Türk Televizyonculuğunda SOKAK Dönemi Başlıyor!

Kamil Eryazar İktidarın baskı ve müdahaleleri sonucu işten çıkartılan ya da istifa etmek zorunda kalan ve Artı Bir TV’de buluşan ancak Gezi Direnişi sırasında patronaj otosansürü yaşatılan ve ücretleri de ödenmediği için ayrılmak zorunda kalan usta gazeteciler bu kez Kanal So...

Türk Televizyonculuğunda SOKAK Dönemi Başlıyor! (25 Kasım 2013)

Kamil Eryazar

İktidarın baskı ve müdahaleleri sonucu işten çıkartılan ya da istifa etmek zorunda kalan ve Artı Bir TV’de buluşan ancak Gezi Direnişi sırasında patronaj otosansürü yaşatılan ve ücretleri de ödenmediği için ayrılmak zorunda kalan usta gazeteciler bu kez Kanal Sokak’ta bir araya geldiler.

Artı Bir TV isimli kanalı kuran, ancak sonrasında editoryal müdahaleler ve personele ödenmeyen maaşlar nedeniyle yönetimle ters düşen gazeteciler kendi televizyonlarını kurdular.

Nisan ayında pek çok muhalif ismi bünyesinde toplayarak yayına başlayan Artı 1 TV’de Temmuz ayında patronaj müdahalesi yüzünden istifalar yaşanmıştı.

Kanalın Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu ve Anchorman Uğur Dündar görevi bırakmış, Mustafa Hoş ile Özlem Gürses‘in de kanaldan ayrılmıştı.

Yeni kurulan kanallarına Kanal SOKAK adını veren ekibin başında yine Tuncay Mollaveisoğlu var.

Bağımsız Medya Grubu

Yurt gazetesi ve Bağımsız dergisi’nin sahibi CHP milletvekili Durdu Özbolat ise yaptığı bir açıklama ile sahibi olduğu medya organlarını Bağımsız Medya Grubu adı altında birleştirdi ve editoryal yetkilerin tamamını gazetecilerden oluşan bir kurula devretti.

Özbolat’ın açıklamasında Kanal Sokak’tan bahsetmesi ve çok yakında yayında olacaklar demesi de dikkat çekmişti.

“Artık, gazetecilerin de medyası var!” başlığı ile basın yayın organlarına gönderilen açıklamada Özbolat şöyle diyordu:

“Basın özgürlüğü açısından çok sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz.  Baskılar ve sansür nedeniyle ülkemiz nefes darlığı çekiyor. Türkiye,  dünyanın en kalabalık ‘gazeteci hapishanesi’ durumunda. Gazeteciler çeşitli baskı ve saldırılar nedeniyle görevlerini yerine getirmekte zorlanıyorlar. Halkımız gerçekleri öğrenemiyor, sürekli yanıltılıyor.

Oysa, ‘özgür basın’ demokrasinin temel direği, ‘doğru haber’ ise kamuoyunun oksijenidir. Bir yerde medya işini iyi yapamıyorsa, orada demokrasi iyi işlemiyor demektir.

Bu durumun en başta gelen nedeninin, ülkemizdeki medya yapısının bozukluğu olduğu biliniyor. Devlete ait olan ya da iktidara kayıtsız şartsız bağlı medya organlarını bir yana bırakın; özel ellerde bulunan ve siyasal tarafsızlık iddiasındaki medya kuruluşları bile, asal habercilik görevlerini yerine getirmekte güçlük çekiyorlar. Çünkü, mevcut iktidar devletin tüm olanakları ve tüm aygıtları ile bu medya organlarının üzerlerine çöküyor.

Demek ki, Türkiye’nin kendisini iktidarın baskılarına karşı daha iyi savunacak farklı yapıda medya kuruluşlarına ihtiyacı var: Temel amacı ‘doğru habercilik’ yapmak olan, doğrudan doğruya medya mensupları tarafından yönetilen, evrensel habercilik ilkelerine sadık bağımsız medya kuruluşlarına…

İşte tam da böyle bir kuruluşun oluşmakta olduğu müjdesini vermek istiyorum: Sahibi bulunduğum Yurt Gazetesi, Bağımsız Dergisi ile Umut TV’yi ve dijital mecraları Bağımsız Medya Grubu (BMG) adı altında birleştirmeye karar verdim.

Çok önemli gazeteciler bir araya gelerek SOKAK TV adı ile yeni bir televizyon kurdular. Çok yakında, Türkiye’nin özlediği, yalnızca iyi gazetecilik yaptıkları için işlerinden atılmış isimlerin yönetiminde ve ekranında yer aldığı bu kanal da yayında olacak ve Türkiye’nin her yerinden izlenebilecek.

Ben, Bağımsız Medya Grubu BMG’deki tüm yönetimsel yetkilerimi gazetecilerden oluşan yayın kuruluna devrettiğimi ilan ediyorum.

