Türkiye’de yeni medya, dijital gazetecilik ve internet haberciliği 2016 yılı raporu – 3

KAMİL ERYAZAR Türkiye’de haberlere erişim, dijital gazetecilik, internet haberciliği, medyaya olan güven ve kayan yıldızlar… Haber görüntülemesinde kullanılan cihazlar bakımından, akıllı cep telefonları bilgisayarları tahtından etmiş olsa da hen&uu...

Türkiye’de yeni medya, dijital gazetecilik ve internet haberciliği 2016 yılı raporu – 3 (30 Kasım 2016)

KAMİL ERYAZAR

Türkiye’de haberlere erişim, dijital gazetecilik, internet haberciliği, medyaya olan güven ve kayan yıldızlar…

Haber görüntülemesinde kullanılan cihazlar bakımından, akıllı cep telefonları bilgisayarları tahtından etmiş olsa da henüz bilgisayarların da yaygın olarak kullanıldığını görüyoruz. Tablet ise yüzde 24 ile azımsanamayacak bir kullanım oranına sahip.

Haberlere en çok internet üzerinden erişiliyor. (%90) İnternetteki haber erişiminin de yüzde 73’ü de sosyal medya aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Televizyon ise yüzde 80 ile internetten sonra ikinci sırada geliyor. Televizyon henüz sosyal medyanın birazcık önünde yer alıyor. Gazeteler başta olmak üzere dergi gibi basılı yayınlar da yüzde 54’lük oranla işlevselliğini koruyorlar. Radyo da eski günlerindeki kadar olmasa da yüzde 41’lik oranla önemli haber kaynakları arasında olmayı sürdürüyor.

Haber medyasına olan güven son bir yılda yüzde 45'ten yüzde 40'a düştü.

Sosyal medyanın amiral gemisi diyebileceğimiz Facebook, Türkiye’de de en çok kullanılan sosyal ağ (% 64). YouTube ise Twitter’ın önüne geçerek ikinci sırada yer alıyor. (%31). Üçüncü sırada yüzde 30 ile Twitter var. WhatsApp yüzde 17 ile dördüncü, Instagram ise yüzde 12 ile beşinci sırada. Popülerliği hızla artmasına karşın Snapchat’in Türkiye’deki kullanıcı sayısı şimdilik çok az.

Türkiye’de radyo ve televizyon yayıncılığı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de 2015 yılında faal olan radyo ve televizyon kurumu sayısı 1.268. Bunların yüzde 73,7'si karasal yayın, yüzde 26,3'ü ise sadece uydu, kablolu ya da internet üzerinden yayın yapıyor.

Karasal ortamda yayın yapan kurumların yüzde 78,3'ü radyo yayıncılığı, yüzde 11,9'u televizyon yayıncılığı, yüzde 9,9'u radyo ve televizyon yayıncılığı gerçekleştirdi. Söz konusu kurumların yüzde 80,6'sı yerel, yüzde 11,7'si bölgesel, yüzde 7,7'si ulusal yayın yaptı.

Karasal ortamda yayın yapan kurumların 2015 yılı yayın süresi 8 milyon 168 bin 638 saat olarak hesaplanırken, toplam yayın saatinin yüzde 71'ini radyo yayıncılığı, yüzde 19'unu radyo ve televizyon yayıncılığı, yüzde 10'unu televizyon yayıncılığı oluşturdu.

Toplam yayın süresinin yüzde 97,5'inde yerli yapım programlar yayınlandı. Yerli yapım programların toplam yayınlanma süresinin yüzde 71,8'i radyoda, yüzde 9,5'i televizyonda gerçekleşti. Yabancı yapım programlarda bu oran yüzde 41'i radyo, yüzde 28,7'si televizyon şeklinde oluştu.

Kayan Yıldızlar

ABD’nin dünyaca ünlü ekonomi gazetesi Wall Street Journal’ın Türkçe internet haber portalı Wall Street Journal Türkiye (WSJ Türkiye) iki yılını doldurmadan Kasım 2014’te kapandı. Türkiye için internet haberciliğinde, özellikle de özgün ekonomi haberleri ile önemli bir kaynak olan sitenin kapanması yeni medya açısından kayıp oldu.

Doğan Grubu, Haziran 2014'te basılı yayına son veren Radikal gazetesinin dijital yayınını da durdurdu. Üstelik kalacağına söz verilen dijital arşivi de silindi. Ancak sosyal medyada yükselen tepkilerin ardından yeniden okurlara açıldı.

2011 yılında Türkiye'nin ilk tablet gazetesi olarak yayın hayatına başlayan zete.com da finansal zorluklar nedeniyle 1 Haziran'da yayınını durdurduğunu açıkladı. Ancak daha sonra yeniden yayına başladı.

Türkiye’de Dijital Gazetecilik ve İnternet Haberciliği

Bugün internet üzerinde yüzlerce haber sitesi var. Bunları genel olarak üç grupta sınıflandırabiliriz:

– Gazetelerin ve televizyon haber kanallarının siteleri.

– Özgün içerik/haber/yorum üreten, kendisini kanıtlamış internet haber siteleri.

– Kopyala/yapıştır yöntemiyle çalışan diğer siteler.

Ana akım medyanın dijital yüzü olan haber portallarında özgün haberler yer almayıp, televizyon ve gazeteler için hazırlanan haberler ile ajanslardan gelenler kullanılmaktadır. Dağıtım işlevini de sosyal medya görmektedir. Bu sitelerdeki haberler, zamanlama olarak televizyondan sonra gazeteden ise önce yer almaktadır. Sadece internet için üretilmiş haberler ise yok denecek kadar azdır.

