Grip ile Soğuk Algınlığından Korunmak ve Yakalanıldığında Hızla İyileşmek İçin Bilinçli Beslenme Menüsü

Her yıl olduğu gibi kış mevsimine girdiğimiz bugünlerde gribal enfeksiyon ve soğuk algınlığı hastalıklarında artış gözleniyor. Oysa bilinçli beslenerek bu hastalıklardan korunup sağlıklı bir yaşam sürmeniz ve eğer hastalığa yakalandıysanız da kısa sürede iyileşmeniz m...

Grip ile Soğuk Algınlığından Korunmak ve Yakalanıldığında Hızla İyileşmek İçin Bilinçli Beslenme Menüsü (22 Ekim 2014)

Her yıl olduğu gibi kış mevsimine girdiğimiz bugünlerde gribal enfeksiyon ve soğuk algınlığı hastalıklarında artış gözleniyor. Oysa bilinçli beslenerek bu hastalıklardan korunup sağlıklı bir yaşam sürmeniz ve eğer hastalığa yakalandıysanız da kısa sürede iyileşmeniz mümkün.

Özellikle sonbahar ve kış aylarında milyonlarca mikrop havada uçuşuyor, virüsler ve serbest radikaller vücudumuza her gün hücum ediyor.

Grip gibi enfeksiyon hastalıklarına yakalanmamak ve eğer yakalandıysanız da kısa sürede iyileşmenizi sağlayacak iki farklı kışlık beslenme listesi sunuyoruz.

HASTALIKLARDAN KORUYAN MUCİZE BESİNLER

Enfeksiyon hastalıklarına karşı korunmak ve yavaşlayan metabolizmanızı hızlandırmamızın yolu öncelikle bağışıklık sistemimizi güçlendirmekten geçiyor. Bunun için de yiyip içtiklerimize dikkat etmek, sağlıklı ve düzenli beslenmeye önem vermek gerekiyor.

Peki bağışıklık sistemini nasıl güçlendirebiliriz? İşte size bilinçli beslenme ve sağlıklı yaşam menüsü:

1- KEFİR VE YOĞURT: Gribe karşı etkili savaşçılar olarak öne çıkan probiyotikler, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, daha iyi çalışmasını sağlıyor. Aynı zamanda bağırsaklar için faydalı ‘dost’ bakteriler arasında yer alıyor. Sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı oluyor. Anı ısı değişimleriyle pek çok kişiyi etkisine almaya başlayan soğuk algınlığı ve gripten korunmak için günde 1 bardak kefir içmek ya da bir kase yoğurt tüketmek büyük önem taşıyor.

2- YULAF EZMESİNE YER VERİN: Yulaf ezmesinde bulunan Beta-glukan mikropların dört bir yanı sardığı bugünlerde anti-mikrobiyal özelliği ile öne çıkıyor. İyi lif kaynağı olmasının yanı sıra antioksidan özelliği de bağışıklığın güçlenmesine ve vücudun direncini artırmada fayda sağlıyor. Yulaf ezmesi ile yulaf ekmeği aynı zamanda kan şekerini düzenleyerek tokluk hissinin uzamasına da yardımcı oluyor.

3. C VİTAMİNİ DEPOSU: Antioksidanlar vücuda zarar veren serbest radikalleri etkisizleştirerek bağışıklık sistemini güçlendiriyor. En güçlü antioksidanların başında ise C vitamini geliyor. Ancak özellikle portakal tüketirken dikkat! Portakalın suyunu sıkmak yerine posası ile birlikte tüketmek tercih edilmeli. Günde bir 1 portakal yeterli. Suyu sıkıldığında portakalın sayısı artabiliyor, lif oranı kayboluyor ve vücuda bolca şeker içeriği yükleniyor.