BMG, editoryal özerkliğin en yüksek düzeyde ve bizzat gazeteciler tarafından gerçekleştirileceği bir alan olacaktır. Ben siyasetçi ve işadamı kimliklerimle editoryal süreçlere kesinlikle karışmamayı taahhüt ediyorum. BMG, gazeteciler tarafından, tüm yurttaşlar için, evrensel gazetecilik ilkelerine göre yönetilen bir özgürlük adası olacaktır.

Bu yapısal değişikliğin diğer medya kuruluşlarına örnek olmasını diliyorum.”

Tuncay Mollaveisoğlu’nun Açıklaması

Artı Bir TV de olduğu gibi bu yeni kanalın da CEO’su olan Tuncay Mollaveisoğlu Yurt gazetesinde yayınlanan açıklamalarında şunları söyledi:

“En son sansüre uğradığımız kanaldan birlikte ayrıldığımız ve Türk televizyonculuğunun en iyi isimlerini barındıran ekibimize yenilerini ekledik. Haber ağırlıklı kanalımız SOKAK ile Ekim ayında uydu, D-Smart 140. kanal ve internet sayfamız www.kanalsokak.com üzerinden test yayınlarımıza başladık. Aralık ayında reel yayın akışımıza geçmiş olacağız ve yayınlarımızı diğer platformlarda da izleyebileceksiniz. Kanal SOKAK yeni yayın döneminde ekrana gelecek olan “dev” isimlerle alışkanlık yaratacak…

Kanal SOKAK’ta öncelikli amacımız sizlere doğru, tarafsız ve güvenilir haberleri ulaştırmak olacak… Güne yayılan haberlerimizle birlikte, gündem, tartışma, sohbet, kültür-sanat, spor, hobi, yarışma ve mizah programlarının yanı sıra, ilgi çekici belgeseller ve Türkiye yakın tarihinin gerçeklerini ortaya koyan dönem dizileriyle de evlerinize, iş yerlerinize ve mobil cihazlarınıza konuk olacağız.”

SOKAK’tayız!

Yeni haber kanalı ve kadrosunun yaptığı açıklamada ise şöyle denildi:

Kanal SOKAK’ın öncelikli amacı sizlere doğru, tarafsız ve güvenilir haberleri ulaştırmak.Kanal SOKAK güne yayılan haberlerle birlikte, gündem, tartışma, sohbet, kültür-sanat, spor, hobi, yarışma ve mizah programlarının yanısıra, ilgi çekici belgeseller ve Türkiye yakın tarihinin gerçeklerini ortaya koyan dönem dizileriyle de evlerinize, iş yerlerinize  konuk olacak.

Kanal SOKAK’ta sizlerle buluşacak gazetecilerden bazıları ve Kanal Sokak ile ilgili düşünceleri:

Ayşenur Arslan
Türkiye hızla değişiyor. Bilmek… Anlamak… Gerçeklerde buluşmak gerekiyor. Bunun için bağımsız gazeteciler bir araya geldik. Yakında Sokak’ta olacağız. Size gerçekleri anlatacağız.

Haluk Şahin
Türkiye kolay susturulabilecek bir ülke değil; Gezi direnişi bunu kanıtladı. Baskılara karşı sokağın, parkların, meydanların sesine açık bir kanal olacak Sokak.

Hulki Cevizoğlu
Türk basınında Bağımsız Medya Grubu örneği  hem başlangıç tarihi olarak, hem de içerik olarak büyük önem taşıyor. Bu örneğin uzun yıllar yaşamasını diliyor; okuyucu ve reklam verenlerin de bilinçli desteğini umuyorum.

Özlem Gürses
Tuncay Mollaveisoğlu yönetiminde bir araya gelen duayen gazeteciler, televizyoncular ve proje çekirdek ekibimiz, çok düşük bir bütçeyle, artı bir tv projesini

Cüneyt Ülsever
Yurt Gazetesi patronu Durdu Özpolat’ın, cesur bir kararla yönetimi gazetecilere devir etme girişimi demokrasinin özünü teşkil eden “kendi kendini yönetme” (özyönetim) denemesidir. Bu projenin içinde yer almak bana büyük heyecan veriyor.

Artı Bir’in Başına Geçen Can Dündar’a Tepki

Can Dündar +1 kanalıyla anlaştı.

Fakat Can Dündar’ın bu kararı +1 kanalından ayrılmak zorunda kalan ekibin tepkisini çekti.

Odatv’ye gelen bilgelere göre; Can Dündar’ın bu kararından hemen sonra Haluk Şahin, Tuncay Mollaveisoğlu ikilisi Can Dündar ile buluştu. +1 kanalını anlattılar. Ve bir teklifte bulundular, “Biz Sokak TV’yi kuruyoruz, bize gel.”

Can Dündar bu teklife sıcak bakmadı.

Bugün Ayşenur Arslan, Sokak TV teklifini Can Dündar’a bir kez daha yaptı.“Beni ekranlarına çıkarmayan bir kanalla nasıl anlaşırsın” dedi.

