Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar bu yıl vatandaşlık ve seçmenlik hakkı kazanıyor

2011’de Türkiye’ye giriş yapan Suriyeliler bu yıl Türk vatandaşlığına başvurma hakkına sahip olacak. Yeni potansiyel seçmen kitlesinin Türk siyasetine ve demografik yapıya yansımaları ise tartışma konusu. Türkiye-AB anlaşması, nasıl sonuç...

Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar bu yıl vatandaşlık ve seçmenlik hakkı kazanıyor (19 Mart 2016)

2011’de Türkiye’ye giriş yapan Suriyeliler bu yıl Türk vatandaşlığına başvurma hakkına sahip olacak. Yeni potansiyel seçmen kitlesinin Türk siyasetine ve demografik yapıya yansımaları ise tartışma konusu.

Türkiye-AB anlaşması, nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, mülteciler artık Türkiye’nin bir gerçeği. Ülkelerine dönmeleri olasılığı da yok denecek kadar az. Geri Kabul Anlaşması'yla Türkiye'ye gönderilmesi planlanan, yaklaşık 1 milyon kaçak göçmeni de ilave ettiğimizde, sayı 4 milyona yaklaşıyor.

Hali hazırda Türkiye'de yaşayan ve sayıları 2 milyon 720 bin olarak açıklanan Suriyeli mülteciye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı 170 bin Irak’lı mültecinin ilavesiyle sayı, 2 milyon 890 bine yükseliyor. Ayrıca Türkiye’de doğan Suriyeli çocuk sayısının 152 bine ulaştığı açıklandı.

Mültecilerin Türkiye’deki miladı 29 Nisan

İlk mülteci kafilesi, 29 Nisan 2011'de Türkiye'ye giriş yaparak kamplara yerleştirildi. Yasa uyarınca, 29 Nisan 2016’dan itibaren, geriye dönük olarak 5 yıllık ikamet süresini dolduran Suriyelilere, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı talep etme” hakkı doğuyor. 29 Nisan’dan itibaren, peyderpey bu hak, diğer Suriyeli mülteciler için de söz konusu olacak.

Yasa, vatandaşlık taleplerinin Bakanlar Kurulu’nca karara bağlanmasını öngörüyorsa da, AKP hükümeti açısından, ocak ayında çalışma izni verilen mültecilerin vatandaşlığa kabulü, siyasi hesaplar ve seçmen tabanının genişletilmesi açısından kritik önemde.

‘Kürt nüfusa dengeleme'

Deutsche Welle Türkçe’den Zülfikar Doğan’ın haberine göre, Suriyeli mülteciler için AB fonları ve yerli kaynaklarla yapılacak yerleşim planlamalarında, ağırlıkla Doğu-Güneydoğu illerinde yerleştirilmeleri düşünülüyor. Buna gerekçe olarak, yaşam tarzı, kültür, dil vb. konularda, bu illerde daha kolay uyum sağlayabilecekleri öngörülüyor. Ancak, bu yerleşim planlamasının ardındaki asıl düşünce, bölge illerindeki Kürt nüfusun dengelenmesi, demografik yapının, Suriyeli, Iraklı, Arap mültecilerle, mevcut durumdan dönüştürülmesi. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, bölgedeki illerde TOKİ kanalıyla çok sayıda konut üretileceğini, yaygın bir yerleşim planlamasına gidileceğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir yılda Güneydoğu’yu yeniden inşa edeceğiz” açıklaması da bu yönden dikkat çekici.

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.