Facebook’un yeni toplumsal sorumluluk projesi: Sosyal medya bağımlığı ile mücadele!

Facebook hafta sonu yayımladığı blog yazısında, bazı sosyal medya araçlarının insanları mutsuz ettiğine dair kanıtlar olduğunu kabul etti. Facebook yaklaşık 2 milyar kullanıcıya sahip ve sosyal medya platformunun geleceği bu kullanıcılara bağlı. Ancak şirketin resmi blo...

Facebook’un yeni toplumsal sorumluluk projesi: Sosyal medya bağımlığı ile mücadele! (18 Aralık 2017)

Facebook hafta sonu yayımladığı blog yazısında, bazı sosyal medya araçlarının insanları mutsuz ettiğine dair kanıtlar olduğunu kabul etti.

Facebook yaklaşık 2 milyar kullanıcıya sahip ve sosyal medya platformunun geleceği bu kullanıcılara bağlı. Ancak şirketin resmi blog sitesinde yayınlanan bir yazı okuyanları şaşırttı. Zira yazıda sosyal medyayı aşırı derecede kullanmanın zararlarına dikkat çekildi.

Aynı yazıda sosyal medyada aşırıya kaçmanın bilimsel olarak kanıtlandığı da vurgulandı.

Akademik araştırmalar, sosyal medyayı yoğun kullanan özellikle gençler arasında depresyon, öz güven eksikliği ve yalnızlık duygusu oluştuğuna dikkat çekmişti.

Facebook ise şimdiye kadar bu platformun psikolojik zarar verdiğine işaret eden araştırmalarla ilgili yorum yapmayı reddediyordu.

Sosyal medyanın psikolojik etkileriyle ilgili ilk defa açıklama yapan Facebook'a göre arkadaşlarının durum güncellemelerine "kenardan bakan" kullanıcıların ruh sağlığı bozulabilir.

Facebook Araştırma Müdürü David Ginsberg ve araştırma görevlilerinden Moira Burke'nin yazdığı blog yazısında "Genelde insanlar vakitlerini çoğunlukla pasif olarak bilgi tüketmeye harcadıklarında, yani yalnızca okuyup birbirleriyle etkileşime girmediklerinde, kendilerini daha kötü hissediyorlar" deniyor.

Blog yazısında atıfta bulunulan araştırmalardan birinde sosyal medyanın olumsuz yanlarından biri olarak “Başkalarının hayatını Facebook üzerinden sürekli takip edenler kendilerini daha kötü hissediyor” bulgusu sıralandı. Facebook blog yazısında bunun nedeninin “negatif sosyal karşılaştırma” olduğu belirtildi ve insanların aslında Facebook üzerinde kendi hayatlarını olduğundan daha iyi gösterdikleri kaydedildi.

Kullanıcıları üzerinden son üç ayda 10 milyar dolar gelir elde eden Facebook çare olarak, “başkalarının hayatının izleyicisi olmayın” önerisini sundu ve sosyal medyada daha çok yakın arkadaş ve aile bireyleriyle etkileşimde bulunmanın yararlı olduğu vurgulandı.

Carnegie Mellon Üniversitesi ve Facebook tarafından yapılan bir araştırma da aile ve arkadaşlarıyla sosyal medya etkileşimi içinde olanların daha mutlu olduğunu gösteriyor.

Bu blog yazısı öncesinde de bazı eski şirket yöneticileri, sosyal medya platformunun toplum ve bireyler üzerindeki olumsuz etkilerini dile getirmişti.

Facebook, “Başkalarının hayatını izlemenin” olumsuz etkilerini azaltmak için bir süre önce programlamasında değişiklik yaparak, sosyal medya platformuna girenlerin, önce yakın arkadaş ve akrabalarının paylaşımlarını görmelerini sağlamıştı.

Facebook aynı zamanda yeni bir fonksiyon daha ekleyerek, belirli bir kişi, sayfa ve grubun paylaşımlarını belirli bir süre görmek istemeyenlere bu imkanı da tanıdı. Böylelikle kullanıcılar, paylaşımlarından hoşlanmadıkları bir kişiyi tamamen Facebook listelerinden çıkarmadan, bir ay boyunca görmek zorunda kalmıyorlar.

Facebook'un bu açıklamasından birkaç gün önce ise bu platformların 'insani etkileşimden koparıp bir boşluğa bıraktığı' eleştirileri yapılıyordu.

Diğer yandan benzer kaygılar diğer platformlar için de dile getiriliyor.

İngiltere'deki Kamu Sağlığı için Kraliyet Topluluğu, Instagram'ın gençlerin ruh sağlığı için en zararlı sosyal paylaşım sitesi olduğunu ifade etti.