WIKILEAKS: “Kral Çıplak!”

Kamil Eryazar ‘İnternet Gazeteciliği ve Dijital Medya’ yazı dizimizin 15. Bölümü’nde, dünya diplomasi tarihi açısından olduğu kadar, basın-kitle iletişimi ve özelinde de dijital gazetecilik tarihi açısından da önemli bir dönüm noktası olan “WikiLeaks”ı inceliyoruz. 28...

WIKILEAKS: “Kral Çıplak!” (21 Nisan 2013)

Kamil Eryazar

‘İnternet Gazeteciliği ve Dijital Medya’ yazı dizimizin 15. Bölümü’nde, dünya diplomasi tarihi açısından olduğu kadar, basın-kitle iletişimi ve özelinde de dijital gazetecilik tarihi açısından da önemli bir dönüm noktası olan “WikiLeaks”ı inceliyoruz.

28 Kasım 2010, dünya diplomasi tarihi açısından olduğu kadar, basın-kitle iletişimi ve özelinde de dijital gazetecilik tarihi açısından da önemli bir dönüm noktasıydı.

Medya ve gazetecilikte yeni bir dönem: W.Ö. (WikiLeaks’dan Önce) ve W.S. (WikiLekas’dan Sonra)

Tüm dünyada tartışma yaratan gizli diplomatik belgeleri yayınlayan WikiLeaks internet sitesi, bu ‘sızıntılarla’ dünya enformasyon akıntısına karşı kürek çekme pahasına “dijital gazeteciliğe” yeni bir boyut getirmiştir.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın gizli iç yazışma belgeleri, önce WikiLeaks adlı internet sitesi üzerinden, sonra da yine WikiLekas tarafından servis edilen beş ayrı ülkedeki beş gazete tarafından yayınlanmaya başlayarak, dünya gündemine düşüyordu.

Uzun zamandır “Biz hükümetleri açarız” sloganıyla internette yayınladığı belgelerle gündemi sarsan WikiLeaks internet sitesinin Baş Aktörü ise, Avustralyalı Julian Assange’dı. Bir anda iletişim starı olup çıkan ve cinsel tacizle suçlanan bu ‘garip adam’, ‘dijital bir gerilla’ mı, yoksa ‘global bir yurttaş’ mıydı?..

Bilgi Teknolojileri Çağı’nda Yeni Bir Dönem: Uluslararası Enformasyon Savaşları

Her ne olursa olsun Assange, ABD’nin “Yeni Dünya Düzeni”, “Büyük Ortadoğu Projesi” ve bu hegemonyanın ortak askeri oluşumu NATO’nun tekerine çomak sokmuş, diğer geri bıraktırılmış üçüncü dünya ülkelerindeki otoriter iktidarların uykularını kaçırmıştır. Başını kuma gömen devekuşunu, poposundan vurmuştur!

WikiLekas’ın bu eylemi, dünya üzerindeki enformasyon akışını kontrol eden emperyalist devlet ve uluslararası medya tekellerine karşı adeta bir başkaldırı niteliğindeydi. Diplomasi tarihinin yeniden yazılmasına yol açacak belge ve bilgiler paylaşıldı. Gelişmiş birinci dünya ülkelerinin, geri bıraktırılmış üçüncü dünya ülkeleri üzerinde oynadıkları oyunların bir bölümü böylece açığa çıkmıştır.

Sosyal medya, geleneksel medyaya bir kez daha fark attı. WikiLeaks haberleri ilk önceTwitter’a düştü…

Bu ‘sızıntılar’, yurttaşların bağımsız, özgür haber alma hakkı, bilgi edinme ve düşünme, demokratik katılım açısından önemli bir olaydır. Siyasetçilerin toplumu yönetirken perde arkasında yaşanılanlar konusunda da fikir vermektedir.

