldu. Uluslararası ticari rekabet artık veri toplama ve satma savaşlarına dönüşmüş durumda. Mevcut yasalar ve hukuk sistemi ise baş döndür...

İnternet ve sosyal medya ile tüm dünya kontrol altında! (26 Şubat 2016)

KAMİL ERYAZAR

Özel yaşam gizliliğinin kalmadığı yeni dijital dünyada en değerli ticari meta kullanıcı verileri oldu. Uluslararası ticari rekabet artık veri toplama ve satma savaşlarına dönüşmüş durumda. Mevcut yasalar ve hukuk sistemi ise baş döndüren dijitalleşmenin hızına yetişemeyip yetersiz kalmaya başladılar.

İnternet üzerinden en önemli veri toplama kaynakları telefon ve tabletlerden giyilebilir teknoloji ürünlerine kadar geniş bir yelpazedeki akıllı mobil cihazlar. Ayrıca son yıllarda ‘nesnelerin interneti’ kavramıyla yaşamımıza girmeye başlayan otomobilden buzdolabına kadar diğer tüm akıllı cihazlar da veri topluyorlar.

Bu amaçla en yaygın kullanılan uygulamalar ise arama motorları, sosyal medya ve cep telefonları üzerinden çalıştırılıyor.

Arama motorları bizi, bizden iyi tanıyor, her şeyimizi biliyor, analiz ediyor, ellerinde müthiş bir veri tabanı var. Bedavaya kimsenin kimseye hiçbir şey vermediği bu kapitalist dünyada bazı cep telefonu uygulamaları ve oyunları hayrına ücretsiz değil!

Örneğin en sık kullandığınız WhatsApp’a nasıl kayıtsız koşulsuz teslim olduğunuzun farkında mısınız? Dünyanın en büyük telefon rehberi büyük olasılıkla WhatsApp’dır. WhatsApp, nerede ve kim olduğunuzu ve arkadaşlarınızı çok iyi biliyor! WhatsApp uygulamasının kullanıcının kişisel telefon rehberinin tamamını sunucularına aktardığını biliyor musunuz? Kimse şu soruyu sormuyor: Whats App nereden para kazanıyor? Büyük olasılıkla topladıkları kullanıcı bilgilerinden gelir elde ediyor olmalılar. Bu verileri üçüncü kişilere ve en korkunç olasılık da devletlere satıyor olabilirler.

Cep telefonunuza gelen bazı pazarlama amaçlı mesaj ve çağrılara şaşırıyorsunuz değil mi? ‘Benim numaramı nereden bulmuşlar?’

Cebinizde casus var!

Apple ve Android telefonlarındaki uygulamaların kullanıcılara ait birçok bilgiyi üçüncü taraflarla paylaştığı ortaya çıktı. Android uygulamaların yüzde 73'ünün kullanıcıların e-posta adreslerini, Apple işletim sistemi iOS uygulamalarının yüzde 47'sinin de konum bilgisini paylaştığı saptandı. Android uygulamaların isim (yüzde 49) ve adres (yüzde 25) gibi kişisel bilgileri paylaşma oranının iOS uygulamalarına göre daha yüksek olduğu belirlendi. İncelenen iOS uygulamalarının yüzde 18'inin isimleri, yüzde 16'sının da e-posta adreslerini paylaştığı saptandı.

Tüm sosyal ağlar sizi gözetliyor!

İnternette attığınız her adım sosyal ağlar aracılığıyla takip ediliyor. Facebook ya da Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde oturum açık bir şekilde internet üzerinde yapılan tüm gezintiler izlenip kaydediliyor.

Wikileaks’in kurucusu Assange, Facebook’u insanların isimleri, adresleri, ilişkileri, konumları birbirleriyle iletişimleri, akrabaları dahil tüm kişisel bilgilerin olduğu, dünyanın en büyük veritabanı olarak nitelendirmişti.

Sadece özel şirketler değil devlet de sizin takipçiniz!

Tüm ülkelerin istihbarat örgütleri ve güvenlik servisleri de en az özel firmalar kadar internet trafiği ve sosyal medya kullanıcılarını yakından takip ediyorlar. Geliştirilen özel casusluk yazılımları dışında, servis sağlayıcıları, teknoloji ve sosyal medya firmalarına da kullanıcı bilgilerini vermeleri için baskı uyguluyorlar. Aslında günümüzde insanlar bir isim duyunca ilk olarak Facebook’ta araştırdığına göre, normal insanlar bile başkaları hakkında bilgi toplamak için kullanırken istihbarat örgütleri sosyal paylaşım sitelerini kullanmasa garip olur değil mi?

Devlet, birkaç tık ile cep telefonunuza, e-mailinize, sosyal ağlarınıza ve internette yaptığınız aramalara ulaşabiliyor. Politik eğilimlerinize, eylemlerinize ulaşılabiliyor. İnternet şirketlerinin işbirliği ile bilgileriniz toplanıyor ve depolanıyor, böylece yapacağınız tüketim ve alışkanlıklarınız öngörülebiliyor.

Dünyanın İnterneti ABD’nin Kontrolünde

ABD hükümeti, dünya çapında interneti düzenleyen ICANN isimli kurumun yönetimini bırakmıyor.

ICANN, bir sivil toplum kuruluşu. Elektronik postaların alıcılara doğru internet protokol adresleriyle ulaşıp ulaşmadığı, kullanıcıların internet sayfalarında sörf yapıp yapamadığı, Facebook, Youtube, Twitter gibi sosyal medya ağlarında paylaşımlarda bulunup bulunamadığı gibi birçok konuyu güvence altına alıyor. Ancak internet bağlantılarıyla ilgili tüm bu konularda son söz ABD Ticaret Bakanlığı'na ait. Ticaret Bakanlığına bağlı telekomünikasyon idaresi NTIA'nın izni olmaksızın internette hiçbir şey yapmak mümkün değil.

Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) uzun zamandır ağın yönetimi konusunda hak talep ediyor. ITU Genel Sekreteri Hamadoun Toure, 2013 yılında "Adres yönetimi ve internet üzerindeki denetim en iyi Birleşmiş Milletler'e bağlı bir komite ya da teşkilat tarafından üstlenilebilir" demişti ancak şimdiye kadar bu konuda bir gelişme olmadı.

DEVAM EDECEK…

Makalenin ilk bölümünü buradan okuyabilirsiniz.