Fotoğraf Satarak, Silikon Mahallesi’nin İlk Dolar Milyarderi Oldu

FotoÄŸraf depolama sitesi Shutterstock’un kurucusu 39 yaşındaki Jon Oringer, New York’un ünlü teknoloji merkezi Silikon Mahallesi’nin ilk milyarderi. Ä°ÅŸte size çok ilginç bir tekno-giriÅŸim ve baÅŸarı öyküsü. Oringer, Shutterstock projesiyle milyarder olmadan önce 10 Å...

Fotoğraf Satarak, Silikon Mahallesi’nin İlk Dolar Milyarderi Oldu (12 Ağustos 2013)

FotoÄŸraf depolama sitesi Shutterstock’un kurucusu 39 yaşındaki Jon Oringer, New York’un ünlü teknoloji merkezi Silikon Mahallesi’nin ilk milyarderi. Ä°ÅŸte size çok ilginç bir tekno-giriÅŸim ve baÅŸarı öyküsü.

Oringer, Shutterstock projesiyle milyarder olmadan önce 10 şirket daha kurmuş.

Shutterstock’u kurmaya karar verdiÄŸinde fotoÄŸrafçılık veya fotoÄŸraf konusunda hiç bilgisi olmadığını söylüyor: “Daha önce defalarca baÅŸarısız olmuÅŸtum, bu sefer de baÅŸarısız olmaya hazırdım.”

Oringer’in Ekim 2012’de borsaya açılan ÅŸirketi Shutterstock ÅŸu an 28 milyon fotoÄŸraf, video ve çizim ile devasa bir veritabanına ve paylaşıma sahip.

Tahminen ÅŸirketin %55’ten fazla hissesine sahip olduÄŸundan yıllık geliri 1 milyar doları geçen Oringer, New York’un teknoloji piyasası Silikon Mahallesi’nden çıkan ilk milyarder sıfatını kazanmış durumda.

SipariÅŸ fotoÄŸraf

Oringer’in aktardığına göre Shutterstock fikri aklına gelmeden evvel internet sayfalarını açmakta kullanılan tarayıcılarda (Firefox, Chrome gibi) istenmeyen pencerelerin açılmasını önleyici bir uygulama üzerinde çalışıyormuÅŸ.

Oringer 2003’te Shutterstock fikrinin aklına nasıl geldiÄŸini şöyle anlatıyor: “O dönemde yazılım geliÅŸtiriyor ve insanlara aboneliklerini yeniletmeye çalışıyordum. E-postalarım için genel amaçlı görsellere ihtiyacım vardı ve bu tarz görselleri toplamanın ne kadar zor olduÄŸunu fark ettim.”

O zamanlar, mekanlar ve objeleri gösteren genel amaçlı görseller üreten yalnızca birkaç şirket varmış.

Bu şirketler de, örneğin Getty Fotoğraf, genelde haber ajanslarına uygun malzeme üretiyormuş. Daha küçük şirketler içinse, mesela elma veya gökyüzü gibi basit bir fotoğraf ısmarlamak oldukça pahalıya mal oluyormuş.

Fotoğraf geçmişi olmamasına rağmen Oringer bir kaç bin dolara bir fotoğraf makinesi satın almış ve Craigslist gibi ilan sitelerine konu mankenleri için ilan vermiş.

Sermayesi, bir fotoÄŸraf makinesi

Ve New York sokaklarını arşınlayıp, turistlerin ilgisini çeken karelerin tam tersini aramaya başlamış: En sıradan, en genelgeçer fotoğraflar.

İlk yıl içinde 30 binin üzerinde fotoğraf çekerek bunları Shutterstock sitesine yükleyen Oringer, müşteri çekmek için Google Reklamlar gibi ucuz platformlara ilan vermiş.

Oringer dönüm noktasının ise artık fotoğraf taleplerine yetişemediği zaman geldiğini ifade ediyor.

Oringer bütün bunları New York’ta, Manhattan’da yapmış. Kaliforniya’daki ünlü Silikon Vadisi’ne neden gitmediÄŸini şöyle açıklıyor:

“Ä°nsanlar neden hala Silikon Vadisi’ne giderek Shutterstock’u giriÅŸimci bir modele çevirmediÄŸimi sormaya baÅŸlamışlardı. Sebeplerden biri, sermayeye ihtiyacım olmamasıydı.”

Bir çok teknoloji ÅŸirketinin aksine Shutterstock dış yatırımla kurulmamış. Oringer’in yapması gereken tek ÅŸey bir kaç bin dolara bir kamera satın almak ve küçük bir ofis kiralamak olmuÅŸ.

Başlarda fotoğraf çekmekten, internet sitelerini tasarlamaya, hatta gelen telefonlara cevap vermeye kadar her işe o bakıyormuş.

İşi büyüteceği zaman da ilk aldığı elemanlar fotoğrafçı değil, mühendis olmuş.

Dış yatırımcılardan destek almadığı için hem kontrolün tamamen kendisinde kaldığını, hem de daha baştan kâr amaçlı bir strateji geliştirebildiğini söylüyor.

Sanatçılar da kazanıyor

Shutterstock ÅŸu anda 150’den fazla ülkede 750 bin kullanıcıya fotoÄŸraf satıyor.

Shutterstock geçtiğimiz yıl kârını %117 artırarak, 47,5 milyon dolar elde etti.

Gelecek de parlak gözüküyor. Åžu anda yolda 4 milyon dolar ciro yapan ÅŸirket, 2016’da bu rakamı 6 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.

40 binden fazla sanatçı, fotoğraf ve videolarını Shutterstock sitesine yüklüyor. Kullanıcıların ne tür dijital ürünler aradığına bakarak, talebe anında yanıt verebiliyorlar.

Şirket bu sanatçılara 150 milyon dolardan fazla ödeme yaptıklarını, öyle ki bazıları için bunun tam zamanlı bir işe dönüştüğünü söylüyor.

Bunca başarıya rağmen Jon Oringer servetinden bahsetmekten hoşlanmıyor, konuyu değiştirmeye çalışıyor.

Oringer üniversitede yazın yaptığı staj dışında hiç geleneksel bir iÅŸe girmemiÅŸ. Ama itiraf da ediyor: “Galiba artık gerçek bir iÅŸim var.”

BBC Türkçe