Türkiye, OECD ülkeleri arasında eğitim düzeyinde sondan 4’üncü sırada

OECD eğitim araştırmasında Türkiye yüzde 50 liseyi bitirme oranı ile sondan 4’üncü olurken, öğrencilerin sınavlardaki başarı oranına göre ise 76 ülke arasında 41. sırada yer aldı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'n&uum...

Türkiye, OECD ülkeleri arasında eğitim düzeyinde sondan 4’üncü sırada (8 Aralık 2015)

OECD eğitim araştırmasında Türkiye yüzde 50 liseyi bitirme oranı ile sondan 4’üncü olurken, öğrencilerin sınavlardaki başarı oranına göre ise 76 ülke arasında 41. sırada yer aldı.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) yaptığı şimdiye kadarki en kapsamlı küresel eğitim araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye eğitim alanında başarısız ülkeler arasında yer alıyor.

Yeni yayınlanan rapora göre, OECD ülkelerinde (25-34) yaş arasındaki genç yetişkinlerin yüzde 17’si, (55-64 yaş) arasındaki yaşlı yetişkinlerin ise yüzde 34’ü lise düzeyinde bir eğitime sahip değil.

Raporda ayrıca diğer ülkelerde ortaöğretim tamamlama oranlarını ölçmek için de UNESCO Institute of Statistics (UIS) verilerinden yararlanıldı. . Bu, Çin'de, 25-34 yaşındakilerin yüzde 64'ünün lise düzeyinde bir eğitime ulaşmak için başarısız olduğunu ortaya koydu. Endonezya ve Meksika’da da ortaokulu bitiremeyen gençlerin oranları oldukça yüksek. Yüzde 50 ile dördüncü sırada yer alan Türkiye’de ise gençlerin yarısı liseyi bile bitiremiyor.

Bu konuda en başarılı ülke olan Güney Kore’de ise lise eğitimi almayanların oranı sadece yüzde 2. ABD’de her 10 öğrenciden biri de liseyi bitiremiyor.

Türkiye, öğrencilerin sınavlardaki başarılarına göre 41. Sırada

Sıralamada ilk beş sırada Asya ülkeleri, son beş sırada ise Afrika ülkeleri var.

Singapur'un başı çektiği sıralamada, İngiltere 20'inci, ABD ise 28'inci sırada.

OECD yetkilileri, 76 ülkedeki sınav sonuçlarını temel alarak yapılan kıyaslamanın, eğitim ve ekonomik büyüme arasındaki bağlantıyı gösterdiğini söylüyor.

OECD Eğitim Direktörü Andreas Schleischer "Bu araştırmayla ilk kez küresel düzeyde eğitim kalitesini ölçtük. Amacımız zengin ve yoksul ülkelere kendilerini dünyanın eğitim liderleriyle kıyaslama fırsatı vermek, zayıflıklarını ve güçlü yanlarını görmelerini sağlamak ve eğitimde kaliteyi arttırmanın uzun vadeli ekonomik yararlarını göstermekti" dedi.

Listede başı çeken Singapur'un 1960'lara düşük okuma yazma oranlarıyla girdiğini söyleyen Schleischer, bu durumun ne kadar ilerleme kaydedilebileceğini gösterdiğini vurguladı.

ABD, Vietnam'ın gerisinde.

Matematik ve Fen Bilimleri sınavlarından alınan sonuçlarla yapılan sıralamada OECD'nin görece sanayileşmiş ülkelerde yaptığı Pisa testlerinden çok daha kapsamlı bir küresel eğitim haritası görülüyor.

Dünya ülkelerinin üçte birinden fazlasının yer aldığı listede, İran, Güney Afrika, Peru ve Tayland gibi ülkelerin uluslararası alanda nasıl bir performans gösterdiği ortaya çıkıyor.

Listede ABD'nin başarılı Avrupa ülkelerinin gerisinde kaldığı ve Vietnam'ın da ABD'yi geçtiği görülüyor.

Liste OECD'nin Pisa testlerinin yanı sıra ABD'de uygulanan TIMSS testleri ve Latin Amerika'daki TERCE testlerini temel alıyor.

Araştırmadaki bulgular gelecek hafta Güney Kore'de yapılacak Dünya Eğitim Forumu'nda sunulacak. Forumda BM'nin küresel eğitime dair 2030 hedefleri belirlenecek.

Bakan Avcı: 'Eğitimde formatlamaya gereksinim var'

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, FATİH projesi kapsamında ilki düzenlenen Eğitim Teknolojileri Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, bugünkü eğitim modelinin, okul binalarının özelliklerinden sınıfta oturma düzenlerine kadar 19. yüzyılda şekillenmiş bir anlayışın ürünü olduğuna işaret ederek, "Sanayi devriminin oluşturduğu insan gücü ihtiyacını gidermek, fabrikalara eleman temin etmek üzere örgütlenmiş bir eğitim modelinin aynı anlayışla bugün de yoluna devam etmesi artık çok zor" dedi.

Eğitimin öğretmen-öğrenci ilişkisi üzerine inşa edilen bir başka özelliğinin bulunduğuna değinen Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ontolojik münasebetten, yetiştirmeye, yönlendirmeye dayalı bu temelden vazgeçmemiz de mümkün görünmüyor. Demek ki eğitimin geleneksel birikimini ve yöntemlerini muhafaza ederken zamanın ruhuna göre bir güncelleme, yenileme, sizlerin aşina olduğu bir kelimeyle ifade edecek olursak bir formatlamaya gereksinim vardır. Üstelik bir defa güncelleyip uzun süre idare etmemiz de artık mümkün değil. Eğitim süreçlerini ve eğitim ortamlarını, esas cevheri, ana özü koruyarak sürekli bir güncellemenin ve yenilenmenin neredeyse otomatiğe bağlandığı bir dinamizme kavuşturmak gerekiyor."

‘Okullar, bilgi ve enformasyon aktarımında merkez olma özelliklerini kaybetti’

Bakan Avcı, insanlığın 20. yüzyılın sonlarında büyük bir dönüşüm yaşadığını, dijital devrimin, çalışma biçimlerini ve iletişim becerilerini değiştirdiğini, sosyalleşmenin, bir toplum içinde yaşama ihtiyacının da şekil ve yön değiştirdiğini anlattı. Avcı, şehirlerin, mahallelerin, okulların tesis ettiği ilişki biçimlerinin, büyük oranda artık dijital veriler üzerinde yükselen sanal dünyaya kaydığını belirtti.