Sosyal medyadaki gizli takipçinizin farkında mısınız?

Sosyal medya kullanımı artık gündelik yaşamın neredeyse vazgeçilmez parçası oldu. Herkes günün en az birkaç saatini bu ortamda geçiriyor. Ancak ‘online hayat’ eğlenceli olduğu kadar bazen sakıncalı da olabiliyor. Örneğin insanlar...

Sosyal medyadaki gizli takipçinizin farkında mısınız? (1 Şubat 2016)

Sosyal medya kullanımı artık gündelik yaşamın neredeyse vazgeçilmez parçası oldu. Herkes günün en az birkaç saatini bu ortamda geçiriyor. Ancak ‘online hayat’ eğlenceli olduğu kadar bazen sakıncalı da olabiliyor. Örneğin insanların ruhsal durumları pozitif ya da negatif uç noktalardayken sosyal medyada yaptıkları ‘özel paylaşımlar’ iş yaşamlarını doğrudan etkiliyor. Hayatlarının ayrıntılarını, hayal kırıklıklarını ya da kişisel tercihlerini paylaşmaları bazen kişilerin işlerini kaybetmelerine neden olabiliyor. İşte işinizi yitirmenize neden olabilecek ve kariyerinizi etkilemesi bakımından uygun olmayan altı sosyal medya paylaşım alışkanlığı.

ABD’li insan kaynakları firması Jobvite’ın 2014’te yürüttüğü bir araştırmaya göre, medya ve teknoloji başta olmak üzere birçok sektörde sosyal medya hesapları işe alım sürecini etkiliyor.

1.855 insan kaynakları uzmanı arasında yapılan ankette katılımcıların yüzde 93’ü bir kişiyi işe alırken sosyal medya hesaplarını kontrol ettiklerini söylerken, bunların yüzde 55’i bu hesaplardaki paylaşımlar nedeniyle kararlarını yeniden gözden geçirdiklerini belirtiyor.

Business Insider’de yer alan ve işe alımların yüzde 73’nün sosyal medya aracılığı ile yapıldığını gösteren rapora göre en çok bakılan sosyal medya hesapları Linkedin (yüzde 94), Facebok (yüzde 66) ve Twitter (yüzde 52).

Araştırmaya göre sosyal medya hesaplarının kontrolünden sonra gelen “Size işe alamıyoruz” yanıtının oranı ise yüzde 66. İşe alım sürecini olumsuz yönde etkileyen altı sosyal medya alışkanlığı ise şöyle:

1. DEDİKODU YAPMAK

Yalnızca mevcut iş arkadaşlarınız hakkında değil, eskiden birlikte çalıştığınız kişiler hakkında da dedikodu yapmak işe alım sürecinde hanenize eksi olarak kaydediliyor.

CareerBuilder’ın 2014 tarihli bir araştırmasına göre işe alacakların yüzde 36’sı adaylara sosyal medya hesaplarında iş arkadaşlarını kötüleyen içerikler sebebiyle olumsuz yanıt verdi.

2. ÇOK FAZLA KİŞİSEL BİLGİNİN OLMASI

Çok fazla kişisel bilginin olması potansiyel patronu rahatsız eden değil, kararını değiştirebilen bir durum. Örneğin, Rice Üniversitesi’nin araştırmasına göre, hamile olduğu sosyal medya hesabında aşikâr olan kadınların birçoğu ilk görüşmeye bile çağırılmıyor ya da dini tercihini yazan bir kişinin işe alınması, onu seçecek kişinin o din hakkında ne düşündüğüne bağlı olabiliyor.

3. YALANIN SOSYAL MEDYADA YAKALANMASI

“Hastayım” dedikten sonra paylaşılan gezi fotoğrafları şüphesiz ki işyerinde hoş karşılanmayacak. Uzmanlara göre sosyal medyada "her anımızı paylaşma hastalığı” yanlış kararlar aldığımızı fark etmemizi engelliyor.

4. YAZIM HATALARI ve POPÜLER SOSYAL MEDYA DİLİ KULLANIMI

Jobvite’nin araştırmasına göre, insan kaynakları uzmanlarının yüzde 66’sı sosyal medya hesaplarında gördükleri yazım hataları nedeniyle adayların başvurusunu reddetti. Hele hele editör ya da reklam yazarı pozisyonları için başvuruda bulunduysanız hiç şansınız yok! Birçok uzman, gramerde yapılan bu tip hataları “özensizlik” olarak değerlendiriyor.

5. KAFALARDA SORU İŞARETİ BIRAKAN İÇERİKLER

Jobvite raporunda yer alan veriler, işe alımı gerçekleştiren kişilerin yüzde 83’ü alkol, yüzde 70’i cinsel içerikli paylaşımları görünce fikrini değiştirebiliyor.

ABD’nin en ünlü insan kaynakları uzmanlarından Nick Corcodilos, sosyal medyadaki paylaşımları kişinin “piyasadaki hisse değerine” benzetiyor. Corcodilos, “çılgın hayatını” sürekli paylaşan kişiler için “Acaba bu tarz iş yaşamını etkiler mi?” sorusunu akıllara getirdiğini belirtiyor.

6. IRKÇILIK VE AYRIMCILIK

CareerBuilder’ın araştırmasına göre şirketlerin insan kaynakları uzmanlarının yüzde 28’i, sosyal medyada ırkçı ve ayrımcı içerik paylaşanların başvurusunu kabul etmiyor. Nick Corcodilos, kişinin internette istediği kişiye dönüşme olanağı olduğunu bu nedenle gurur duyacağı nazik birine dönüşmesinin doğru tercih olacağını ve diğer insanlara da iyi hissettireceğini savunuyor.