Karda Aşk Başkadır!

‘Kar romantizmi’ diye bir şey var! Kar bazen yaşamı zorlaştırsa da kendine özgü çok keyifli yanları da var. Bunlardan biri de her yeri kaplayan bembeyaz örtüyle birlikte gelen romantizm. Kar çok güzel bir doğa olayı. Bembeyaz, pudra gib...

Karda Aşk Başkadır! (9 Ocak 2015)

‘Kar romantizmi’ diye bir şey var!

Kar bazen yaşamı zorlaştırsa da kendine özgü çok keyifli yanları da var. Bunlardan biri de her yeri kaplayan bembeyaz örtüyle birlikte gelen romantizm.

Kar çok güzel bir doğa olayı. Bembeyaz, pudra gibi, saflık ve masumluk simgesi… Üstelik her kar tanesini yeryüzüne bir meleğin indirdiği söylenir! Ağaçlar, yapraksız çıplaklıklarını bembeyaz kar ile örter, her birinin dalları sanki dile gelip ‘Bakın bana, nasıl da güzelim’ dercesine kar ile bütünleşir. İnsanlar, camdan karın yağışını izleyip ellerine kahve, sıcak şarap, kitap almanın, sevgililer ise karda yürümenin, birlikte üşüyüp birlikte ısınmamın hayallerini kurar. Çocuklar bahçelerde, sokaklarda iki parça kömür ve bir kırmızı havuç ile kardan adam sevdasına durur.

Hele hele Adana, Antalya gibi güney illeri, İzmir gibi batı illeri ve son yıllarda onlara eklenen İstanbul gibi kara hasret kentlerde kar yağdığında bambaşka duygular canlanır.

Karlar düşer, her yerde kar var, pencereden kar geliyor ve daha nice şarkılar son yıllarda özellikle İstanbul’da dinlenmeye ve söylenmeye hasret kaldılar.

Kar yağar da, havada kar tanecikleriyle birlikte dizelerin sözcükleri uçuşmazsa olur mu? Ne diyordu Ahmet Muhip Dıranas:

“kardır yağan üstümüze geceden,
yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
ormanın uğultusuyla birlikte
ve dörtnala dümdüz bir mavilikte 
kar yağıyor üstümüze, inceden.”

Karlar üzerinde hiçbir şeye aldırmadan el ele yürüyen, üşüyünce birbirlerine sarılan, yerlerde yatıp yuvarlanan sevgililerin yanı sıra içindeki aşkı kardan heykellere yansıtan sanatçı ruhlu kişilerin ilginç eserleri de dikkat çekiyor.

İşte soğuk kardaki sıcak aşk manzaralarından bazı örnekler: