Eylemcilerin Hepsi Potansiyel Birer Mizah ve Reklam Yazarı!

“Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey, şiddet dışı eylemler ve mizahtır.” John Lennon Gezi Parkı, halkin içindeki mizahı ortaya çıkardı… HT Ekonomi Yazarı Esen Y. Evran da eylemin bu yönünü yazdı. İşte o yazı: Gezi Parkı, Türk halkının içindeki mizahı...

Eylemcilerin Hepsi Potansiyel Birer Mizah ve Reklam Yazarı! (9 Haziran 2013)

“Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey, şiddet dışı eylemler ve mizahtır.” John Lennon

Gezi Parkı, halkin içindeki mizahı ortaya çıkardı… HT Ekonomi Yazarı Esen Y. Evran da eylemin bu yönünü yazdı. İşte o yazı:

Gezi Parkı, Türk halkının içindeki mizahı bir kez daha ortaya çıkardı. Sadece sokaktakiler değil reklamcılar da bunu konuşuyor. Reklam sektöründe en çok “Çare Drogba”, “Gazları Sabri’ye attırmayın” ve “Slogan bulamıyorum” ilgi gördü. Plasenta Ajans, “Drogba yazısını yazan gelsin işe alalım” dedi.

Bugün 12’inci gününe girecek Gezi Parkı eylemlerini şaşırarak, ezberimiz bozularak, zaman zaman da kaygılanarak izlerken, baskın olan duygumuz en umutsuz anda bile gülümsemekti. İstiklal Caddesi’ni, Gezi Parkı’nı dolaşan herkes duvar yazılarına, sloganlara hayran kaldı.

Türk insanının mizah gücünü ilk kez keşfetmedik elbet. Ama doğrusu bu kadarını hiç kimse ummuyordu. Reklamcılar dahil. Belki bir gün kitaplara, sergilere konu olacak bu sloganlar ve duvar yazılarıyla ilgili dün reklamcılarla konuştum. Son dönemde reklam filmlerinin, sloganlarının yaratıcılıktan uzak olmasından yakınırken, bu gördüklerimiz, aslında sektörün daha önceden Türk halkının mizah gücünü, zekâsını hafife aldığını mı gösteriyordu?

Yeni nesil reklamcılardan Plasenta Ajans’ın Kreatif Direktörü Cem Batu, tam da beklediğim karşılığı verdi. Dedi ki, “Biz bu yaratıcılığı tabii ki biliyorduk. Özellikle sosyal medyada onları yürüyen mecra olarak kullanıyorduk. Orantısız güce karşı orantısız mizah uygulandı. Bu son olaylarda önemli bir kesimin sosyal medyayı anlamadığını ve tanımadığını da gördük. Geleneksel reklamcılık eski kafa işlerle gidiyordu. Tutmuş formüllerin işlediğine inanılıyor ve öyle devam ediyordu.”

Peki mizahın duvarlara yansıması, reklamcıların dilini de değiştirecek mi bundan sonra? Cem Batu’ya göre öyle olacak. Artık reklamcılar sosyal medyanın diline biraz daha dikkat etmeli, o yaratıcılıktan beslenmeli. Batu’ya, en çok hangi sloganları sevdiklerini de sordum, çoğunluğun sevdiğinden farklı değildi. “Mesela, ‘Tek çare Drogba’ yazan arkadaşı işe almak isterim” dedi. “Slogan bulamıyorum” için de “Onun da gözlerinden öperim” diye ekledi. “Gazları Sabri’ye attırmayın” yazısına yorumu da “Ona hepimiz bayılıyoruz” oldu. Onlar zamanında Parkta toplananlar iyi ihtiyacımız olan içeriğin bu endüstriye yansıyacaktır.”

HaberTürk / Esen Y. Evran