Pazarlamanın Yeni Gündemi: Nesnelerin İnterneti

‘Nesnelerin interneti’ olarak adlandırılan kablosuz entegre iletişim sistemi pazarlamada yeni fırsatlar dönemini başlatıyor. Ekranlı cihazlara yönelik inovasyonlarda belirgin bir yavaşlama görülüyor, çünkü TV’lerden mobil telefonlar...

Pazarlamanın Yeni Gündemi: Nesnelerin İnterneti (14 Nisan 2015)

‘Nesnelerin interneti’ olarak adlandırılan kablosuz entegre iletişim sistemi pazarlamada yeni fırsatlar dönemini başlatıyor.

Ekranlı cihazlara yönelik inovasyonlarda belirgin bir yavaşlama görülüyor, çünkü TV’lerden mobil telefonlara kadar ekranlı tüm cihazlar, ulaşabilecekleri yere geldi. Ceplerimizde olan ve duvara monte edilen ekranlar yeni özellikler ve fonksiyonlarla donatılıyor ancak 3D, 4K, retina ekran ve dokunmatik ekran gibi en yeni ve baş döndüren gelişmeler bu elektronik cihazların esas işlevlerinde tam anlamıyla bir fark yaratmıyor.

Nesnelerin interneti hızla gelişiyor. Termostat kilitleri, arabalar ve kahve makineleri gibi internete bağlı nesneler, çip ve ekran tasarımında gerçekleşen gelişmelerle önemli değişiklikler geçirecek.

Bu geçiş sürecinde pazarlamacılar için de asıl mesele reklamdan deneyime dönüşecek. Geleceğin ekranları küçük, fonksiyonel ve uygulamaya özel olacak. Yeni Audi dashboardu veya Tesla’nın iPad’e benzer kontrol ekranları yakın gelecekte yiyecek, yakıt veya diğer tüketim ürünlerine ilişkin mesajları kolayca gösterecek. Bu geçiş, geleneksel reklam odaklı şirketlerin yepyeni bir ortama geçeceğini gösteriyor. Slogan ve 30 saniyelik spot reklamlar var olmayı sürdürecek ancak markanın asıl değeri, ana kategorinin ötesinde değer yaratan ürünlerle doğrudan yaratılan bağlantılarla oluşacak; akıllı arabalar ve geleneksel arabalar, akıllı saatler ve geleneksel saatler, akıllı ağırlık ölçerler ve tartıları ve akıllı ile geleneksel olanın arasındaki farkı düşünün…

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ PAZARLAMA’NIN ÖNEMİ

Forbes analistlerinden David Cooperstein da Omnicom Digital CEO’su Jonathan Nelson’un TV evrimini tamamladı. Onun yerine nesnelerin interneti geliyor” tweeti üzerine Cooperstein’dan bu ifadesini detaylandırmasını istemiş.

1. Ürünü kişiselleştirmek: Binlerce Nest ile Nespresso makinelerinin de bize gösterdiği gibi kişisellik sunan ürünler önemli. Şüphesiz, her sorunun çözümü bu değil ancak bir tüketici ürünle etkileşime girdiğinde birleştirici bir marka deneyimine ihtiyaç duyuyor. Yani, kullanım kılavuzundan paketleme stratejilerine kadar her şey, marka hikâyesiyle uyuşmalı.

2. Kitleye özel mesajlara yatırım: Reklamlar varlığını sürdürecek ve markalar da ürünlerini sunmaya devam edecek. Ancak hikâyeyi doğru kitleye sunmak sadece içerik türü değil, daha fazla reklam üretimi gerektirecek.

3. Esas ürüne bağlı beklenmedik servisler eklemek: Apple’ın Siri’si, Johnnie Walker Blue Label’ın akıllı şişesi… Hepsi esas ürünleriyle birlikte ürünlerini farklılaştıran bir değer de sunuyor.

İşte bu yüzden büyük şirketler hızla nesnelerin internete yatırım yapıyor. Çok kısa bir süre önce Adobe nesnelerin interneti bağlantısını duyururken IBM ise 31 Mart tarihinde nesnelerin internetine 3 milyar dolar yatırım yaptığını açıkladı.

YENİ PAZARLAMA TRENDİ NESNELERİN İNTERNETİ

‘Nesnelerin interneti’ olarak adlandırılan kablosuz entegre iletişim sistemi pazarlamada yeni fırsatlar dönemini başlatıyor. Mobil ağlar üzerinden geniş bant internet bağlantısı ile milyarlarca ‘akıllı’ cihaz birbirine bağlanacak. Ev ve işyerlerindeki tüm cihazlardan otomobillere, sağlıktan kişisel bakım ve giysilere kadar hemen her şey birbirlerini tanıyıp iletişim kurarak etkileşime geçecek.

Google’ın akıllı ev aletleri üreticisi Nest Labs’ı 3,2 milyar dolara satın alması bu trendin önemini gözler önüne seriyor. Fırsat, teknolojinin kendisinde değil, teknolojinin tüketiciler için neler yapabileceğinde gizli.

2020 yılında tüm unsurlarıyla kullanılmaya başlanacak 5G mobil teknolojisi hızının yanı sıra işlevleriyle de hayatımızı büyük ölçüde değiştirecek.

Nesnelerin interneti, markaların müşterileri için yeni değer akışları oluşturmasına, pazara sunma süresini hızlandırmasına ve müşteri gereksinmelerine daha hızlı yanıt vermesine olanak sağlayacaktır. Daha hızlı veri geri dönüşüne bağlı olarak pazar esnekliği de iyileştirilebilir biçimde genişleyecektir.