4. HAFTADA 3 KEZ BALIK: Her yaş için sağlık vaat eden balığın griple savaşta da önemli bir rol oynadığını biliyor muydunuz? Omega-3 yağ asitleri vücudu enfeksiyonlara karşı koruyarak bağışıklık sistemini destekliyor. Özellikle somon, hamsi, sardalye, ton, uskumru gibi yağlı balıklar Omega-3 için iyi birer kaynak oluşturuyor. Haftada 3 kez balık tüketmek; yağda kızartma yerine fırında hazırlamak önemli.

5. GÜNDE ON BEŞ BADEM: Bademin bağışıklık sistemini güçlendirdiği yapılan araştırmalarla da kanıtlanmış durumda. Bağışıklık sistemini güçlendiren magnezyum içeren badem, aynı zamanda stresin de bağışıklık üzerindeki olumsuz etkilerini azaltıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Özyurt Şafak, soğuk algınlığı ve gribe karşı sağlıklı ve düzenli beslenmenin yanı sıra günde 10-15 adet çiğ badem tüketilmesini öneriyor.

6. LAHANAGİLLERİ EKSİK ETMEYİN: Brokoli, karnabahar, brüksel lahanası, beyaz ve karalahana gibi yiyecekler içeriğindeki fitokimyasal bileşiklerle güçlü antioksidanlar arasında yer alıyor. Kansere karşı koruyucu ve bağışıklığı güçlendirici etkileri ile dikkat çeken lahanagilleri mevsiminde ister sebze yemeği olarak isterseniz çiğ veya buharda pişirerek salatalarınızda tüketebilirsiniz. Ancak hazırlarken dikkat! Sebzelerin uzun süre ısıya maruz kalması vitamin ve mineral kayıplarına neden olduğundan en iyisi buharda pişirmek.

7. ZENCEFİL İLE TANIŞIN: Zencefilin sayısız faydalarından birisi de bağışıklık sistemini güçlendirmesi. Doğal bir bağışıklık güçlendirici olan zencefil, vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olurken, enfeksiyonlara yakalanma riskini de azaltıyor. Taze zencefili limonla birlikte suyunuza ekleyerek tüketebilirsiniz. Dilerseniz az miktarda bal ile de tatlandırabilirsiniz.

8. ÇİNKODAN ZENGİN BESLENİN: Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde ve hormonal dengede önemli bir yeri olan çinko, en fazla deniz ürünleri ile kırmızı et, karaciğer, süt ve yumurtada yer alıyor. Çinko aynı zamanda proteinlerin enerjiye dönüştürülmesi ve zihinsel fonksiyonlar gibi vücudun birçok mekanizmasında da etkili rol oynuyor.

9. SOĞAN-SARIMSAK DOĞAL İLAÇLAR: Araştırmalar soğan ve sarımsağın doğal antibiyotikler olduğunu ortaya koyuyor. Bağışıklık sistemini güçlendirici özellikleriyle dikkat çeken soğan ve sarımsak özellikle çiğ olarak tüketildiğinde sağlık açısından tam bir şifa kaynağı olarak öne çıkıyor. Ancak her besinde olduğu gibi soğan ve sarımsağın da aşırısı zararlı. Bu arada yemeklerinize ilave ettiğiniz soğanı yakmaktan kaçının zira yanmış gıdalar fayda sağlamak yerine zarar veriyor.

10. ETKİLİ BİR BESİN OLARAK BULGUR: Bağışıklık sistemini güçlendirmede öne çıkan besinlerden biri de bulgur. B grubu vitaminlerinden zengin, iyi bir protein kaynağı olan bulgurun kış aylarında bolca tüketilmesi gerekiyor. Bulgur aynı zamanda savunma sistemini güçlendiriyor ve kan şekeri düzeyini de kontrol ediyor.

