Hayaldi gerçek oldu! Çeviri şirketlerinin sonu mu geldi? Çevirmenler işsiz mi kalacak?

KAMİL ERYAZAR Google’ın önceki gün San Francisco’da düzenlediği lansman toplantısında tanıttığı yeni ürünler arasında, 40 dilde eş zamanlı çeviri yapan ‘Pixel Buds’ adlı kablosuz kulaklık da yer aldı Bu kulaklığın en önem...

Hayaldi gerçek oldu! Çeviri şirketlerinin sonu mu geldi? Çevirmenler işsiz mi kalacak? (6 Ekim 2017)

KAMİL ERYAZAR

Google’ın önceki gün San Francisco’da düzenlediği lansman toplantısında tanıttığı yeni ürünler arasında, 40 dilde eş zamanlı çeviri yapan ‘Pixel Buds’ adlı kablosuz kulaklık da yer aldı

Bu kulaklığın en önemli özelliği, Google Translate servisini kullanarak 40 farklı dilde simultane tercüme yapabiliyor olması.

Yapay Zeka (AI) teknolojisine sahip kulaklık şimdilik Google’ın yeni telefon modeli Pixel 2 ve yine Google’ın Siri’si olarak bilinen Google Assistant’a bağlı olarak çalışacak.

Eğer anlık bir çeviri gereksinmeniz varsa sağ kulaklığın üzerine dokunup Google Asistan’a "Okey Google" şeklinde sesleniyorsunuz ve çeviri devreye giriyor. Böylece karşınızdaki kişinin konuştuğu dili, anında çevirerek size aktarıyor. Diğer temel fonksiyonlar olan arama yanıtlama, ses açıp kısma ve müzik dinlerken şarkı değiştirmek için gene kulaklığın dokunmatik yüzeyi kullanılıyor.

San Francisco’daki etkinlik sırasında sahnede kulaklıkla İsveççe'den İngilizce'ye çeviri yapıldı. Kulaklığın ABD'de 159 dolar (yaklaşık 570 TL) ücretle piyasaya çıkması bekleniyor. Bu kulaklıkların şimdilik yalnızca Google'ın akıllı telefonu Pixel modelleri ile uyumlu olarak çalışacağını bir kez daha anımsatalım.

Cihazda Türkçe dil desteği olup olmadığı ve Türkiye’de ne zaman satışa çıkacağı ise henüz belli değil. Örneğin geçen yıl piyasaya sürülen ilk Pixel telefonları ülkemize gelmemişti.

Apple’ın AirPods'una yanıt mı?

Apple, geçtiğimiz yıl Bluetooth 5.0 teknolojisini kullanarak iPhone serisindeki 3.5 mm’lik kulaklık girişlerini kaldırdı ve en çok kullanılan kablolu bağlantıyı tarihe gömmüş oldu. Önceki gün gerçekleştirilen etkinlikte Google da, Pixel 2 cihazlarıyla gövde gösterisi yaptı ve Apple’ın ayak izini takip ederek standart kulaklık girişini kaldırdı.

Google tarafından üretilen ilk kablosuz kulaklık olan Pixel Buds aslında bir bakıma Apple'ın AirPods'una da benzeyen bir ürün diyebiliriz. Ancak Pixel Buds, AirPods gibi tamamen kablosuz değil. Boynunuza asarak kullanabileceğiniz Pixel Buds, yuvarlak bir tasarımla geliyor. Manyetik şarj kutusu içinde şarj olabilen Pixel Buds, AirPods'un otomatik algılama özelliğine de sahip değil. Yani kulağınıza taktığınızda ya da kulağınızdan çıkardığınızda henüz bunu algılayamıyor.

Sosyal medyada söz konusu kulaklıklar için Douglas Adams'ın bilimkurgu romanı ‘Otostopçunun Galaksi Rehberi'nde yer alan "Babil Balığı" benzetmesi yapıldı.

Kitaplara göre, bu balığı kulağına sokan kişiler evrende konuşulan tüm dilleri de anlayabiliyor.

Yabancı dil bilme zorunluluğu ortadan kalkacak mı? Teknoloji, çevirmenleri işsiz mi bırakacak?