Can Dündar, “hangi kanal birbirinden farklı ki” diye Sokak TV teklifini yine kabul etmedi.

Bunların ardından +1 kanalı eski çalışanları, Odatv’ye hazırladıkları şu bildiriyi geçtiler.

İŞTE O AÇIKLAMA:

Uğur Dündar’ın, Tuncay Mollaveisoğlu’nun, Haluk Şahin’in, Ece Temelkuran’ın, Özlem Gürses’in, Banu Güven’in, Barbaros Şansal’ın, Ayşe Önal’ın ve kanalın kurucu ekibinin ayrıldığı kanala Can Dündar’ın gidecek olması büyük şaşkınlık yarattı. Ayrılan ekip Can Dündar’a şu soruları soruyor:

1) SİYASAL İKİLEM: +1 TV’nin arkasında Başbakan Erdoğan’a yakın olduğu bilinen Şaban Dişli, Beykonakları ve Kartalkule projelerinin sahibi ve TABA Başkanı Ekim Alptekin gibi isimlerin bulunduğu ortaya çıkmışken, televizyona yapılan operasyonun CHP de yapılan kirli dümenlerle ilişkili olduğu konuşuluyorken, bu karanlık işlerin bir aktörü olmayı kabul edecek misin?

2) AHLAKİ İKİLEM: Kendisi ve bağlantıları hakkında sürekli yanlış bilgi vererek, vaatlerini yerine getirmeyerek meslektaşlarını yanıltmış ve kandırmış, Gezi olayları sırasında editoryal özerkliği ayaklar altına almış ve yaptıklarıyla pek çok kişiyi ağır zarara sokmuş olan sözde bir işadamının kurtarıcısı olmaya soyunacak mısın? Bir kısmını yakından tanıdığın meslektaşlarının açık mağduriyetine rağmen böyle birinin yanında yer almak ahlaka uygun mudur?

3) MESLEKİ İKİLEM: Birlikte çalışacağın kişi +1 döneminde sayıları 100’e yaklaşan medya çalışanlarının emeklerine el koydu, borçlarını ödemedi. Bu borçların tutarı 700 bin TL’yi buluyor. Paralarını alamadıkları için çok zor durumda kalan, çocuklarına ilaç alamayan insanlar var. Hal böyleyken bu şahıstan alacağın paralar boğazından nasıl geçecek? Sıkıntı içinde olan o insanların ve diğer medya emekçilerinin yüzüne nasıl bakacaksın?

Can Dündar’a Sert Eleştiriler

Gazeteci Gökmen Ulu, usta televizyoncu Ayşenur Arslan’la birlikte test yayınındaki Sokak TV’de Türkiye’de gazetecilerin işsiz kalmasını ve ifade özgürlüğünü değerlendirdi. Gazeteci Ulu, “Gazeteciysen boyun eğmeyeceksin, boyun eğiyorsan gazeteciyim demeyeceksin” dedi.

Acun Ilıcalı’nın TV8’de haber merkezini kapatmasıyla birlikte 40 gazetecinin işsiz kalmasına değinilen programda Gökmen Ulu, “Susma sustukça sıra sana gelecek. İşte o budur. TV8’deki arkadaşlarımız Gezi Parkı olaylarında iyi bir sınav veremediler” ifadelerini kullandı.

“62 GAZETECİ NİÇİN TUTUKLU?”

Gazeteci Ulu, Can Dündar’ın işini kaybetmesiyle birlikte Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığını ve gazetecilerin işsiz kaldığını daha çok gündeme getirmeye başladığını vurgulayarak, “Ayşenur Arslan, Uğur Dündar, Yılmaz Özdil pek çok önemli, değerli gazeteci, ustalar ne için mücadele ediyorlar? Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu hapse atıldılar, bedel ödediler. Gazetecilik yargılandı orada. Nedim Şener, bedel ödettirildi. Onlar ne için yattılar hapiste? Mustafa Balbay niçin içerde? Tuncay Özkan niçin içerde? 62 gazeteci niçin tutuklu?”dedi.

“İşsiz kalmaktan, doğruyu söylemekten korkmamalıyız. Evrensel meslek ilkelerine bağlı kalmalıyız, gerektiği zaman baş kaldırmalıyız”diyen Gökmen Ulu, Uğur Mumcu’nun “Cesurlar bir kez korkaklar her gün ölür” sözünü hatırlattı.

Gazeteci Ulu “Korku duvarı yıkıldı. Bu duvarı aşamayanlar varsa onlar da artık yıksınlar” dedi.

Kanal Sokak’ın Yayın, Web ve Sosyal Medya Adresleri:

D-SMART 140

TÜRKSAT 12685 Pol:H

SR:30000 FEC:5/6

(Ankara Batı Paketi-5)

www.kanalsokak.com

https://www.facebook.com/kanalsokak

https://twitter.com/KanalSokak

http://www.youtube.com/channel/UCC2Zyh4JwqWJZtqECNk8DQw