“Rüzgarda Uçmaz, Teknede Okunur…”

Kamil Eryazar ‘Türkiye’de İnternet Gazeteciliği ve Dijital Medya’ yazı dizimizin 3. Bölümünde, Türkiye’de ilk nitelikli internet haber portalı olan Habertürk.com’un kuruluş öyküsünü aktarıyoruz. Türkiye’de ilk nitelikli internet haber portalı olan Habertürk.com 1999 y...

“Rüzgarda Uçmaz, Teknede Okunur…” (20 Ocak 2013)

Kamil Eryazar

‘Türkiye’de İnternet Gazeteciliği ve Dijital Medya’ yazı dizimizin 3. Bölümünde, Türkiye’de ilk nitelikli internet haber portalı olan Habertürk.com’un kuruluş öyküsünü aktarıyoruz.

Türkiye’de ilk nitelikli internet haber portalı olan Habertürk.com 1999 yılının Kasım ayında Rahmetli Gazeteci Ufuk Güldemir ve bir avuç idealist arkadaşı tarafından kurulmuştur. Habertürk.com Türkiye’deki dijital gazeteciliğin öncüsü sayılır.

Türkiye’de internet haber sitesinde ilk kez ‘künye’ kullanan, kriz haberciliğindeki hızı, ani gelişmelerdeki “Son Dakika” refleksiyle bir anda medya sektöründe yıldızı parlayan Habertürk.com’un bu yükselişini basılı medya şaşkınlıkla izlemiştir.

“Rüzgarda uçmaz, teknede okunur…” esprili sloganı ile yola çıkan ve kısa sürede habercilikte markalaşan Habertürk.com, arkasında basılı medya desteği olmadan, internet haber portalı olarak o kadar başarılı bir fenomene ulaşmıştır ki, bilindiği gibi sonradan radyo, televizyon ve gazete türleri de çıkmıştır.

Basılı medyanın, dijital medya versiyonlarını da çıkardığı bir dönemde, Habertürk.com’un kendi olanaklarıyla radyo ve televizyonunu da kurması, Ciner Grubu satın aldıktan sonra da, bu deneyimle günlük gazete yayınlamaya başlaması, Türk Basın Tarihi’ne geçecek bir başarıdır.

“Gemileri Yaktık!”

Ufuk Güldemir’e göre, Habertürk.com’un bu başarısının sırrı, “fethetmek üzere yola çıktıkları yeni ülkeden geriye dönüşlerini sağlayacak ‘gemileri yakmaktı’. “

Ufuk Güldemir, Habertürk.com Yönetim Kurulu Başkanı iken yaptığı yazılı bir açıklamada, bir evin bodrum katında üç bilgisayarla başlayıp, Ciner Grubu’na 35 milyon dolara satılabilecek, Türkiye’nin önemli medya markalarından birisi haline getiren ‘habercilikteki başarılarını’ söyle özetlemiştir:

“Kariyer gazetecilik üç önemli daldan oluşur: Ajans haberciliği, günlük gazete ve TV haberciliği,  haftalık dergi haberciliği. Bu üç temel gazetecilik dalı içinde haberi hızla algılama, çok kısa sürede trete etme ve okura yetiştirme konusunda ajans muhabirleri, gazete ve dergi muhabirlerinden daha hızlı olmak zorundadır. Ajans muhabirleri zamanla en fazla yarışanlardır. İşte Habertürk.com’un ilk yıllarında, “el konulan Etibank’ın patronu Dinç Bilgin şu anda Sabah’tan çıktı otomobiline bindi ve MC Donalds’ın önünde durdu’’ gibi unutulmaz satırların, “Devlet bakanı Ali Babacan’ın türbanlı eşi şu anda Papermoon’da mürekkep balığı soslu linguinisini yiyor” gibi yankı yaratan yayınlarımızın tadı, Türk Haberler Ajansı Ankara yıllarımıza dayanır. Habertürk.com, bu yayınlarıyla muazzam bir milat getirmiştir internet haberciliğine…”

Ancak bugün ne yazık ki, boynuz kulağı geçmiş, Fatih Altaylı yönetiminde başarıyı yakalayan gazete ve televizyon ön plana çıkmış, Habertürk.com sitesi, internet haber portalı olarak eski etkisini yitirmiş durumdadır.