Yeni Medya Yetim Kaldı

KAMİL ERYAZAR Özgür Uçkan, kısa ömrünü adı gibi özgür düşünce ve özgür internete adamıştı Cemal Süreya’nın deyimiyle, 'her ölüm erken ölümdür' ama Özgür Hoca gerçekten d...

Yeni Medya Yetim Kaldı (12 Temmuz 2015)

KAMİL ERYAZAR

Özgür Uçkan, kısa ömrünü adı gibi özgür düşünce ve özgür internete adamıştı

Cemal Süreya’nın deyimiyle, 'her ölüm erken ölümdür' ama Özgür Hoca gerçekten de çok vakitsiz ve çok erken aramızdan ayrıldı.

Yaşamın içerisinde ne yazık ki ölüm ve ayrılık gerçeği var. Bir yakınımızın, sevdiğimizin, dostumuzun, yakinen tanımasak bile gönül bağımızın olduğu kişilerin ölüm haberleriyle sarsılıyoruz çoğu günler.

Mesleki hayatımda iki kişinin kaybından derinden etkilendim ve çok üzüldüm. Biri ‘hocaların hocası’ Ünsal Oskay, diğeri de Özgür Uçkan hocamız.

Her ikisi de kitle iletişimi ve özgürlük sevdalısıydı. Her türlü zorlu yaşam koşullarına karşın, bağımsızlığından ödün vermeyen, ‘yıkanmak istemeyen’ asi ruhlu çocuklardı.

Kendi alanlarında, başarılı birer akademisyen olmalarının yanı sıra her şeyden önce “insan” dılar. Akıl, vicdan, bilim, sanat ve felsefenin izinden yürüyorlardı.

Özgür Uçkan’ı ilk olarak, Kadir Has Üniversitesi tarafından her yıl düzenlenen Yeni Medya Konferansları’ndan birinde tanımıştım.

Sevgilisi tarafından terk edilen bir ergenin üniversite albümünü hack’leyerek başlattığı bir macera olarak bildiğimiz, sonrasında da küresel yaşam biçimine dönüşen Facebook’un, dünyayı zapturapt altına almak isteyen uluslararası petrol tekelleriyle finansal bağlantılarını anlattığında ‘şok’ olmuştum!

Aynı bağlamda, ‘dünyanın akıl hocası’  Google’ın da benzeri finansal ilişkileri ve misyonundan söz etmişti.

Kendi kendime, popüler günlük deyimle, “nasıl yani?..” demiştim.

Toplantı bitiminde de, ayaküstü ama uzunca söyleşmiştik.

O günden sonra da, bilgi ve network ekonomisi, yaratıcı endüstriler, bilgi tasarımı ve yönetimi ile iletişim tasarımı alanlarındaki akademik çalışmalarını yakından takip etmeye başladım.

‘Kontrol edemedikleri için, insanların sosyal medyada paylaştıkları içeriği kriminalize etmeye çalışıyorlar’

Hükümetin sosyal medya sitelerini tehdit olarak algıladığını söyleyen Uçkan, “Kontrol edemedikleri için, insanların sosyal medyada paylaştıkları içeriği kriminalize etmeye çalışıyorlar” diyor ve ekliyordu:

“Sosyal medya internetin geri kalanı gibi denetlenebilecek, sansürlenebilecek bir yer değil. Bunun en önemli sebebi, sosyal medyanın eş zamanlı yürüyen bir mecra olması. Sosyal medyada denetleme yapabilmeniz için servisi sunan şirketin işbirliğine ihtiyacınız var ki, o zaman bile işiniz zor.”

'Önemli olan devletin güvenliği değil, bireyin güvenliği'

“11 Eylül'den beri internette güvenlik zihniyetine doğru bir yönelim var. Açıkçası internet devletlerin tam kontrol edemedikleri bir mecra. Burada güvenlik sorununa ilişkin benim için önemli olan devletin güvenliği değil, bireyin güvenliği. Bireyin mahremiyeti, özel iletişim bilgilerinin korunması ile ilgili. Mahremiyet konusu da çıtanın giderek yükseldiği bir savaş. Giderek daha fazla insanın mahremiyeti tehlike altında. İnternetin babası olarak anılan Vint Cerf, internetin güvenliğinin, mahremiyetin korunmasına bağlı olduğunu söyledi.”

Yaşamını, düşünce ve internet özgürlüğüne adayan güzel insan Özgür Uçkan’ı hiç unutmayacağız. İlkeleri ve mücadeleci kararlılığı yolumuzu aydınlatacak.