Entry’lerinizde, Caps’lerinizde, SWF’lerinizde Lütfen Artık Çocukları Kullanmayın!

Tıpkı ‘oğlum bak git’ videosunda olduğu gibi ‘damar benim, kan benim’ videosunun altından da yine üzücü bir dram çıktı. Bir hastanenin kan verme bölümünün bekleme salonundaki çocuğun isyanını yansıtan video günlerdir internette paylaşılıyor. Canı acıyan, korkan bir ...

Entry’lerinizde, Caps’lerinizde, SWF’lerinizde Lütfen Artık Çocukları Kullanmayın! (29 Temmuz 2013)

Tıpkı ‘oğlum bak git’ videosunda olduğu gibi ‘damar benim, kan benim’ videosunun altından da yine üzücü bir dram çıktı.

Bir hastanenin kan verme bölümünün bekleme salonundaki çocuğun isyanını yansıtan video günlerdir internette paylaşılıyor. Canı acıyan, korkan bir çocuğun en doğal tepkisine gülünüyor, dalga geçiliyor. Videonun bu kadar ilgi çekmesinin bir nedeni de belki çocuğun küfürlü konuşması ancak hiç kimse garibimin derdini yürek gözüyle görmüyor, düşünmüyor ya da görmemezlikten geliyor. İnternet çılgınlığında anlık tüketilen, gülünüp geçilen ‘komik bir video’ olarak ‘beğenilip’ paylaşılıyor. İnsanlık yönü nedense kimseyi ilgilendirmiyor!

Küçük yaşta 3 ayrı hastalıktan, 3 ayrı hastanede tedavi görüyor ve kontrol için sürekli kan vermesi gerekiyor

Oysa ailesi ile birlikte röportaj veren çocuğun annesi oğlunun Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde kilo, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde sinir ve Haseki Hastanesi’nde epilepsi tedavisi gördüğünü söylüyor. Çocuk ise videonun izlenmesi ve meşhur olmasıyla ilgili “Ne şöhreti bana ne. Videoyu kimse izlemesin. Çünkü görenler benimle dalga geçiyor. Sen şöylesin sen böylesin diye” diyor.

Biz benzeri bir videoyu daha önce de izlemiştik. Anımsayacaksınız, geçim derdi kaygısıyla başının belaya girmesini istemeyen bir temizlik işçisinin çaresizliğini istismar ederek kendisine saldırmaya çalışan çocuğun videosunu. Üstelik o işçi bu olaydan dolayı ceza bile almıştı.

Başta sevgili İnci Sözlük yazarları olmak üzere tüm internet kullanıcıları, lütfen yapmayın etmeyin artık çocuk ve yoksul insanların günlük yaşamlarındaki çaresizlik anlarını paylaşmayın. Çocuklara, insanlara daha fazla psikolojik travmalar yaşatmayın, hayatlarını karatmayın. Biraz daha duyarlı olun, paylaşacaklarınıza salt reyting gözüyle değil, insancıl yürek gözüyle de bakın. Muz kabuğuna basıp düşen insan da komiktir ancak aynı zamanda da bir o kadar dramatiktir.

İlginç gelip gülünebilecek ‘malzeme’ o kadar çok ki, bu masum insanların yaşamlarına müdahale etmeye hiç ama hiç gerek yok. Sizler çok daha iyi biliyorsunuz, tereciye tere satmak gibi olmasın ama sosyal medyayı, televizyon kanallarını, haber bültenlerini takip edin. Sayın büyüklerimizin konuşmaları, açıklamaları, davranışları bu masum insanlardan daha mı az komik?