YAKALANDIĞINIZ HASTALIĞI BİTKİSEL TEDAVİ İLE KISA SÜREDE YENEBİLİRSİNİZ

Hastanelerin dolup taşmasına neden enfeksiyon virüslerine karşı bitkisel çayların mucizevi güçlerinden yararlanabilirsiniz. İşte adaçayı, ıhlamur, zencefil, karabiber ve karanfil çaylarından oluşan beş doğal savaşçı:

1- IHLAMUR: Grip denilince ilk olarak aklımıza gelen bitkilerden biri de “ıhlamur” dur. Yapılan çalışmalarda ıhlamur içerisindeki bileşenlerden bazılarının (flavonoit) iltihap giderici ve ağrı kesici etki gösterirken, bazı bileşenlerin (müsilaj) de boğazı yumuşatması neticesi boğazda tahrişi önlediği ve bu suretle soğuk algınlığı şikayetlerinin hafifletilmesinde tedaviye yardımcı olduğu görülmüştür.

2- ADAÇAYI: Ağız ve boğaz iltihaplarında etkili olduğu bilinen bir başka bitki ise “adaçayı”dır. Özellikle bitkinin içerdiği uçucu bileşenlerin ağız ve boğaz iltihaplarında (farenjit, jinjivit gibi) yararlı olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla çay şeklinde (kesinlikle kaynatılmadan) adaçayı ile hazırlanan gargaranın bu amaçla kullanılması önerilmektedir.

3- ZENCEFİL: Soğuk algınlığı ve gribin önlenmesi ve tedavisinde yararlı olacak bu iki bitkinin yanı sıra zencefil rizomlarının yararları, beklenen etkinin desteklenmesi bakımından önemlidir. Bilimsel çalışmalar zencefil içerisindeki bazı bileşenlerin (gingerol, şogaol) kuvvetli iltihap giderici etkisi bulunduğunu ortaya koymaktadır.

4- KARANFİL: İçerisinde bulunan uçucu özellikteki öjenol, ağız ve boğaz mukozası yangılarında yangı giderici; bakteri, mikromantar ya da virüslerin yol açtığı ağız ve boğaz enfeksiyonlarında antiseptik olarak ve ağrı hissini hafifletici etkisi söz konusudur. Bu nedenle, özellikle öjenol taşıyan Seylan tarçını kabuğu ile birlikte mikroorganizmalar üzerinde etkisi nedeniyle soğuk algınlığında çay olarak içilmesi ya da yoğun derişimli çayının (%5-10) gargara olarak uygulanması yararlıdır. Yapılan bilimsel çalışmalarda uçucu yağının antibiyotiklerin etkinliğini artırdığı gösterilmiştir.

5- KARABİBER: Top ve toz formlarındaki karabiber meyveleri ile hazırlanan çayın gargara şeklinde boğaz enfeksiyonlarında yararlı olduğu bilinmektedir. Bilhassa boğazda soğuk algınlığı belirtilerinin ilk hissedildiği süreçte uygulanması durumunda daha etkili olabilmektedir. Ayrıca yürütülen çalışmalarda bağışıklık sistemini düzenleyici, yangıyı ve spazmları giderici, kanserleşmeyi önleyici etkileri bildirilmektedir. Karabiber meyvesinin bileşenlerinden biri olan piperinin biyolojik etkileri son yıllarda dikkat çekmektedir.

BAL MUCİZESİ: Bal, doğanın insanlığa mucizevi bir armağanı. Vitaminlerden enzimlere, minerallerden aminoasitlere vücut için gerekli yaşamsal değerde pek çok element içeren balın faydaları saymakla bitmiyor. Doğadaki antioksidan ve antibakteriyel en önemli besin maddesi. Özellikle öksürük ve boğaz ağrılarına çok iyi geliyor. Dolayısıyla başta tarçın olmak üzere yukarıda bitkisel çaylara bal ilave edebilirsiniz. Tarçın ve bal karışımının çörekotlu ayrı bir formülü olduğunu da anımsatmakta yarar var.

C VİTAMİNİ: Gribal enfeksiyonlara yakalanmamak ve yakalanıldığında da çabuk iyileşmek için bol bol C vitamini tüketmek gerekiyor. Bunun için de başta narenciyeler olmak üzere meyve yemek, taze sıkılmış meyve suyu içmek gerekiyor. Ayrıca günde en az 2 litre su içmek da yararlı olacaktır. İçeceğiniz suyun içerisine de meyveleri doğrayabilirsiniz.