Neden İş Bulamıyorum ya da Neden İşe Alınmadım?

Yanıtı CV’niz ya da iş görüşmenizdeki yanlışlıklar olabilir. Google İnsan Kaynakları Müdürü Laszlo Block özgeçmişlerde en sık yapılan 5 hatayı örnekleriyle anlattı. ABD’nin en büyük online kariyer sitelerinden CareerBuilder de CNN International’da yayımlanan bir analiz...

Neden İş Bulamıyorum ya da Neden İşe Alınmadım? (23 Eylül 2014)

Yanıtı CV’niz ya da iş görüşmenizdeki yanlışlıklar olabilir.

Google İnsan Kaynakları Müdürü Laszlo Block özgeçmişlerde en sık yapılan 5 hatayı örnekleriyle anlattı. ABD’nin en büyük online kariyer sitelerinden CareerBuilder de CNN International’da yayımlanan bir analizde iş görüşmelerinde yaşanılan 10 sorunu sıraladı.

“Bu pozisyon tam da bana göre” dediğiniz bir iş yerine öz geçmişinizi gönderdiniz ama hiçbir geri dönüş alamadınız mı? Belki de Google İnsan Kaynakları Müdürü Laszlo Block’un makalesinde bahsettiği 5 hatadan birini yapmışsınızdır…

İş ararken en büyük önceliğimiz, bizi doğru şekilde anlatan bir öz geçmiş hazırlamaktır. O ilk mülakata çağırıldıktan sonra, gerisi zaten gelecektir. Ama işte o ilk elemeden geçebilmek, aynı pozisyona başvuran yüzlerce, hatta binlerce insanın arasından sıyrılmak çok önemli. Bunu sağlayabilmek için “yuvarlama” yapmadan, dürüstçe ve açık açık önceki işlerinizden bahsetmeli, çok uzun ya da abartılı bir öz geçmiş hazırlamakla uğraşmamalısınız. Bunu biz değil, Google için işe alımlar yapan İnsan Kaynakları Müdürü Laszlo Bock söylüyor.

İşte Laszlo Bock’un yazdığı o makale:

ÖZGEÇMİŞLERDE KARŞILAŞTIĞIM EN BÜYÜK HATALAR VE ONLARI DÜZELTME YOLLARI

Kariyerim boyunca yüzlerce kez özgeçmişimi gönderdim. Hemen hemen tüm işler için başvuru yaptım. Şahsen 20 bine yakın özgeçmiş görüntüledim. Google’da bazı haftalar 50 bin özgeçmişin elimize geçtiği bile oluyor.

“Çok fazla özgeçmiş gördüm”

Bazıları çok iyi, bazıları eh işte, ama pek çoğu da felaketti. En fenası da, 15 yıldır adayların aynı hataları yaptığını görmek oldu. Bu hatalardan herhangi birisi, o pozisyona kabul edilmeme sebebiniz olabilir. En mutsuz olduğum nokta da, özgeçmişinden anladığım kadarıyla bu insanlar iyi, hatta harika insanlar. Ancak kıran kırana bir rekabetin olduğu iş piyasasında, işe alım yapan yöneticiler kaliteden ödün vermemek zorunda. Tek bir hata yapmak, oldukça ilginç bir adayın işe kabul edilmemesine yol açabilir.

LinkedIn’de bu tip basmakalıp makalelerle çok karşılaştığınızı biliyorum. Ancak benim bu makaleyi yazmamın sebebi, sizi temin ederim ki, yarınızdan fazlasının bu hatalardan en az 1’ini sürekli yapması. Ben de insanların elenmesindense, iş bulmalarını tercih ederim.

Özgeçmiş aşamasını atlatması için adaylara yardımcı olabilmek için, özgeçmişlerde yapılan en büyük 5 hatayı bir araya getirdim.

1- Yazım yanlışları

Bu zaten bariz bir şey, ancak herkes bu hataya düşüp duruyor. 2013’te CareerBuilder’da yayınlanan bir ankete göre, özgeçmişlerin yüzde 58’inde yazım yanlışları var.

