Dünyanın başı yalan haberlerle dertte!

KAMİL ERYAZAR İnsanlık tarihinin en önemli teknolojik buluşlarından biri olan internetin henüz giderilemeyen en büyük sorunlarından biri ‘güvenlik’ diğeri ise ‘sahtecilik’ İnternet ve sosyal medya, dijital teknoloji ile birlikte haberciliğe h...

Dünyanın başı yalan haberlerle dertte! (25 Ocak 2017)

KAMİL ERYAZAR

İnsanlık tarihinin en önemli teknolojik buluşlarından biri olan internetin henüz giderilemeyen en büyük sorunlarından biri ‘güvenlik’ diğeri ise ‘sahtecilik’

İnternet ve sosyal medya, dijital teknoloji ile birlikte haberciliğe hız ve kısmen özgürlük kazandırmakla birlikte spekülatif riskleri de içeriyor. Enformasyon, dezenformasyon ve manipülasyona dönüşebiliyor.

İletişimbilimciler tarafından yapılan araştırmalara göre, bugün internet ortamında dolaşan enformasyonun sadece yüzde 30’u güvenilir kabul edilmektedir.

Sahte (asparagas) ya da ‘eğlenceli’ haberler yapmak, kitlesel iletişim tarihinde yeni bir şey değil. Ancak sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, gerçek ve kurgusal haberler ayırt edilmesi zor bir şekilde sunulmaya başladı. Esas zorluk ve risk de zaten burada başlıyor. Gerçek haber ajanslarını, gazeteleri, televizyon ve haber sitelerini kasıtlı olarak taklit eden, hatta hiciv ve doğru –  yanlış bilgiler arasındaki ince çizgiyi takip eden yüzlerce sahte haber sitesi var. İşin en traji-komik yanı da, bazen gerçek haber organlarının da buralarda yayınlanan yalan – komik bilgileri alıp haber diye kendi sayfalarında yayınlamaları oluyor.

Haber kaynağı olarak sosyal medya

İnternetin yaygınlaşıp, sosyal medya kullanımının da artmasıyla, tüm dünyada haberler artık dijital ortamda takip edilmeye başlayınca ‘sahte haber siteleri’ de hızla çoğaldı. Bunların bir kısmı manipülasyon işlevli olsa da büyük bölümü küresel dev bir pazar haline gelen dijital medyadaki reklam gelirlerinden pay alabilmek amacıyla kuruluyor. En önemli hedef de elbette Google ve Facebook reklamları.

Diğer bir yandan, ‘sahte haberler’ editoryal içerikler dışında Google Adwords – Adsense ve Facebook gibi sosyal ağlarda reklam şeklinde de yayılabiliyor.

Ancak son olarak, ABD’deki başkanlık seçimlerinde bu durum öyle sakıncalı ve riskli bir boyuta ulaştı ki, internet teknolojisi ve sosyal medya devleri Google ile Facebook’u ivedi birtakım önlemler almak zorunda bıraktı.

Google News’in seçim sonuçlarını yanlış göstermesi süreci hızlandırdı.

Google, yeni medyanın yüz karası sahte haber sitelerinin reklam almalarını engellemek için algoritmasını değiştirmeye hazırlanırken, Facebook da içerik politikasında değişiklik yaparak, yalan haber içeren sayfaları reklam ağından çıkaracağını duyurdu.

Sosyal medya hiçbir şeyden çekmedi bu ‘troller’den çektiği kadar!

Bir de amaçlı ya da amaçsız sansasyonel yalan haber üreten ve yayan trol tipler var. Toplumdaki siyasal kutuplaşma ve gerilim, ana akım medyanın işlevsizleşmesi nedeniyle haber kaynağı olarak yaygın kullanılan sosyal medyaya da yansıyor. Enformasyon eksikliği, dezenformasyon ve manipülasyonlara yol açıyor. Toplumdaki kutuplaşma sonucu oluşan sağduyu eksikliği bu riski daha da artırıyor.

Sınırlı dezenformatik manipüle bilgiler ve ‘şehir efsaneleri’, sosyal medya sürü psikolojisi ile ‘tevatür-tweet’ler ve Facebook paylaşımlarıyla ekrandan ekrana hızla yayılıyor. İletişim cenneti bir anda iletişim cehennemine dönüşebiliyor.

Başta Twitter olmak üzere, sosyal medyanın toplumsal kriz dönemlerinde önemi daha da artıyor. Bunda sosyal medyanın en hızlı haberleşme seçeneği olmasının yanı sıra öyle ya da böyle baskı altındaki ana akım medyanın habercilik işlevini yerine getirememesinin de etkisi var.

Ana akım medyanın haber akışı kesilince, haber yerine “penguen belgeselleri” yayınlanmaya başlayınca, devreye sosyal medya kullanıcısı ‘yurttaş gazeteciler’ giriyor.

Ancak sosyal medyadaki bu “hız” ve özgür kullanım avantajı, birlikteliğinde ‘kontrolsüzlüğü’ de getiriyor.

Basılı gazetelerdeki ‘asparagas haberler’den, yeni medyadaki ‘fake news’lara…

İnternetten önce de yazılı basında az da olsa ‘asparagas’ denilen ve daha çok magazin konularında yapılan gerçek dışı uydurma haberler vardı.

Asparagas terimi, 14 Nisan 1963 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan "Amerikalı kız, Türk sevgilisiyle bir gecekonduda yaşıyor" başlıklı haber sonrası Türk basın literatürüne girmiştir. Muhabir Yener Tuğrul imzalı haberde bir Türk gencinin eğitim için bulunduğu ABD'de sanayici bir babanın kızına aşık olması ve Türkiye'ye yerleşmeleri anlatılmaktadır. Yaptıkları bu haber için gazeteden ikramiye alan muhabirlerin haberinin yalan olduğu ertesi gün bir başka gazetede gündeme getirilmiş ve bu olay oldukça ses getirmiştir.

Haber ile yayımlanan foto muhabiri Yurdaer Acar'ın çektiği fotoğrafta bir erkek ile kadının arka planındaki kulübe kapısında yazan "Azparagas" sözcüğü haberin yalan olmasının ardından popülerleşerek Türk basınında yalan haberler için kullanılagelen bir terim olmuştur.

Ancak geleneksel basılı medyadaki bu tür haberler, hem sayı olarak daha az ve hem de genelde ünlü kişilerin kişisel yaşamlarıyla ilgili popüler kültür ürünleriydi. Tüm toplumu ilgilendiren siyasal, ekonomik, vb. önemli konularda kitlesel içerikli olmayışları, ‘dijital’ ve ’anlık’ değil, ‘tirajı kadar basılıp dağıtıldığı’ dolayısıyla da kontrolü ve düzeltmesi daha kolay olduğu için olumsuz etkileri de daha sınırlıydı.

DEVAM EDECEK…