Türk basınında yeni bir ‘Pencere’ açılıyor!4 sene ÖNCE
Türk basınında yeni bir ‘Pencere’ açılıyor!
KAMÄ°L ERYAZAR
Dijital habercilik ve internet yayıncılığına farklı bir soluk getirerek, yeni medyada yepyeni bir sayfa açan Farklı Bir Bakış dördüncü yılını kutluyor
Kaiser geziye çıkmadan önce, ‘bütün kuÅŸ beyinli uyruklarını yıkanmış paklanmış olarak’ görsün diye nazırları, gözcüleri, teÅŸrifatçıları Almanya’nın dört bir yanına haber saldığında, Kaiser’in buyruklarına göre düzenlenmiÅŸ uydurma bir hayatı yaÅŸamaktansa kendi oyunlarını sürdürmek isteyen çocuklar direnir, yıkanmak istemezlermiÅŸ.
Sevgili Ünsal Oskay hocamızın izinde, hayatın ‘nesnesi’ deÄŸil, ‘öznesi’ olabilmek için ‘yıkanmak istemeyen çocuklar’ olarak 4 yıl önce yola çıktık…
Uzaktan kumandalı robotlaÅŸtırılmaya karşı sloganımız, “Özgür düÅŸünce ve bağımsız yayın”dı. Amacımız, dünyaya, topluma, hayata, insana ve pazara ‘farklı bir bakış’ açısıyla yaklaÅŸmaktı.
Dijital yaÅŸama ve sosyal medyaya farklı bir toplumsal bakış açısıyla eleÅŸtirel yaklaşıp, ezber bozan alternatif düÅŸünceler ortaya koyduk.
Hayatı poptan, toptan, Facebook ve televizyon dizilerinden ibaret, tüm bildikleri televizyon haber spikerleri, program yapımcı ve sunucuları, internet sitesi editör ve adminleri ile dedikoducu sosyal aÄŸ kullanıcılarının paylaÅŸtıkları, yazdıkları yorumlar ile sınırlı, okumayan, araÅŸtırmayan, sorgulamayan, bilmeyen, öÄŸrenmeyen, öylesine yaÅŸayıp giden kitleler ile zaten yollarımızı çoktan ayırmıştık.
KliÅŸe dayatmalara karşı olduÄŸumuz için popüler piyasa kültürüne inat, genel geçerli dar bakış açılarından ve yüzeysel yaklaşımlardan farklı bir içerik sunmaya çalıştık.
Yeri geldiÄŸinde “kral çıplak!” demekten de çekinmedik.
Ä°nsanı güdüleyen televizyon, gazete, dergiler ve sosyal medya kandırmacasıyla asosyalleÅŸtiren, zaman tünelinde kimliksizleÅŸtiren dijital dünyanın dışında farklı bir bakış açısı sunmaya çalıştık.
Televizyonlardaki popülist “uzman” görüÅŸlerine hiçbir zaman itibar etmedik!
Kendisi gibi düÅŸünmeyen ve yaÅŸamayanları yok sayanların nefret ve linç kültürüne, ötekileÅŸtirme’lerine karşı hep duyarlı olduk. Dezenformasyon ve manipülasyonlara karşı da her zaman uyanık olmaya çalıştık. Hiç tanımadığı insanları, sahip olduÄŸu sınırlı dezenformatik manipüle bilgiler, ‘tevatür-tweet’ler ve ‘ÅŸehir efsaneleri’ ile yerden yere vurarak, iletiÅŸim cennetini iletiÅŸim cehennemine çeviren sosyal medya sürü psikolojisinden farklı bir kulvarda yarıştık.
Ä°kiyüzlülüÄŸe karşıyız.
Neysek o’yuz! Hiç kimseye ÅŸirin görünmek gibi bir zorunluluÄŸumuzun olmamasının yanı sıra, ‘popüler olmak’ gibi bir kaygımız da olmadı. Her zaman olduÄŸumuz gibi görünüp, göründüÄŸümüz gibi olduk. Hedefimiz doÄŸrular ve gerçekler, rehberimiz ise akıl ve bilimdi. Her zaman yeniliklere açık olarak, deÄŸiÅŸmeyen tek ÅŸeyin deÄŸiÅŸim ve geliÅŸim olduÄŸuna inandık.
Gelenekçi deÄŸil gelecekçiyiz.
‘Ä°çerik’ ile ‘biçim’in bileÅŸiminden oluÅŸan ‘özgün’lüÄŸümüzü, ‘özgürlüÄŸümüze’ borçluyuz.