Aslında özgeçmişlerini en dikkatli şekilde oluşturanlar, bu hatayı yapmaya daha elverişli oluyor. Çünkü CV’lerinin tekrar tekrar üzerinden geçiyorlar. Bunu yaparken de bir konuyla sıfatın beraber iyi görünmediğine karar veriyor, ya da bir zaman diliminin yanlış yere not alındığını görüyor, ya da bazı tarihlerin aynı hizada durmadığını fark ediyorlar. İşletme master’ı yapanların sürekli bu tip özgeçmişler hazırladığını görüyorum. Yazım yanlışları ölümcül olabiliyor çünkü işverenler bunun detaylara önem vermemek anlamına geldiğini, bu adayın kaliteli iş yapmaktan uzak olduğunu düşünüyor.

Çözüm nedir?

Özgeçmişinizi aşağıdan yukarıya doğru okuyun. Normalde yaptığınız şeylerin dışına çıkmak, her bir satıra ayrı ayrı odaklanmanızı sağlar. Ya da sizinle aynı kafadaki birinin özgeçmişinizi okuyup düzeltmesini isteyin.

2- Uzunluk

Herkesçe kabul gören bir kural vardır; her 10 yıllık deneyim için özgeçmişinizde 1 sayfalık yer ayırmalısınız. Her şeyi sığdırmak çok zor değil mi? Ancak 3, 4 ya da 10 sayfalık bir özgeçmişi kimse dikkatle okunmayacaktır. Blaise Pascal’ın da dediği gibi, “Size daha kısa bir mektup yazardım ama ne yazık ki vaktim yoktu.” Gevrek, belli bir odakla yazılmış bir özgeçmiş sayesinde sentez becerisine sahip olduğunuz, önceliklerinizin bilincinde olduğunuz ve hakkınızdaki en önemli bilgileri öne çıkarttığınız mesajını verecektir.

Bir de şöyle düşünün: Özgeçmiş hazırlamanın tek amacı, mülakata çağırılmaktır. Hepsi bu. İşe alım yapan bir yöneticinin sizi işe kabul etmesini sağlamak değildir, zira bu mülakatın amacıdır. Amaç hayat hikayenizi anlatacağınız bir ortam yaratmak da değildir, çünkü sabırlı bir partner zaten bunun için vardır. Özgeçmişiniz, sizin o ilk mülakata çağırılmanız için bir araçtır yalnızca. Odaya girdiğiniz anda, artık özgeçmişinizin bir anlamı kalmaz. O yüzden özgeçmişinizi kısaltın. Çok uzun yazıyorsunuz.

3- Biçimlendirme

Şayet bir tasarımcı ya da sanatçı olarak iş aramıyorsanız, odaklanmanız gereken şey özgeçmişinizi basit ve sade tutmak olmalı. En az 10 puntoluk yazı büyüklüğü kullanın. En az yarım inçlik (1,5 cm) satır arası boşluğu bırakın. Beyaz kağıda, siyah renkle yazı yazın. Satırlar arasında tutarlı boşluklar bırakın, sütunları ayarlayın, isminiz ve iletişim bilgilerinize her sayfada yer verin. Eğer yapabiliyorsanız, hazırladığınız özgeçmişe hem Google Docs’da hem de Word’de bakın. Sonra da bir epostaya kopyalayıp, posta üzerinden önizlemeyi açın. Çeşitli platformlarda paylaşılan özgeçmişinizin formatı değişiklik gösterebilir. PDF olarak kaydetmek de iyi olacaktır.

4- Gizli bilgiler vermek

Bir keresinde elime bir özgeçmiş geçti. Başvuran kişi en bilinen 3 danışmanlık şirketinden birinde çalışıyordu. Firmanın ise çok sıkı bir gizlilik politikası vardı: Müşterilerin isimleri asla paylaşılmamalıydı. Aday ise özgeçmişinde şöyle yazmıştı; “Redmond, Washington’daki çok büyük bir yazılım şirketi için danışmanlık yaptım.”

Reddedildi!

İşvereninizin ihtiyaçlarıyla sizin ihtiyaçlarınız arasında doğal olarak bir çatışma vardır. İşvereniniz ticari sırları gizli tutmanızı beklerken, siz “ne kadar harika olduğumu göstereyim de daha iyi bir işe gireyim” diye düşünürsünüz. Bu yüzden adaylar gizlilik anlaşmasına uysalar da, anlaşmanın özünde istenen şeyden sık sık saparlar. Bu bir hata. Bu aday açık açık Microsoft’tan bahsetmemişti ama özgeçmişini inceleyen herhangi birisi, hangi şirketi kastettiğini anlayabilirdi.

