Çok Sıcak ve Kurak Bir Yaz Bizi Bekliyor

Prof. Dr. Orhan Şen: “Özellikle batı bölgelerini sıcak ve kurak bir yaz bekliyor.” İstanbul Teknik Üniversitesi  Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, bu yıl  buharlaşma oranlarının yüksek olacağını belirterek, “Bu, kuraklık a...

Çok Sıcak ve Kurak Bir Yaz Bizi Bekliyor (29 Mayıs 2014)

Prof. Dr. Orhan Şen: “Özellikle batı bölgelerini sıcak ve kurak bir yaz bekliyor.”

İstanbul Teknik Üniversitesi  Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, bu yıl  buharlaşma oranlarının yüksek olacağını belirterek, “Bu, kuraklık açısından iyi  bir senaryo değil. Özellikle batı bölgelerini sıcak ve kurak bir yaz bekliyor” diyerek uyardı.

Şen,  10 yıldır ülkede yaz  aylarındaki sıcaklığın, mevsim normallerinin üzerinde olduğunu söyledi. Zararlı  etkiler nedeniyle dünyadaki mevsim akışının değiştiğini vurgulayan Şen, bu yaz  döneminde sıcaklığın geçmiş yıllara göre daha da artacağını ifade etti. Üç aylık yaz diliminin en az 45 gününde, sıcaklığın normal değerlerin üzerinde beklendiğini anlatan Prof. Dr. Şen, “Bu yıl buharlaşma oranları daha  yüksek olacak. Bu kuraklık açısından iyi bir senaryo değil. Özellikle batı  bölgelerini sıcak ve kurak bir yaz bekliyor” diye konuştu.

İstanbul’da 37 derece

Prof. Dr. Şen, İstanbul’un yaz ayı sıcaklık ortalamasının 28 derece  olduğunu, bu yıl değerlerin artacağını zaman zaman 36-37 dereceye  ulaşılabileceğini dile getirdi.

Dünya’nın sıcaklığı 2 derece arttı

Dünyadaki en büyük sorunlardan birinin iklim değişikliği olduğunu  ifade eden Şen, sera gazlarının yeryüzünün iklim değerlerini bozduğunu vurguladı.

Orhan Şen, sera gazlarının atmosferdeki salınımını önlemek amacıyla  2012’de imzalanan Kyoto Protokolü kurallarına bazı ülkelerin uymadığını savunarak, son dönemlerde Asya ve Afrika’da Kyoto Protokolü’nün yerine geçecek  toplantılar yapıldığını aktardı.

Prof. Dr. Şen, sözlerine şöyle devam etti: “Tahminlere göre, 2040’lı yıllarda 2 derecelik artış beklenirken  2010’lu ve 2015’li yıllarda 2 derecelik artışa maalesef eriştik. Tabii bu 2  derecelik artış son derece önemli. Bilim adamları tarafından 2 derecelik artış  bir eşik olarak kabul ediliyor. Bu artışın geçilmemesi gerektiğini söylenirken  gelişmiş ülkeler sanayileri için buna kayıtsız kalıyor.”