Online haber sitelerinin çoğu ajanslar, gazeteler, haber televizyonu kanallarının internet sitelerindeki haber, fotoğraf ve videolarını kopyala/yapıştır, kayıt yöntemleriyle takipçilerine ulaştırmakta, üstelik yine çoğu ‘kaynak’ bile göstermemektedir. Bu uygunsuz durum, telif hakları ve gazetecilik etiği açısından, dijital medyanın en büyük sorunlarından biridir.

İnternet tarayıcınızda bildiğiniz haber sitelerini yan yana açın. Büyük çoğunlukla aynı haberlerin olduğunu, üstelik aynı metinlerin, aynı fotoğrafların olduğunu göreceksiniz. Üstelik bu haberlerde aynı yazım yanlışlıklarına, hatalara tanık olacaksınız! Çünkü hepsi aynı kaynaklardan beslenmekte, benzer yöntemlerle içerik oluşturmaktadırlar. Ajanslardan gelen ya da başka site ve sosyal medyadan çekilen haberler ‘edit edilmeden’, gözden geçirilmeden aynen yayınlanmaktadır. Farklı bir içerikle karşınıza çıkanlar varsa, işte bunlar özel/özgün haber yapan portallardır.

Heyecanlı Ama Ne Kadar Güvenilir?

Dolayısıyla, kendi muhabirleri olmayan, bir-iki deneyimsiz genç editör ve bilgisayar operatörü ile işi kotarmaya çalışan haber sitelerinin sunduğu içerik “derleme”den öteye gidememektedir. Üstelik zamana karşı bilinçsizce yapılan bu ‘derleme’, genelde editoryal bir süzgeçten de geçirilmediği için kimi zaman ‘komik’ olaylarda yaşanmaktadır. Basılı medyada ‘asparagas’ denilen türden ‘internet efsaneleri’ oluşmaktadır. Bu gerçek, doğal olarak dijital gazetecilik ve internet haberciliğine zaten az olan güveni iyice sarsmaktadır.

Televizyonlardaki ‘reyting’ kaygısına benzer bir kolaycılık, bugün dijital medyada da yaşanmaktadır. Doğrulanmamış, editoryal bir kalite süzgecinden geçirilmemiş, niteliksiz, spekülatif, sansasyonel içerik/haberle ‘tıklanma’ sayısı arttırılmaya çalışılmaktadır. Bu ‘ucuz’ yöntem, ziyaretçi sayısını arttırmak için ne yazık ki bir formül olarak kullanılmaktadır.

Ana sayfadaki tüm haber başlıkları, reklam yazarlarının  “teaser” sloganları ile yarışırcasına, dikkat çekip, merak uyandırmak üzerine oluşturulmaktadır. Tüm haber sitelerinde bu clickbait uygulaması neredeyse bir ‘kural’ haline gelmiştir. Özellikle de İHA (İhlas Haber Ajansı), sosyal medyadaki her paylaşımında ‘dünyada yer yerinden oynadı da senin haberin yok’ hissini vermeye çalışan ilginç başlıklarıyla bu konuda açık ara önde gitmektedir. Yönetici ve editörlerinin ‘yalancı çoban’ hikayesini bilmedikleri tahmin edilmektedir!

“Seksi Güzeller” Foto Galeri İçin Tıklayınız!

Geleneksel basılı medya, “magazin” anlayışını, hatta hastalığını bile diyebiliriz, dijital medyaya da taşımıştır. Bu tür içeriğe, tüm haber portallarında rastlanmakla birlikte, özellikle büyük gazetelerin web sayfalarında daha bir belirgin olarak karşımıza çıkmaktadır.

Dijital medyanın görsel sunum olanaklarından sonuna kadar yararlanan editörler, standart özel bölümlerin dışında, sayfada boş kalan yerlere de hemen “seksi güzelleri” yerleştirmektedirler.

“Flaş gelişme! Şoke eden haber! O soruya ilginç cevap! Dizi oyuncusu böyle yakalandı,  İşte o kadın terörist, İşte o görüntüler, Bu kasabada 300 kadın kocasını aldattı, Ünlüleri hiç böyle görmediniz, Geçen Cuma neredeyse yok oluyormuşuz” gibi bol flaşlı, bol ünlemli, yanar dönerli son dakika görselleri ile okuyucular yanıltılıp, ‘tıklama’ tuzakları kurulmaktadır.

Ünlülerin “çocuklukları, gençlikleri”, “eskiden nasıllardı”, “makyajsız halleri”, “frikikleri”, “photoshop’un marifetleri” gibi başlıklarla ‘galeriler’ oluşturulmaktadır. Üstelik aynı konulu foto galeriler, sanırım kullanıcının hafızasının zayıf olduğu düşüncesiyle, iki de bir de ısıtılıp ısıtılıp tekrar servis edilmektedir. Nedense “arşivden” gibi minik bir dipnota bile gerek görülmemektedir.

Bir de ‘her eve lazım’ diye düşünülen “komik videolar”, “komik fotoğraflar” furyası var ki, evlere şenlik! Tribünlere oynayan haber portallarının olmazsa olmaz standart içeriği durumuna gelmiştir. Hangi siteyi açsanız karşınıza çıkan bu video ve fotoğrafların kendilerinden ziyade, kolay ucuzcu uygulama kurnazlığı traji-komik bir hal almıştır.

Okurların internette tükettikleri içeriğe ücret ödemeye yanaşmadıkları ve haber portallarının da reklamdan başka gelirleri olmadığı sürece, korkarım bu niteliksiz durum böyle sürüp gidecek.

DEVAM EDECEK

Makalenin bundan önceki bölümü: Türkiye’de yeni medya, dijital gazetecilik ve internet haberciliği 2016 yılı raporu -2