Çok kabaca yaptığımız bir araştırma sonrasında, özgeçmişlerin en az yüzde 5 ila 10’unda bu tip gizli bilgilerin ifşa edildiğin fark ettik. Ben de buradan şunu anlıyorum: Bir işveren olarak bu tip adayları işe almamalıyım. Tabii eğer kendi ticari sırlarımın rakiplerime eposta ile gönderilmesini istemiyorsam…

5- Yalan bilgi vermek

Bu gerçekten kalbimi kırıyor. Özgeçmişinize yalandan bir şeyler yazmaya asla ama asla ve de asla değmez. CEO’lar dahil herkes bunlar yüzünden işinden oluyor. (Google’a “CEO özgeçmişinde yalan söylediği için kovuldu” yazın ve sonuçları inceleyin.) İnsanlar diploma notuyla ilgili (okulu bitirmesine sadece 3 kredi kalması, bir diploma notu değildir), ortalamalarıyla ilgili (yüzlerce insanın “kazara” ortalamalarını yuvarladığına şahit oldum, ancak asla aşağıya doğru bir yuvarlama yapılmıyor. Hem de asla!) ve nerede okula gittikleriyle ilgili (kusura bakmayın, ama işverenler internetten alınmış bir “hayat okulu” diplomasını UCLA ve Seton Hall ile aynı seviyede tutmuyor) sürekli yalan söylüyor. Bir şirkette ne kadar çalıştıklarıyla ilgili, takımlarının kaç kişi olduğu hakkında ve satış sonuçlarıyla ilgili sürekli yalan söylüyor, her şey onların aleyhine gelişmiş gibi anlatıyorlar.

Yalan söylemek 3 büyük soruna yol açar:

1. Foyanız kolayca meydana çıkabilir. İnternet, referansların kontrol edilmesi ve geçmişte o şirkette çalışan insanlarla konuşulduğunda yalanınız ortaya çıkacaktır.

2. Yalanlar sizi sonsuza dek takip edecektir. Diyelim ki özgeçmişinizde bir yalan attınız ve 15 yıl sonra büyük bir terfi aldınız. Yalanınız ortaya çıksa ne olacak? Kovulacaksınız. Bunu da bir sonraki mülakatınızda açıklamaya uğraşıp duracaksınız.

3. Annelerimiz bize belli bir terbiye verdi. Cidden.

İşte özgeçmişinizi böyle böyle mahvediyorsunuz. Yapmayın! İşe alım yapan yöneticiler bulabilecekleri en iyi çalışanları bulmak istiyorlar. Ancak çoğumuz ne yazık ki reddedilmeyi garantiliyoruz.

Ancak iyi bir haber de var: Tam da pek çok özgeçmişte bu hatalar bulunduğu için, bunlardan uzak durmak sizin bir adım öne geçmenizi sağlayacaktır.

İŞ GÖRÜŞMESİNDE YAPILAN 10 HATA

Bazı işverenler için kusursuz özgeçmişler, geniş bir iletişim ağı ve deneyim birini işe almak için yeterli olmayabiliyor.

ABD’nin en büyük online kariyer sitelerinden CareerBuilder’ın yaptığı bir ankete katılan şirketlerin yüzde 47’si, yeni işe alacakları kişilerin aynı anda pek çok işin üstesinden gelmesini, girişimci olmasını ve sorunlara yaratıcı çözümler getirmesini istediğini belirtti.

CNN International’da yayımlanan bir analizde, iş görüşmesine giden kimi adayların aranan bütün özelliklere sahip olsalar da işe kabul edilmemelerinin arkasında gözden kaçan bazı önemli detayların olabileceğine dikkat çekildi. İşte işverenlerin sizi es geçmesinin 10 nedeni:

1. Yalan söylüyor olabilirsiniz:

Öz geçmişinize yazdığınız ya da iş görüşmesi sırasında verdiğiniz her türlü yalan bilgi bir şekilde size geri dönecektir. CareerBuilding anketine katılan şirketlerden yüzde 49’u adayların öz geçmişlerini yanlış bilgilerle doldurduklarını daha ilk görüşmeden fark ederken, katılımcıların yüzde 57’si böyle bir durumda adayları doğrudan diskalifiye ettiklerini belirtti.

