Siyasal Nostalji

Kamil Eryazar Eskiden siyasette içtenlik vardı… Nereden nereye… Daha önceki siyasal liderler, Karaoğlanlar, Çoban Sülüler halka yakındı, halkla iç içelerdi. Koruma orduları değil tek bir koruma polisleri vardı. ‘… kılıyık’, ‘hülooğ’ söylemleri akıllardan bile g...

Siyasal Nostalji (12 Aralık 2013)

Kamil Eryazar

Eskiden siyasette içtenlik vardı… Nereden nereye…

Daha önceki siyasal liderler, Karaoğlanlar, Çoban Sülüler halka yakındı, halkla iç içelerdi. Koruma orduları değil tek bir koruma polisleri vardı. ‘… kılıyık’, ‘hülooğ’ söylemleri akıllardan bile geçmezdi. İsteyen yurttaş sevdiği lideri sarılıp öpebilirdi. Şapkasını kapmak ise büyük marifetti!

Yurttaşların sorunlarını, taleplerini, şikayetlerini hoşgörü ile dinlerlerdi. Empati kurarlardı. Hiç bir zaman “ananı da al git” diye azarlamazlardı.

Liderler, Türkiye’nin dört bir yanındaki fanatik hayranlarının adlarını ezbere bilirlerdi. Özellikle Süleyman Demirel’in bu konudaki hafızası takdire şayandı, gittiği her il ve ilçede kendisine sevgi gösterisinde bulunan yurttaşlara adıyla hitap ederdi. Üstelik bir adım ötesine geçip ailesindeki, sülalesi ve çevresindeki kişilerin de adlarını sıralayıp, hal – hatırlarını sorardı.

Özellikle 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Anadolu’da Karaoğlan rüzgarları esti. Bülent Ecevit, başında kasketi, mavi gömleği ve güvercinleriyle halkla kucaklaştı. Meydanlar “Halkçı Ecevit” sloganlarıyla inledi.

Liderler birbirlerine ne kadar kızsalar da eleştirilerinde hiç bir zaman saygı sınırlarını aşmazlardı. Örneğin uzun siyasal yaşamları süresince “ulan” sözcüğünü hiç kullanmadılar.

Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit seçim günü oy kullanmak için sıra beklerken