Türk Kadını Hakların En Büyüğünü 78 Yıl Önce Aldı

Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 78. Yıldönümü nedeniyle İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi bir bildiri yayınladı. Seçme ve Seçilme Hakkımızın 78. Yıldönümü Kutlu Olsun! Kadınlara kapalı siyaset kapısı 5 Aralık 1934 günü Büyük Önder Atatürk v...

Türk Kadını Hakların En Büyüğünü 78 Yıl Önce Aldı (5 Aralık 2012)

Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 78. Yıldönümü nedeniyle İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi bir bildiri yayınladı.

Seçme ve Seçilme Hakkımızın 78. Yıldönümü Kutlu Olsun!

Kadınlara kapalı siyaset kapısı 5 Aralık 1934 günü Büyük Önder Atatürk ve arkadaşları tarafından açılmış, kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. 1935 yılında kadının mecliste temsili bakımından dünyanın 2. ülkesiyken bugün Türkiye bu sıralamada çok gerisinde kalmıştır.

Eşit haklara sahip kadın ve erkek yurttaşların haklara ulaşımlarının da eşit olması gerekmektedir. Temsili demokrasilerde prensip, farklı birey gruplarını temsil etmek olduğu halde kadınlar siyasette yeterince temsil edilememektedir.

Kadınların ihtiyaçlarının yine kadınlar tarafından dile getirilmesi, yaşam içinde karşılaştıkları sorunları kendilerinin çözüm önerileri ile seslendirmeleri, karar verme mekanizmaları içinde yer almaları eşitlik anlayışını kuvvetlendirecektir. Bugün Türk Kadınının kendi geleceği ve ülkenin geleceğinde söz sahibi olabilmesinin yolu kadının siyaset yapabilmesinden geçmektedir.

Kadının yönetimde eksik temsili sadece kadın sorunu değil demokrasi sorunudur. Demokratik rejimde siyaset belirli bir kesim için değil tüm kesimler için yapılmalıdır. Kadın, yönetimdeki hakkını ancak siyasete katılarak kullanacaktır.

Yapılan araştırmalar da göstermektedir ki, erkek siyasetçilerin aksine, kadın ve erkek tüm yurttaşların %73 gibi bir oranda büyük çoğunluğunun kadın lehine kota uygulanması yahut kadın adayların desteklenmesi gibi özel önlemler alınmasına taraftır. Siyasette eşitlik sağlanması ve demokrasinin işlemesi için toplumun yarısını oluşturan kadınların;

Siyasi partilerde yer alması ve demokrasi için aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

• CEDAW’ın 4. maddesi gereğince geçici önlem olarak cinsiyet kotasına parti tüzüklerinde mutlaka yer verilmelidir.

• Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunlarında değişiklik yapılarak, tüzüklere en az % 30 cinsiyet kotası konulmalı ve uygulanmalıdır.

• Kadınların siyasete katılımında ekonomik durumları dikkate alınarak adaylık sırasında kendilerinden aday başvurusu ile ilgili ücret alınmamalı, kadınların siyasete katılımı için ekonomik yardım ve maddi katkı sağlanmalıdır.

• Kadınlar siyasete özendirilmeli ve kazandırılmalıdır.

• Kadınların iş ve siyaset hayatına katılımı için yaşamlarını kolaylaştırıcı önlemler alınmalıdır.

• Demokrasi ve katılım için kadınlar yok farz edilmemeli, parti içi demokrasi işletilmelidir. Eşit hak ve eşit katılım olmalıdır. Kadınlar gerçek demokrasi için bu yolda mücadeleyi sürdürmelidir.

• Devlet kadın erkek eşitliğini ve olumlu ayrımcılığı Anayasamıza göre yaşama geçirmekle ve kadının statüsünü yükseltmekle yükümlüdür.

Kadın-erkek eşitliğine inanan tüm siyasi partilerin olumlu ayrımcılığı, yani kadın kotasını hayata geçirmesini, kadın kotasına eşitsizlik olarak bakma anlayışından vazgeçilmesini diliyor, bu anlayışın bir demokrasi anlayışı olacağına inanıyoruz.

İSTANBUL BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