2. Fazla gevezelik ediyor olabilirsiniz:

İş görüşmesi sırasında, eski patronunuzun ne kadar kötü olduğu ya da eski şirketinizde işleyişin ne kadar sorunlu olduğunu söylemeniz, sizi başvurduğunuz pozisyon için kusursuz kılmaz. Aksine kariyerinizdeki negatif olayları anlatmanız puan hanenize eksi olarak yazılacaktır.

3. Uzun vadedeki potansiyelinizi gösteremiyor olabilirsiniz:

İşverenler genelde kendilerini ileriye götürecek insanlarla çalışmak isterler. Bu yüzden görüşme sırasında başvurduğunuz kurumu bir üst seviyeye çıkarmak istediğinizi dile getirmeniz gerekiyor. Karşınızdaki kişi size ‘Kendinizi beş yıl içinde nerede görüyorsunuz’ dediğinde, başvurduğunuz şirketle bağlantılı bir yanıt vermezseniz, işe alınma şansınız sıfıra inebilir.

4. Kariyer sitelerinde kendinizi çok fazla teşhir ediyor olabilirsiniz:

Sosyal iletişim ağları ve internet üzerinden iş imkânlarına ulaşılan siteler, birçok işverenin yeni işe alımlarda ilk olarak baktığı yerler haline geldi. Ancak bu sitelerdeki profillerinizin potansiyel patronunuz üzerinde etkili olabileceğini unutmayın.

5. Başvurduğunuz şirketi tanımıyor olabilirsiniz:

CareerBuilder sitesinin yaptığı ankete katılan şirketlerin yüzde 58’i iş görüşmesine gelen kişilerin başvurdukları şirketler hakkında çok fazla bir şey bilmeyen adayları, değerlendirmeye bile almadıklarını belirtti. Bu yüzden iş görüşmesine gitmeden önce ön hazırlık yapmanızda fayda var.

6. Görüşme sırasında sıkıldığınızı ya da stresli olduğunuzu fark ettirmiş olabilirsiniz:

Biraz heyecanlı görünmek kimseyi rahatsız etmez, özellikle de yeni bir iş görüşmesi yapıyorsanız. Ancak heyecan ve stresi abartmak işe kabul edilme olasılığınızı azaltabilir.  İşverenlerin genelde soğukkanlı insanlarla çalışmak istediklerini unutmamanızda fayda var.

7. Kendinizden çok fazla bahsetmiş olabilirsiniz:

CareerBuilder anketine katılan şirketlerin yüzde 17’si, öz geçmişlerinde kendileri hakkında çok fazla bilgi veren ve görüşme sırasında kişisel zevklerinden bahseden adayların işe kabul edilme şanslarının çok düşük olduğunu belirtiyor.

8. Maaş konusunda aceleci davranmış olabilirsiniz:

İş görüşmenizin başarılı geçmesi için yapmanız gerekenler listesinin başında, işveren lafı açana kadar maaş konusunda konuşmamak yer alıyor. Görüşmede maaş konusunu ilk açan siz olursanız, karşınızdaki insan sizin sadece parayla ilgilendiğiniz fikrine kapılabilir. Diğer yandan daha önceki işinizde aldığınız para konusunda da gerçekleri söyleyin. Çünkü olası işvereninizin eski maaşınızı öğrenmesi çok fazla zamanını almayabilir.

9. Başarılarınızı örneklendirememiş olabilirsiniz:

İşverenler genelde karşılarındaki adayların kendi şirketlerine katkıda bulunmasını, maliyetleri düşürmesini ve verimliliği artırmasını ister. Görüşme sırasında daha önceki iş yerinizde benzer tecrübeler yaşadığınıza yönelik yeterince örnek veremezseniz, kabul edilme şansınız azalabilir.

10. Yeterli deneyime sahip olmayabilirsiniz:

Ekonomik krizle birlikte yöneticiler, deneyimsiz kişilerle çalışmaktan kaçınmaya başladı. Bu yüzden hangi alanda, ne kadar deneyimli olduğunuzu göstermek sizin yararınıza olacaktır.