Ä°ki ayrı rengin karışımından yeni bir renk çıkar. Hayatın güzelliÄŸi, renklerin, zevklerin ve düÅŸüncelerin çeÅŸitliliÄŸidir. SunduÄŸumuz içerikler, tutuculuk ve önyargılardan uzak, nesnel, hoÅŸgörülü, farklı görüÅŸ ve düÅŸüncelere saygılı, çok yönlü oldu.
EleÅŸtirirken bile, insansal ölçütlerden uzaklaÅŸmadık.
‘Tabu’larımız yok ve hiçbir zamanda olmayacak. Özgür bir düÅŸünce platformunda, tez ve antitezlerden oluÅŸan sentezleri paylaşıyoruz.
Yeni Zelanda’da çalışanların ücretlerine yapılan zam haberine “Ä°ÅŸçi ve memur maaÅŸlarına zam!”, BaÅŸbakan’ın rahat konuÅŸabilmek için ceketini çıkardığı fotoÄŸrafı konu alan habere “BaÅŸbakan soyundu!”, “Canlı yayında ÅŸok!”, “Dünyada bir ilk!”, “DehÅŸete düÅŸeceksiniz!”, “GörülmemiÅŸ olay!” gibi aslında içerikle hiç de ilgisi olmayan ve sadece SEO’ya çalışan yanıltıcı-meraklandırıcı sansasyonel baÅŸlıklar atıp ‘clickbait’ tuzak linkler vermeyi, takipçilerimize okuyucularımıza saygısızlık olarak gördük.
Daha çok takipçi kazanmak, daha çok beÄŸeni, ‘tık’ ve ‘retweet’ almak için hiçbir zaman tribünlere oynamadık. Çizgimizi deÄŸiÅŸtirmedik, içerik kalitemizi düÅŸürmedik.
Türkçe’yi katleden popüler sosyal medya dilini kullanmadık. Yazım kurallarından ödün vermedik.
Hızlı gazetecilik ve ‘haber atlatma’ adına birkaç kez bizim de çok önemli olmayan konularda ofsayta düÅŸtüÄŸümüz oldu ancak en az üç güvenilir kaynaktan doÄŸrulamadan, araÅŸtırmadan hiçbir haberi yayınlamadık.
Ä°çeriklerimizin arasına gizli reklam ve ürün yerleÅŸtirmeleri koymadık.
Hayata hep gülümseyen ve gülümseten açılardan, güler yüzle bakmayı seviyoruz.
Güldürürken düÅŸündüren, hayatın çok renkliliÄŸini yansıtan, keyifli bir bakış açısı sunuyoruz. Dünyadaki hiçbir ÅŸey, “yaÅŸama sevinci”nden daha deÄŸerli deÄŸildir! Ä°çimizdeki çocuÄŸu hep yaÅŸatacağız! Adım atmak, durmaktan her zaman daha iyidir. Hayat “hareketi” ödüllendirir!
Hayatın sonsuz bir keÅŸfetme serüveni olduÄŸuna ve bu serüvenin zevkine de her gün yeni bir ÅŸeyler öÄŸrenilerek varılabileceÄŸine inanıyoruz.
En son teknolojik geliÅŸmelerin yanında, hayatı yaÅŸanmaya deÄŸer kılan tüm güzellikleri, en renkli yanlarıyla yansıtıyoruz.
Amacımız, günlük yaÅŸamın monoton sıkıcılığından birazcık olsun uzaklaÅŸtırıp, rahat bir nefes almanızı saÄŸlamak. Daralan bakış açıları nedeniyle sıkışan yürekleri geniÅŸletmek.
Siyasal ve toplumsal zor koÅŸullara, her ÅŸeye karşın, estetik kaygılarımızdan hiçbir zaman vazgeçmedik. Toplumcu gerçekçi sanatın yanında olduk.
Yeri geldiÄŸinde kendimizle de dalga geçerek, gelen eleÅŸtirileri hoÅŸgörü ile kabul edip, özeleÅŸtiri yapmaktan da çekinmedik.
Kimi zaman akıntıya karşı yüzmekten yorulsak bile, ilkelerimizden ve ideallerimizden asla vazgeçmedik.
Hayata yeni ‘artı deÄŸer’ler katabildiysek ne mutlu bize!
Son olarak; üreten ve ürettiklerini paylaÅŸmayı seven, tüm ‘yıkanmak istemeyen çocuklara’, editör ve/ ya da konuk yazar olarak sayfalarımızın açık olduÄŸunu bir kez daha anımsatıyoruz. Sizleri de aramızda görmekten mutlu oluyoruz.
- PaylaÅŸ
Sonraki Haber