İlginçtir, dijital çıkışlı WikiLeaks belgeleri, beş ayrı ülkedeki beş basılı gazeteye servis edilerek dünyaya açılmıştır. Belgelerdeki bilgiler, bu gazetelerin editoryal süzgeci ve düzeltilerinden geçtikten sonra kamuoyuna ulaşmıştır.

Julian Assange, Fransız Le Monde Gazetesi tarafından, 2010 Yılı’nda dünyada “yılın adamı” seçilmiştir. 2011 Yılı’nda ise Avustralya’daki Sydney Barış Vakfı tarafından “İnsan Hakları Ödülü”ne layık görülmüştür. Vakfın 14 yıldır dağıttığı ödül daha önce, Güney Afrika’nın özgürlük lideri Nelson Mandela ve Tibet’in ruhani lideri Dalay Lama’yada verilmişti.

2013, WikiLeaks’ın Yeniden Yapılanma ve Assange’ın Kader Yılı

Geçen yılın sonunda, kaldığı Ekvador‘un Londra Büyükelçiliği’nde Noel nedeniyle bir mesaj yayınlayan Julian Assange, “2013 yılında dünyadaki her ülkeyi ilgilendirecek bir milyon dosya yayınlayacaklarını” söyledi. Demokrasi ve ifade özgürlüğü için “Tahrir’den Londra’ya kadar” herkesi mücadele etmeye çağıran Julian Assange, “Benim özgürlüğüm sınırlı ama en azından iletişim kurabiliyorum. Gottfrid Svartholm, Jeremy Hammond, Nabeel Rajab ve Bradley Manning gibi kişiler bunu da yapamıyor” dedi.

Nitekim, WikiLeaks 8 Nisan 2013’te 1.7 milyon yeni belge daha yayımladı. Diplomatik yazışmalardan oluşan belgelerde Türkiye’nin de adı geçiyor. Ancak belgelerin geçmişi bu kez çok eskilere, 1974’teki Bülent Ecevit – Necmettin Erbakan koalisyonuna kadar gidiyor.

Yayınlanan belgelerde ayrıca, Türkiye’ye ait 1974’te “Çandarlı” ve 1976’da “Sismik” petrol arama gemileriyle Ege’ye açılmalarından doğan krizlerde Türk ve Yunan dışişleri bakanlarının görüşlerini kaleme alan ABD’nin Ankara büyükelçisinin raporlarını yer alıyordu.

Assange Politikaya Atılıyor!

İngiltere’de hakkındaki İsveç’e iade kararı ardından, Ekvador’un Londra Büyükelçiliği’ne sığınan ve yaklaşık 9 aydır büyükelçilikte bulunan Avustralya vatandaşı Assange, 14 Eylül’de Avustralya’da yapılacak senato seçimlerine katılmayı planlıyor.

WikiLeaks’ten yapılan açıklamada, “Julian Assange, bu yıl Avustralya Senatosu için yapılacak ulusal seçim için aday olacağını doğruladı” denildi.

Ekvador Büyükelçiliği’nden ayrılması halinde, şartlı tahliye koşullarını ihlal ettiği gerekçesiyle Londra polisi tarafından tutuklanacak Assange’ın, üyelik yarışına nasıl katılacağı ve Senatoya seçilirse bu görevi nasıl yerine getireceği ise merak konusu.

İngiliz basını, Assange’ın siyasi parti kurma planının ve Avustralya senatosuna olası üyeliğinin, İngiltere’de WikiLeaks kurucusu hakkındaki sürece etkisini sorguluyor.

İngiltere’de, İsveç‘te iki kadına tecavüzle suçlanan 41 yaşındaki Assange’ın bu ülkeye iadesine karar verilmişti. Kararın ardından Ekvador’un Londra Büyükelçiliğine sığınan Assange’ın, bu ülkeye siyasi iltica talebi kabul edilmişti.

Devam Edecek…

Gelecek Bölüm: OffshoreLeaks (Dünyadaki vergi kaçırma sistemi belgeleri)

Yazı Dizisinin Önceki Bölümü: http://www.farklibirbakis.com/yurttas-gazeteciligi/