Bütün dünyayı ağlatan bu mektup paylaşım rekorları kırıyor

Paris’teki terör saldırılarında eşini kaybeden adamın Facebook’ta saldırıyı gerçekleştiren teröristlere hitaben yazdığı açık mektup sosyal medyada paylaşım rekorları kırıyor Cuma günü Paris'te meydana gelen ve IŞİD tarafından &uu...

Bütün dünyayı ağlatan bu mektup paylaşım rekorları kırıyor (19 Kasım 2015)

Paris’teki terör saldırılarında eşini kaybeden adamın Facebook’ta saldırıyı gerçekleştiren teröristlere hitaben yazdığı açık mektup sosyal medyada paylaşım rekorları kırıyor

Cuma günü Paris'te meydana gelen ve IŞİD tarafından üstlenilen eş zamanlı saldırılarda eşi Helene Muyal'ı kaybeden Antoine Leiris, Facebook hesabından eşinin katillerine hitaben bir açık mektup yayınladı.

Antoine Leiris’in iki gün önce kişisel hesabından yayınladığı mektubu kendisinin 757 arkadaşı olmasına karşın sadece Facebook’ta 200 bin kişi paylaştı. Facebook’ta ayrıca adına bir de ‘grup’ kuruldu.

"Size sizden nefret etmemin vereceği tatmin duygusunu yaşatmayacağım" diyen Leiris, 17 aylık oğullarıyla birlikte hayatlarına devam edeceklerini, eşini öldüren katillerin ne kendisinin ne de oğlunun nefretini kazanmayı başaramayacaklarını söyledi.

Antoine Leiris'ın kısa sürede, sosyal medya yüz binlerce kez paylaşılan mektubu şöyle:

"Cuma akşamı harika bir insanın, hayatımın aşkının, oğlumun annesinin hayatını çaldınız ancak benim nefretimi kazanamayacaksınız. Kim olduğunuzu bilmiyorum, bilmek de istemiyorum, ölü ruhlarsınız siz. Eğer sizin uğruna gözünü kırpmadan öldürdüğünüz tanrı bizi yaratmışsa, eşimin vücudundaki her kurşun onun kalbinde bir yaradır.

O yüzden, hayır. Size sizden nefret etmemin vereceği tatmin duygusunu yaşatmayacağım. Bunu istiyorsunuz ancak nefrete öfkeyle karşılık vermek sizi bu hale getiren cehaletle aynı şey olur.

Benim korkmamı, etrafıma şüpheyle yaklaşmamı, güvenliğim için özgürlüğümü tehlikeye atmamı istiyorsunuz. Kaybettiniz.

Günlerce ve gecelerce beklemeden sonra onu bu sabah gördüm. Cuma günü evden çıkarken olduğu kadar, 12 sene önce ona aşık olduğum günkü kadar güzeldi.

Elbette mahvoldum, bu küçük zafer de sizin olsun, ancak kısa süreceğini bilin. O her gün bizimle olacak ve biz sizin hiçbir zaman sahip olamayacağınız özgür ruhlarla birbirimizi cennette bulacağız.

Biz ikimiz, oğlum ve ben dünyadaki tüm ordulardan daha güçlü olacağız. Size daha fazla zaman ayırmayacağım çünkü uykudan kalkan oğlumun yanına gitmek zorundayım. Yalnızca 17 aylık, her gün yaptığı gibi yemeğini yiyecek, her gün yaptığımız gibi oyunlar oynayacağız ve bu küçük çocuk tüm hayatı boyunca mutlu ve özgür olacak. Onun nefretini de kazanamayacaksınız."