Google önceki gün tanıttığı sistemi aslında 4 yıldır test ediyordu.. Microsoft da 3 yıl önce ‘Skype Translator’ adındaki mobil çeviri hizmetini duyurmuştu. 2012 yılında Japonya’nın en büyük cep telefonu şebekesi NTT Docomo, Android sistemliler için telefonda konuşurken yabancı bir dile anında çeviri yapabilen Hanaşite Hon’yaku adlı bir uygulama geliştirmişti. Lexifone adlı bir İsrail şirketi de telefonda çeviri yapan benzer bir ürünü satıyor. Alcatel-Lucent’in de WeTalk adlı ürünüyle bu konuda çalıştığı biliniyor. Bu arada Kaliforniya merkezli MyLanguage, başka bir strateji geliştiriyor ve iPhone’lar için hazırladığı Vocre uygulamasıyla video konferanslarda sesli ve yazılı çeviri olanağı sunuyor.

Önümüzdeki 5 yıl içinde bu yapay zeka çeviri sistemleri iyice gelişecek ve yaygın olarak da kullanılmaya başlanacak.

Peki bu teknolojik gelişmeler, çeviri şirketlerinin sonunu mu getirecek? Çevirmenler işsiz mi kalacak?

Çeviri sektörü bugün sözlü ve yazılım yerelleştirme (web siteleri, uygulamalar ve yabancı dilde kullanım için olduğu gibi revize) yıllık 40 milyon dolarlık bir iş hacmine sahip. Binlerce kişi bu işten ekmek yiyor.

Çeviri pazarı her geçen daha da büyüyüp genişliyor. İletişim teknolojisindeki gelişmeler ve özellikle de internete ortaya çıkıp yaygınlaşması, online ticaretin de hızla artması çeviriye duyulan gereksinimi daha da arttırdı.

Amerika’dan Avrupa’ya, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’ya kadar tüm dünya çapında genişleyen ticari ilişkiler birlikteliğinde çeviri gereksinimini de getiriyor. Sadece ekonomik değil siyasal gelişmeler de çeviriyi önemli bir sektör haline getiriyor. Örneğin Avrupa Birliği’ndeki uzmanlar 24 dilde iletişim kurmak zorundalar.

Bu ürünler gelecekte şirketlerde yabancı dil bilen eleman bulundurma zorunluluğunu azaltarak, masrafları kısmaya yardımcı olabilir. Ayrıca turizmde de faydalı olabilir.

Ancak yazılımlar çeviride mükemmelliğe ulaşamayacağı için profesyonel kullanım alanları daha sınırlı olacaktır.

‘Sürücüsüz otomobiller’ ne zaman yaygınlaşırsa, ‘insansız çeviri’ de o zaman yaygınlaşabilir!

Yeni yeni gelişen bu sektördeki oyuncular, kendilerine yüksek hedefler koysa da, onlara kuşkuyla yaklaşanlar da var.

Enders Analiz’den Benedict Evans, “Son 10 yıldır, bu tür, anında hizmet sunan teknolojiler için ’2-3 yıla hazır’ denildi. Konuşulanı anlama ve otomatik çeviri olanakları, eğer ince eleyip sık dokumuyorsanız, zaten bir süredir var.” diyor ve ekliyor:

“Ama bunlar genelde o dili kendinizin bilmesi kadar iyi sonuç vermiyor. Bana öyle geliyor ki, bu yöntemler, karşınızdakinin ne dediğinden tam olarak emin olmak istediğiniz iş dünyasında kullanılacak kadar güvenilir de olmayacaklar.”

Teknolojinin çevirmenleri aradan çıkarması şimdilik uzak bir olasılık. Ancak artan çeviri gereksiniminin karşılanmasında yardımcı olacağı da bir gerçek. Zaten bilgisayarlı çeviri “Translation Memory”  (TM) "çeviri belleği" çevirmenler için çok kullanışlı bir yöntem olarak uzun süredir sektörde kullanılıyordu. 1980'lerden bu yana çevirmenler, bu geniş veri tabanlarından, kullanım kılavuzu gibi sürekli yinelenen çeviri işlerini hızlandırmakta yararlanıyorlardı.

Yazılımların tümüyle insan çevirmenlerin yerini alması bugün için neredeyse olanaksız gibi görünüyor. Çünkü öncelikle çeviri yapılan yabancı dilin özünü kavramak gerekiyor. Deyimlerini, deyişlerini bilmek gerekiyor. Bu da bir kültürel deneyimi gerektiriyor. Dolayısıyla “makine çevirisi” için henüz erken görünüyor. ‘Sürücüsüz otomobiller’ ne zaman yaygınlaşırsa, ‘insansız çeviri’ de o zaman yaygınlaşabilir!

Teknoloji, insan çevirmenlerin yerini almayabilir ama onların işlerini kolaylaştırarak daha iyi hizmet vermelerine yardımcı olacağı kesin.

İçerik yönetimi eklenerek geliştirilecek çeviri belleği yazılımları ise sektörde yeni bir çığır açabilir.